General de olsan er kişi niyetine

A -
A +

 Darbe bir haksızlık hırsızlıktır. Bu millet seni yedirmiş, içirmiş, giydirmiş, okutmuş mezun etmiş. Maaş, makam sahibi yapmış, lojmanını vermiş. Ama sen onun parasıyla alınan silahı ona doğrultup da baskıya kalkarsan...

 

Ahmed Kenan 17 Temmuz 1917’de Manisa Alaşehir’de doğar. Babası  Preşovalı (şimdi Arnavutların kesif olduğu bir Sırp kasabası) Hayrullah Bey, annesi Ziştovili (Bulgaristan’da, Tuna kıyısında) Naciye Hanım’dır. Kenan İlkokulu Alaşehir’de, orta mektebi leyli meccani (parasız yatılı) olarak Manisa’da okur ve Balıkesir Lisesine yazılır. Fizik ve cebirden muvaffak olamayınca kaydını askerî okula aldırır.

Hocası nereden bilsin? Bir 5 verip yollasa, memleket 50 yıl kaybetmeyecektir boşuna.

Neyse bilahare Maltepe Askerî Lisesini bitirip Harbiye’ye girer ve topçu sınıfından mezun olur. Harb-i Umumi yıllarında Trakya’da bulunur. 944’te evlenir ve üç kızı olur.

Akademiyi bitirince Gnkur. Eğitim Şubesi ve İstanbul 1. Ordu Harekât Dairesinde çalışır. 

Eşi Sekine Hanım’ın teşviki ile Kore’ye gider ve devrelerinin önüne geçer. Bu kıdem terfisi onun KKK ve Genelkurmay Başkanı olmasında rol oynayacaktır. 

60 İhtilâlinde Ordonat Okulundadır. Sosyal demokrat olarak tanınsa da, hiyerarşiye uyulmadığını görür, ortaya çıkmaz.

General de olsan er kişi niyetine

BİRİNCİ SINIF SUBAY
Müdahaleden sonra kurulan Millî Birlik Komitesi onu A sınıfı subaylar listesine yazar, Konya’da Harekât Eğt. Bşk. yapar. Muş 227. Piyade Alayına tayin edilince ayrılmaya kalkar, arkadaşları mani olurlar. Erzurum’da 9. Kolordu Kurmay Bşk, sonra KK Okullar Daire Bşklığı... Yağmaktadır makamlar.

1964’te Tuğgeneral, 1967’de Tümgeneral olur, Isparta 58. Er Eğitim tümenine yollanır.

1970’te Korgeneral olarak Trabzon 11. Kolordunun başına... 

Kurmay başkanlığı sırasında Kıbrıs Harekâtı gerçekleşir. Semih Sancar devrinde Genelkurmay 2. Bşk olur, sonra Ege Ordu komutanlığına...

Artık tekaüde ayrılıp İzmir’e yerleşmeyi planlamaktadır. Ancak Org Ersun’un Demirel tarafından resen emekliye sevk edilince dengeler değişir, Kara Kuvvetleri Komutanlığını bulur kucağında.

Ecevit ise Genelkurmy Başk Semih Sancar’ın görev süresini uzatmaz, paşamı buyur ederler ordunun başına (7 Mart 1978) ki bu hiç yoktur hesapta.

General de olsan er kişi niyetine

ORTALIK TOZ DUMAN
O günlerde memleketin çivisi çıkmıştır. Cinayetler, grevler, boykotlar...  Kepenk kapattırmak, okul boşalttırmak bi militanın sözüne bakar. 

Moskova yayılmacıdır, rejim ihracına çalışır ısrarla. 1979’da Afganistan’a girmiş, gözünü bize dikmiştir. İran’da da Şah Rıza devrilmiştir.

14 Ekim ara seçimlerinde CHP dibe vurur, Ecevit istifasını basar. Demirel, MSP ve MHP’nin desteğiyle 3. MC hükûmetini kurar. Evren (ve kuvvet komutanları) oturup bir ikaz mektubu yazar, Cumhurbaşkanına sunarlar. 

Fahri Sabit Korutürk’ten sonra Çankaya aylarca boş kalır, bu arada MHP’li Gün Sazak suikaste uğrar.  Çorum’da meydana gelen olaylarda kan akar. Org. Haydar Saltık (Ki darbenin mimarıdır) Evren’in emriyle “Bayrak Harekât Planı”nı hazırlar. Siyasi cinayetler sürmektedir, MHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Ali Rıza Altınok ve ailesi, 12 Mart’ın Başbakanı Nihat Erim ve Maden-İş Sendikası Gn. Bşk. Kemal Türker vurulur hunharca.

Hâlbuki, hükûmet Adana, Ankara, Bingöl, Elâzığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kahramanmaraş, Kars, Malatya, Sivas, Urfa, Adıyaman, Hakkâri, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Tunceli, İzmir, Hatay, Ağrı illerinde örfi idare ilan etmiş salahiyeti devretmiştir subaylara.

