Akil İnsanlar ve Sulh Komisyonları...

A -
A +
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta başında katıldığı 24. Dönem Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni’nde "Vatandaşımızın kamu ile uyuşmazlıklarında mahkeme mahkeme dolaşmadan; dilekçeler, başvurular, dosyalar arasında vakit kaybetmeden hakkına kavuşmasını istiyoruz. Yakında her ilde sulh komisyonlarını devreye alıyoruz" açıklamasını yaptı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurulacağını açıkladığı Sulh Komisyonlarının işlevinin tam olarak ne olacağı ya da kimlerin görev alacağı henüz açık olmamakla beraber “Vatandaşın kamu ile uyuşmazlıklarında vatandaş-yargı için külfeti ve iş yükünü azaltan” isabetli bir çözüm yolu olarak tasarlandığı anlaşılıyor.
 
Vatandaş-Kamu uyuşmazlıklarında yerinde bir çözüm aracı olarak düşünülen “Sulh Komisyonları"nın kişiler arasındaki uyuşmazlıklar için de bugüne kadar düşünülmemesi noksanlıktır. Hatta uyuşmazlık alanını genişletip özellikle aile içi uyuşmazlıklarda taraflar karakolluk olmadan müdahale için aile büyüklerinin önde yer aldığı uzlaşma birimlerinin kurulması bugün zaruret olmuştur.
 
Nitekim toplumda didişmeyi körüklemek isteyenlerin kullandığı en etkili yollardan biri de toplumda örnek, rol modeli ve ara bulucu olan “kanaat önderlerini” gözden düşürmek ve değersizleştirmektir.
 
Vatandaş-Kamu uyuşmazlıkları külfet getirir ve iş yoğunluğunu besler. Süregelen aile içi uyuşmazlıkları ise erken müdahale edilmediğinde şiddeti besler, nihayetinde ailenin yıkımına ve dağılmasına kadar gider. Günlük haberlerde acıyla izlediğimiz trajik olaylar müdahale edilmeyen küçük tartışmaların büyümesi ile ortaya çıkmaktadır.
 
Toplumun yapı taşı olan aile içi uyuşmazlıklarda “Uzlaşmacı” ihtiyacının aciliyetinin anlaşılması için tabloya yakından bakalım...
 
TÜİK istatistiklerine göre evliliklerin ilk beş yılında boşanma oranı yüzde 39, yani 100 evli çiftten 39’u boşanıyor. Batılı ülkelerdeki duruma bakarak kendimizi avutmayalım. Avrupa’da durum daha kötü, boşanma oranı yüzde 50’nin üzerinde ama eğer müdahale etmezsek kısa sürede onları yakalarız!
 
Aile içi anlaşmazlıklar olduğunda hemen “karakol ve mahkeme” kapısına dayanmak tavsiye edilmez. Çözüm bulacağız derken aile içi düşmanlık artar. Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu tehlikeye karşı “Aile içi sorunlar karşı taraftan intikam alarak çözülmez. Devletin aile içi uyuşmazlığa çözüm getirecek daha çok proje üretmesi lazım. Bunları yapmak mahkemelerin görevi değil. Aile içi ilişkiler için anlaşmazlık merkezlerinin kurulması gerekiyor" diyerek çok daha önceden haber vermişti...
 
Aileleri telef eden şiddet ve boşanma akımına karşı Sayın Nevzat Tarhan’ın tasarladığı ve teklif ettiği “Aile içi ilişkiler için anlaşmazlık merkezleri” adı farklı olsa da aynı hizmeti verecektir.
 
“Sulh Komisyonları” üzerinden Vatandaş-Kamu ihtilaflarında uzlaşma arayışı bana yakın geçmişte farklı bir sosyal sorunun uzlaşma aracı olarak çözüm sürecinde kullanılan “Akil İnsanlar"ı hatırlattı. Bu uygulamanın sonuçları iyi bakıldığında bize uyarıcı ipuçları verir.
 
Sahada uzlaşma için kullanılan “aracılar” muhitin adamı olmadığı için kendilerinin de itiraf ettiği gibi bölgeye ve insana ısınmaları, meseleyi kavramaları zaman almıştı. Ara bulucunun taraflarca kabul görmesi için “Olaya, İnsana ve Muhite” aşina olması gerekir.
 
“Modernleşme" adı verilen toplumdaki dönüşüm süreci bizi “Yeni Toplum, yeni sıkıntılar ve Yeni İnsan” ile yüzleştirdi. Hayatımızın her alanı üzerinde yaşadığımız çatışmalar için ara buluculuk üstlenecek “Sulh Komisyonları” adını verdiğimiz bu sivil organizasyonlar bu değişimin sonucu ve mecburiyetidir.
 
Çözüm arayan “Çatışma Alanı ve Tarafları” kim olursa olsun, bu komisyonların başarılı olması, komisyonlarda yer alacak kişilerin ehliyet ve liyakati ile sınırlı olacaktır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.