Araban mı var derdin var!

A -
A +

Elime eski bir Hayat Dergisi geçti, bir araba maketi çizmiş ve sürücüyü bekleyen 33 tuzağı sıralamışlar.
İnceleyelim bakalım 60 yıl evvel neler gelebilirmiş şoförlerin başına.
Girişte bir açıklama: En hafif bir çarpışmada bile tehlike arz eden unsurların bilançosunu bulacaksınız bu yazıda.
 1- Önden arkaya doğru açılan kaput: Vasıtanız hareket hâlinde iken kaput hava tazyiki ile kalkabilir önünüzü kapatabilir.
 2- İnce ön cam kenarı:  (A sütunu demek istiyor) Araç devrildiğinde bükülebilir, tavan içerdekileri ezebilir.
 3-4-6- Alın hizasında müteharrik olmayan dikiz aynası ve güneşlik:  Ani fren ve orta şiddette çarpışmalarda başınızı çarpabilirsiniz. (Demek güneşlikler henüz plastik değil.)
5- Kör açı bırakan silecekler:  Evet o yıllarda el kadar silecekler vardı, artık silecekler geniş, boydan boya uzanıyor. Izgaralardan gelen hava da camınızda buhar bırakmıyor.
7- Göz kamaştıran iç aydınlatma tertibatı: Altında ikaz “gece âzâların başlıca amillerindendir.”
8- Açılır tavan:  Şiddetli çarpışmalarda içeridekileri adeta biçer, kapalı olduğu zaman makara kolu tepenizi delebilir.
9- Metal kapı tokmakları:  Kaza olduğu takdirde kol kırıklarına ve kalça yaralanmalarına sebebiyet verebilir.
10- Kubbeli tavan:  Karasori ile yekpare olmayan tavan çarpışmalarda yerinden uçabilir, yolcular dışarı düşebilir. (Spor arabalardaki kumaş tavanı kastediyor olmalı.)
11- Arka silecek eksikliği:  Bilhassa kışın sürücünün arkayı görmesi imkânsızdır, kaza sebebidir. (Henüz buğu önleyici rezistanslar da konmamış olabilir.)
12- Müteharrik ön koltuk: Çarpışma anında öne kayabilir.
13- Kırılır cinsten ön cam: (Günümüzde camların bilhassa kırılması hatta tuz buz olması isteniyor.)
14- Madeni kadran:  Güneşte parlayıp gözünüzü alabilir, büyük tehlike arz edebilir.
 15- 16- 21-  Ortası sivri, sabit milli, çok kollu direksiyon simidi:  Kazada göğsünüze saplanabilir, bileklerinizi zedeleyebilir.
17- 18- Sert göğüs ve torpido gözleri:  Başınızı dizinizi yaralayabilir.
19- Önde benzin deposu:  Ufak bir çarpışmada dahi delinir ve bir kıvılcım her şeyi bitirebilir.
20- Tek fren teli:  Bir mekanik hata, ya da şasinin altına çarpan yabancı cisim teli kopabilir ve felakete davetiye çıkarabilir.  
22- Motor kaputu açma kolunun ortada oluşu:  Yaralanmalara sebebiyet verebilir.
23- Uzak pedallar: Sürücü bunlara basabilmek için öne yaklaşacak ve kaza anında dışarı çıkması güçleşecektir.
24- Yıldız biçiminde raptedilen tekerler:  Hızlı araba kullananlar için bijonların en dışta olması emniyetsizdir. Biri koparsa, teker çıkabilir.
25- El freninin meydanda oluşu:  O yıllarda çek, çevir, bırak türü yaylı el frenleri vardı, sapları metaldi.
26- 29- Küllüğün yeri: Elinizin altında olmayan küllük gece dikkatinizi dağıtabilir, koltuk arkalarına takılan döküm küllükler çarpışmalarda dizlerinizi yaralayabilir.
30- İki kapılı vasıtalar:  Arkada kapı yoksa kaza vukuunda dışarı çıkamazsınız, ön kapılar sıkışacaktır ihtimal.
31- Dördüncü vites: Editör tekerlekleri âdeta başıboş bırakan dördüncü vitesten bir felaket gibi bahsediyor. Motor kompresyonunu ortadan kaldıracağı için tehlikeli buluyor. (O yıllarda Amerikan arabaları üç,  Avrupalılar dört vitesti.)
32- Zayıf lastikler:  Hızlı sürenler için yerle az temas eden yuvarlak sırtlı lastikler emin sayılmazlar.
 33- Çok ince karoseriler:  Çarpışma anında ezilir parçalanır koruma vazifesini ifa etmeyebilir.

HAFİFLETİCİ SEBEPLER
O yılların itibarlı arabalarından Buick, Pontiac ve Mercury’nin ağırlığı  4500-5100 libre arasında değişir. (Yaklaşık 2 ila, 2,3 ton civarında).
Cadillac’ın Ville Park Avenue ve Eldorado modelleri hareketlerini 6.4 ve 7 litre OHV V8 motordan (325 beygir gücü) alırlar. O canavarlar bile hantal gövdeyi zor kaldırır, sıfırdan 60 mile ancak 17.3 saniyede çıkar. Vasıta 100 km’de 26 litre yakar. Asabi kullanırsanız 30 litreyi de aşar.
Peki gövdesi büyük, okkası ağır arabalar daha mı emniyetlidir?
Bir FİAT 500 ile çarpışırsanız belki ama güvenlik telakkileri öyle çok değişti ki...
Yaşı 60- 70 civarında olanlar eski Amerikan arabalarının sağlamlıklarından, iri kalın kapılarından, tampona vurulan krikolardan dem vursalar da o tank müsveddelerinin hiç biri Euro NCAP’ten 5 yıldız alamaz.
Kaldı ki o demir tamponlar, kromajlı ızgaralar, metal armalar yaya güvenliği için büyük hata. Artık yolcular çelik barlar ve hava yastıkları ile korunuyor, arabanızın okkası sadece çok yakmanıza sebep oluyor.

TEST EDİLDİ ONAYLANDI
Şöyle ki 1959 model bir Chevrolet Impala Belair, 50 yıl sonra banttan inen bir başka Chevrolet ile (Malibu) kafa kafaya çarpıştırılıyor. 1959 Impala daha ağır ve oturaklı olmasına rağmen dağılıyor, A sütunu yok oluyor, ön kapı kopup gidiyor, direksiyon tavana yapışıyor. Şoför koltuğuna oturtulan maket maalesef paramparça…
Malibu’daki maket ise gömülmüş duruyor hava yastıklarına. Eğer kullanan bir insan olsaydı, şaşkınlığını attıktan sonra, kapıyı açacak ve yürüyüp çıkacaktı rahatlıkla.
Kaldı ki ABS, ASR, ESP gibi donanımlar otomobilinizi yolda tutuyor.
Son bir bilgi daha verelim Euro NCAP çarpışma testlerine 1996’da başlandı. O yıl testlerden 5 yıldız alan araç çıkmadı. Bir sene sonra Volvo S 60 nispeten yüksek bir puan aldı (4 yıldız). Mercedes 2 yıldızda kaldı, BMW ve Audi gibi gözde markalar hüsrana uğradılar.  
Firmalar bu bilgilerin ışığında iskelet ve şasileri yeniden tanzim ettiler ve oturup güvenlik donanımlarına çalıştılar. Testten 5 yıldız alabilen ilk araçla Haziran 2001’de tanıştık: Renault Laguna.

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.