Kendiniz olun...

A -
A +
Bir liderin takipçisi olmakla onu taklit etmek farklı şeyler.
Bir siyasi liderin replikası (kopyası) olarak kitleleri ikna etmek ve prim yapmak mümkün değil. Kopya veya replika, herhangi bir eserin, bire bir ölçüleriyle veya daha küçük ölçülerle orijinaline dayanarak kopyalanmış olan sürümü. İnsanlar çok kısa sürede muhatabının kendinde olmayan yetenekleri ile ayakta durmaya çalışan kopya olduğunu fark eder ve hurdaya çıkarır.
Çoğu zaman kopya siyasetçi siyasetin kendini dışarı atmasını beklemeden çürüğe çıkar. Nitekim AK Partinin ilk yıllarında içeride bir süre kalmakla deryayı yuttuğunu zanneden ve rakip siyasi hareket rüyası kovalayan çoğu replika politikacı bugün siyasetin dışında kalmış kimselerdir.
Önceki gün AK Parti Erzincan Genişletilmiş İl Toplantısında; yerel seçimler öncesi kendine pozisyon arayan aday adaylarının da aralarında bulunduğu geniş bir topluluğa hitap eden AK Parti Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman, siyasetin bu en zayıf halkası, çok az konuşulup ama en çok başvurulan bu argümanı üzerinde durdu.
Karaman Ankara’da 150 bin nüfuslu bir şehrin değil, milyonu aşkın bir nüfusu temsilen bulunduğunu ve taleplerine muhatap olduğunu bundan da onur duyduğunu vurguladı. Anadolu’dan vekil olmanın güçlüğü ile birlikte siyasi temsilin siyasetçi olmanın asla ödünç ve emanet alınamayan ve ancak kişinin kendi yetenekleri ile yürütebileceği bir hizmet alanı olduğuna dikkat çekti.
Süleyman Karaman'ın konuşmasında değerler üzerinden başarıyı anlattığı bölüm “Kendiniz olun” diye başlık açmaya değer. Karaman hayatta iz bırakmanın sevgi temelli olduğunu şöyle özetledi:
“Hemşehrilerimizin taleplerini karşılamak için bir ekiple gayret gösteriyoruz. Kimin ne derdi varsa geliyor. Bazen olmayacak tekliflere bile kırıp dökmeden karşılık bulmaya çalışıyoruz. Ben buna alıştım. Talepler genellikle işle ilgili ve istihdam sorununun köklü çözümünün şehrin büyümesi ve gelişmesi ile mümkün olduğunu hepimiz biliyoruz. Şehrimiz tarım, hayvancılık ve imalat sektörünün büyümesi ile istihdam sorununu çözebiliriz. Bunu merkeze alarak çalışırken derdine çözüm için gelenlerin sıkıntılarına da çözüm bulmaya çalışıyoruz.
Siyasete girerken sizlerle, hemşehrilerimle tanıştım, birbirimiz tanıdık, anladık ve sevdik. Kendimiz olarak ve kendimiz kalarak birlikte yol yürümeye sorun çözüp hizmet etmeye çalışıyoruz. Bu yükü taşıyabilmek insanın ancak kendi değerleri ve kendisi olarak yapabileceği bir iştir. Yaklaşan mahalli seçimlerde herkes aday olabilir.
Hepimiz Erzincan’ın güzelliği birliği kalkınması için uğraşıyoruz.  Adaylar kendisini anlatsın yeter,  başkalarının hatalarını konuşmasınlar...
Kendiniz olun, kendinizi anlatın, başkaları üzerinden yürümeyin…”
Başkaları üzerinden yürümek nedir?.. açıkçası, başkasının hayatını ve hikâyesini kullanmak. Tamam da insanlar sormaz mı, sende ne var? bana kendini anlat…
Peter Guber öyle yazmış “hikâyen varsa kazanırsın, kendin olursun…” diyor. Başarılı her siyasetçinin güvenirliği, cesareti, değerlere bağlılığının yanı sıra kendine ait bir hikâyesi var. İnsanlar o hikâyede kendilerine ait bir parça bulursa kabullenir. Hikâyesi onu farklı kılar. Kitlelerin siyasetçiye bağlılığı onun şahsına değil, sahip çıktığı, temsil ettiği, kavgasını verdiği değerlere, bir de hikâyesinedir.
Eğer seçmen adayın hikâyesinde kendine ait bir bölüm bulursa sahiplenir. Hiçbir siyasetçi bir başkasının hayatını/hikâyesini çalarak başarılı olamadı…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.