Hüküm müebbet olursa!..

A -
A +
Vazgeçtim idamdan(!) adamları içeride tutun yeter... Müebbet hapse mahkûm seri katil dışarıda sekizinci cinayetini işlemiş!.. Hem müebbet hem dışarıda nasıl oluyor bu iş? Kayseri’de meydana gelen olayda güvenlik görevlisini vurarak öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan seri katil 14 yaşındayken kendisinden bir yaş küçük kardeşini iple boğarak başladığı seri cinayetlerini 4 yıl cezaevinde kaldıktan sonra “Şartlı Salıverme Yasası’ndan yararlanarak tahliye edilince, ayağının tozuyla 6 kişiyi öldürerek sürdürmüş; yargılanıp ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış... Seri katil eski 647 sayılı 'Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun'un hükümlerinden yararlanıp, 16 yıl 2 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmiş. 1 Haziran 2005'ten sonra değiştirilen kanunda ceza 24 yıla çıkarılmış. Hukukçular, müebbet hapis cezası alan bu şahsın 16 yıl 2 gün kapalı cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmesine o tarihteki ceza infaz kanunumuzun infazındaki düşüklüğün sebep olduğunu belirtiyor. 1 Haziran 2005 tarihinden sonra yapılan düzenleme ile şahsın cezaevinde geçirmesi gereken sürenin 24 yıl olduğunu söylüyor. Bu şu anlama mı geliyor? İnfaz kanununun yeni hâline göre 'ağırlaştırılmış müebbet’in karşılığı 36 yıl tutukluluk; bunun da 24 yılı içerde 12 yılı dışarıda gözetim altında? Öyle anlaşılıyor ki, katilin cezaevinde yatıp tahliye olduğunda tekrar suça bulaşmaması için caydırıcı ve önleyici tedbirleri tartışırken, idam cezasının hayata geçirilmemesinden ziyade müebbet cezayı sahada 16 yıl olarak uygulayan eski “Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun” ön plana çıkıyor. Mesele çocuk tecavüzü olaylarının hemen ardından kabaran öfkeyle halk tarafından talep edilen idam tartışması değil. Bu trajediler yaşandıkça insanın aklına insan hakları adına “Vatandaşı anlıyoruz, ama siyaset kurumunun daha sorumlu davranması, öfkeyi tahrik etmek yerine evrensel hukuka uygun yöntemler kullanması gerekir” diyenlerin konuyu bilerek sulandırdıkları geliyor. Fazla kafa karıştırmadan soralım; ortada sekizinci cinayetini işlemiş bir seri katil ve tartışılan bir ceza infaz uygulaması var. Önce 4 yıl sonra şartlı tahliye, ardından 6 cinayet ve müebbet ceza sonra 16 yıl 2 günde tahliye derken sekizinci cinayet. Bu seri katili durdurmanın yolu nedir? Şıkları şöyle sıralayabiliriz; adı kalmış kendi kalkmış müebbet, şartlı tahliye, ceza infazı hakkındaki kanunun yetersizliği, evrensel hukuka olan vazgeçilmez sadakatimiz ve idam cezasının olmayışı. Doğru cevap hangisi yoksa (E) şıkkı olan hepsi mi? Diyorlar ki; suç ve karşılığı ceza çok fazla eğip bükmeden kanun koyucu ve vatandaş tarafından hazmedilmeli. Medeniyet seviyesi, refah ve kalkınmışlık, evrensel insan hakları vesaire ile işi sulandırmaya gerek yok. Her toplumun kendini ayakta tutmak için vicdanlarda karşılığı olan yazılı olmasa bile hukuka ihtiyacı var. Orta Afrika’daki “Kalahari Çölü”nde yaşayan “Buşman” yerlileri işin kolayını bulmuş. Eğer kabile içinde iki kişi arasında niza çıkarsa köyün en yaşlı akil adamı, köyde ne kadar ok, yay ve mızrak varsa derhal topluyor sadece kendisinin bildiği bir yere saklıyor. Çünkü avlarda kullandıkları okların ve mızrakların ucuna çok güçlü zehir sürülürmüş. Olur ki öfkeyle insana kullanılmasın diye. Sonra köy meydanında kavgacı taraflar halka hâlinde toplanır ihtilaf hakem heyeti önünde halloluncaya kadar üç gün üç gece konuşulurmuş. Haloldu oldu, olmadıysa kavgacı taraflar bir daha köye dönmemek üzere aksi istikametlerden köyden kovulurmuş… Sonuçta, yaşanan her bir trajedi vücudumuzda ve ruhumuzda bir çentik açıyor. Ekran gediklisi abilerim biraz da bunları tartışsalar ya...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.