Camiler kablolardan kurtulmadıkça yangın tehlikesi kapıda

A -
A +

Eskiden camilerimiz yağ kandili ve gaz lambası ile aydınlatılır, odun sobası ile ısıtılırdı ancak bir sıkıntı çıkmazdı.
Cami yangınlarına, ya tamiratta kullanılan pürmüzler ya da elektrik kontakları sebep oluyor.
Diyelim cami yaptırma yaşatma derneğine girdiniz. O heyecanla başlıyorsunuz elektrikli aletler almaya, aldırmaya. Önce üç duvara üç ayrı salon tipi klima koyduruyoruz, zemine elektrikli ısıtıcı döşetiyorsunuz boydan boya.  Sonra aplikler, şamdanlar... Avizeleri ampullerle donatıyoruz, kırk tane ortaya, yirmişer yanlara. Vantilatörler, aspiratörler, vakitmatikler, elektrikli esans fışkırtıcılar, telefonsavar jamırlar...
Sonu yok. Bizim sitenin mescidine bile AVM gibi kayar kapıdan giriliyor mesela.

MİKROFONSUZ ÇIKMAM
Bitmedi, ekolayzırlı stereo mikser amfi, el mikrofonu, yaka mikrofonu, mihraba üç mikrofon daha. Kıyam rükû ve secde boylarında….
Bazı camilerin hepi topu yarım saf cemaati var, stüdyo gibi kolonlar bağlanmış sütunlara. Aşşa mahalle 150 vatlık mı taktırmış, biz 300’lük taktırıyoruz inadına.
Geçen selatin camilerinden birinde (adını verebilirim) cemaate yetişemedim, namaza durdum kenarda.
Meğer tam tepemde kolon varmış, müezzin tesbihata bir girdi, tepemde top patladı âdeta.
Yaa mübarek bu zaten Mimar Sinan eseri, öyle bir akustik var ki, mihrapta tespih çeksen şıkırtısı duyulur her yanda. Bu hastalık da yeni çıktı, illa yakalarına bir mikrofon takacaklar.   

Bunlar cemaatten biri olarak bizim gördüklerimiz. Elektrik mühendisi Ömer Murat’la da istişare ediyoruz ayrıca. “Hoca’m, korkulu rüya görmemek için nelere dikkat edilmeli tesisatta?”
 -Cami tesisatlarında önce aydınlatma düşünülür. 500 metrekarelik bir cami, ortalama  30 kilovatlık bir güce ihtiyaç duyar. Dış aydınlatmadaki led projektörler de dâhil buna. Eğer sistem otomatik kontrollü olursa astronomik zaman saatleri takılır, güneş batınca açar, doğunca kapar.

Camiler kablolardan kurtulmadıkça yangın tehlikesi kapıda

l Fotosel gibi bir şey mi?
Hayır gerçek zaman saati ile çalışır, kendiniz ayarlayabilirsiniz. Camiyi soğutmak için ise 100 bin BTU/H kapasite yeter. Yani 20 kW civarında.

l Gelelim ısıtmaya?
Isıtma iki çeşit olur. Ya kalorifer petekleriyle ya da tabandan. Tabandan ısıtma da iki çeşit. Birinde suyu doğalgazla ısıtıp pompayla dolaştırırsınız ki 2 kW filan çeker anca. Diğeri ise elektrikli yerden ısıtma. Bu da iki çeşit, birinde karbon film folyolu rezistanslı ısıtıcı şilteler yayılıyor, diğerinde ise şap içine ısıtma kabloları döşeniyor.

Camiler kablolardan kurtulmadıkça yangın tehlikesi kapıda

l Masraflı mıdır peki?
Hayır bunu ayarlayabilir, istediğiniz safı, dilediğiniz sıcaklığa getirebilirsiniz. Şimdiki ısı kontrol panoları mikroişlemcili, birçok emri hafızasında tutabiliyor. Zaten maksat, cemaati soğuk zemine bastırmamak. Ayak ve dizlerin geleceği bölgeye döşense kâfi, 25 dereceye ayarlansa yeter.

l Peki ısınırsa yanar mı?
Hayır. Rezistanslı tiplerde tecrit malzemeleri yanıcı değildir. Zamanla karbonlaşır, izolasyon direnci bozulursa riskli olabilir. Bunu termostatla kontrol edebilirsiniz.

l Gelelim elektrik panolarına?
Camilerde ısıtma, soğutma ve aydınlatma şalterleri bir panoya yerleştirilir. Kısa devreye karşı sigortalarla tedbir alınır. İlaveten “kaçak akım koruma rölesi” de olmalı. Bunlar kablolarda gevşek bağlantı ya da aşırı akımda izolasyon bozulması varsa algılar ve elektriği kapar. Cami panoları yeni yönetmeliklere göre denetlenmeli, ilave elektrik yükleri de incelenmeli.

Camiler kablolardan kurtulmadıkça yangın tehlikesi kapıda

l Bazı camilerde hâlâ buşonlu sigortalar var attığı zaman tel bağlıyorlar .
Atması iyidir, sakın teli kalınlaştırmaya kalkmasınlar. Sıkıntı olmasın aman.

l Belki ahşap camiler daha fazla itina istiyor.
Elbette, onlarda “yangına dayanıklı tip- FE-180” kablolar kullanılmalı, bağlantıları itina ile yapılmalı mutlaka. 

l Peki camide yanık kokusu duyarsak?
Öncelikle şalterler kapatılmalı, sonra itfaiye ile irtibat kurulmalı. En azından gelip bakarlar, içiniz rahatlar.

MAKSAT ŞEKİL OLSUN
Minareler hoparlör direğine döndü, merdivenlerde kuş yuvaları, güvercin yumurtaları, şerefeye çıkanın sadece dişleriyle gözleri görünüyor örümcek ağından. Nasıl kablosever bir millet olduğumuzu cümle âleme ispatlıyoruz. Yeter ki bir pense ve kara bant olsun yanımızda. Diyelim caminin tesisatı 1970 yılından kalma. O zamanlar sadece üç beş ampul sallanırdı tavanda. Sen şimdi buna ısıtma, soğutma eklersen? Yetmedi ses düzeni, havalandırma. Bu terazi şu sıkleti çeker mi acaba?

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.