Hayal ve gerçek

A -
A +
622 yıllık Osmanlı İmparatorluğunu, çılgınlıklarıyla tarihe gömen, kaşındaki beyazlığı İmparatorluk simgesi sayan ve kendini Napolyon Bonapart’a benzeterek konağının her yerini Napolyon resimleri ile donatan, İttihat Terakki'nin 2 numaralı üyesi, Enver Paşa, Sarıkamış çılgınlığının (22 Aralık 1914) da sorumlusudur.
Her yıl Sarıkamış’ta düzenlenen “Sarıkamış Şehitlerini Anma Törenleri”ne sebep olan Sarıkamış Harekâtı I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ve Rus İmparatorluğu arasında Sarıkamış'ta gerçekleşen kara çatışmalarından biri, hayalperest ittihatçıların hangi boyutlarda hayal kırıklıkları ve acılara yol açtığının çarpıcı bir örneğidir.
1878'den beri Rus işgalinde bulunan Kars, Sarıkamış, Ardahan gibi illerimizin kurtarılması ve Orta Asya’daki Türk illerine bir kapı açılması hedeflenerek Osmanlı Devleti; iktidarda bulunan İttihatçı Enver Paşa ve arkadaşları tarafından Birinci Dünya Harbi'ne sokuldu.
Savaşın başlaması ile Rus Kafkas Ordusu, Ağrı Dağı'ndaki hudut üzerinden saldırarak Pasinler’e kadar ilerledi. Osmanlı Üçüncü Ordusu 3–9 Kasım 1914 günlerinde meydana gelen Köprüköy Meydan Muharebesi'nde Rus ordusunu yendi. Üçüncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, mevsim şartlarını dikkate alıp, ayrıca askerin kaput başta olmak üzere giyim ve iaşesinin yetersizliğini, top ve süvari atlarının azlığını hesaba katarak sıcağı sıcağına Rusları takip etmedi.
Köprüköy Meydan Muharebesi'nin raporlarını alan ve yarbaylıktan paşalığa terfi ettirilen Enver Paşa, Erzurum’a gelerek birer taburu teftiş etti. Ancak ordu birliklerinin tamamı hakkında yeterli bilgiye sahip değildi. Üstelik Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa’nın “Bu mevsimde harekât yapılamayacağı taarruzun bahara bırakılması” tavsiyesine karşılık çok sinirlenen Enver Paşa “Eğer hocam olmasaydınız sizi idam ettirirdim” şeklinde cevap vererek Sarıkamış felaketine orduyu soktu.
Osmanlı Ordusunun büyük kısmı Arabistan’dan geri çekilen ve Güneydoğu Anadolu’dan sevk edilen sıcak iklime alışkın olup, teçhizatları yönünden kış şartlarına hazırlıksızdı. Üçüncü Ordu'nun üç kolordusu 24 Aralık 1914 günü -39 derece soğukta Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma Harekâtı'na başladı. Kış 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da şiddetlendi. Fırtına ve yağan kar yolları tıkayıp çadırları yıktı. Arkasından başlayan dondurucu soğuklarda en seçme birliklerden meydana gelen 90.000 memleket evladı karlar altında tek kurşun atmadan donarak şehit oldu. (Tarihçi-yazar Mehmet Niyazi, Sarıkamış Harekâtı’ndaki ölü sayısının tüm belgelerde toplamda 23.000 olduğunu, 90.000 rakamının 60.000 kayıp veren Rusların yalanı olduğunu kaydeder. 90.000 askerin öldüğü iddiası ilk olarak Sarıkamış Harekâtı’ndan sekiz yıl sonra Binbaşı Şerif Bey'in yazdığı kitapta yer almaktadır.)
Bu felaketin ardından Rus kuvvetleri önce Van'a, bilahare Muş ve Bitlis’e girdi. Hareket sırasında Ruslara yaptıkları hizmetin karşılığı olarak bu illerin valilikleri Ermenilere verildi. Bundan sonra bölge halkına karşı müthiş bir katliama girişildi. Van Gölü'nün ortalarına kayıklarla taşınıp öldürülen suya dökülen çocuk, kadın genç ve ihtiyar Türklerin sayısı kesin olarak tespit edilemedi...
Savaştan sonra İstanbul'a dönen Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış hakkında herhangi bir haber, bildiri veya yayın yapılmasını engelleyerek sansür uygulamış ve Osmanlı halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllar sonra öğrenebilmiştir.
622 yıllık Osmanlı İmparatorluğunu, çılgınlıklarıyla tarihe gömen İttihatçılar 1. Dünya Savaşı'nın kaybedilmesi üzerine, Sadrazam Talat Paşa istifa etti… İttihat Terakki de son kongresini yaparak kendini feshetti; 1 Kasım 1918 gece yarısı U-67 isimli Alman denizaltısına binerek ülkeden kaçtılar.
Geriye bıraktıkları ise kapanmayan bir yaradır...
“Kimi Yemen kimi Harput,
Üzerinde ince bir çaput,
Avut yiğit gönlünü avut,
Yâr sarmazsa Mevla’m sarar.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.