5 Eylül’de Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen gensoru ile düşer. Ertesi gün MSP ünlü Konya Mitingini yapar.

YİNE DE ŞAHLANIYOR AMAN!
Ve 12 Eylül 1980.

Paşa Cumhuriyeti koruma ve kollama bahanesi ile yönetime el koyar. Parlamento feshedilir, dokunulmazlıklar kaldırılır, siyaset yasaklanır. Parti liderleri askerî tesislere kapatılır.

Bütün yurtta sokağa çıkmak yasaklanır. Peki anarşi azalır mı?

Evet azalır.

Millî Güvenlik Konseyi GnKur. Bşk. Org Kenan Evren, KKK Org Nurettin Ersin, HKK Org Tahsin Şahinkaya, Deniz KK Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Gnl Komutanı Org. Sedat Celasun’dan sorulur. Yasama ve yürütme havale edilir paşalara. Evren büyük bir fedakârlık yapar Devlet Başkanlığını da üstlenir ayrıca.

NATO ve Amerikalılar ikna işi Org. Haydar Saltık’a kalır. Özel kalemde tanıdık bir isim, Albay Çevik Bir vardır.

Gider CGP liderine başbakanlık teklifi yaparlar, Turhan Feyzioğlu ilkeli davranır reddeder kibarca. Onlarda hükûmeti kurma işini darbeci Amiral Bülend Ulusu’ya bırakırlar.

Atina, Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesinden sonra NATO’nun askerî kanadından çekilmiş, çok pişman olmuştur. Dönmek ister yana yakıla. Oylamada Türkiye vetosu ile karşılaşır. General Rogers 17 Ekim 1980’de Ankara’ya gelir, Evren’i ayaküstü kandırır. Yunanistan tekrar NATO bünyesine alınır. Bu işlerden Türk Hariciyesinin haberi bile olmaz. Hâlbuki elimize koz geçmiştir, Ege’de alınabilecek tavizler cömertçe bahşedilir Rumlara.

PAŞAM BİLİR
O yıllarda akademi bitiren subaylar pek havalıdır, bir gurur kibir, diğer insanlara zavallı gözüylü bakarlar âdeta.

Ekonomi, bürokrasi, sağlık, eğitim, süne zararlısı, dış politika onlar herşeyde uzmandır, on numara. 

Adam balıkçıya sormuş “bu kefal erkek mi dişi mi?”

-Paşam bilir. 

-Yaa senin bilmediğini paşa nereden bilecek?

-Anlamasa da konuşur. İtiraz edecek hâlimiz yok ya? 

Binbaşım sen sular idaresine geç, yüzbaşım sen otobüs tramvayın başına. İş öğrenesiye kadar borçlar tavana.

Simitçilere üniforma giydiren Tırtıl Paşa’nın İstanbul’da ne izi var, Sütlü Nuriye’den başka?

Evren’in yaptığı tek doğru iş ekonominin başına Turgut Özal’ı getirmesidir. Rahmetli Tontonumuz iş adamlarına cesaret verir, takar peşine, dünyayı gezdirir.

ANAYASAYLA ÇANKAYA
Paşam yeni bir anayasa için kurucu meclis teşkil eder ve Prof. Orhan Aldıkaçtı’yı koyar başına. Referandum için kesif bir kampanya başlatır, aleyhte konuşmak kimin haddine? Zinhar!

Ve geçici 1. maddeyle Cumhurbaşkanlığını ele geçirir kolayca. 

Geçici 15. madde ise konsey üyelerine asla yargılanamama garantisi sağlar. 

Evren, Temmuz 1983’te Gnkur. Başkanlığını Org. Nurettin Ersin’e devreder, nasıl olsa Çankaya avucunda.

Bir taraftan okullara mecburi din dersi koyar, öbür yandan başörtülü çocukların yolunu kapar. Üniversiteleri YÖK ile hizaya sokar. 

Kral Fehd’in daveti üzerine Hicaz’a gider, umresini yapar (1984).

Ve iş gelir dayanır sandığa.

Seçimlere sadece MGK’dan olur alan partiler girebilir. Emekli Org. Turgut Sunalp’in Milliyetçi Demokrasi Partisi, Turgut Özal’ın Anavatan Partisi ve Necdet Calp’in Halkçı

Partisi teşkilatlanırlar.

Evren açıkça MDP’yi desteklese de halk tercihini ANAP’tan yana yapar.

İNTİKALARI OYNAR
1987 halk oylaması ile yasaklı siyasetçilerin önündeki engel kalkar. Süleyman Demirel yeniden meclise girer. Cumhurbaşkanı Evren kürsüye geldiğinde DYP ve SDHP’liler ayağa kalkmaz, protesto ederler açıkça.

Ardından Turgut Özal seçilip Çankaya’ya çıkar, Paşa ise Marmaris’teki yazlığına çekilir (1989). Hâtıralarını yazar ve bol bol resim yapar. 

Hâlâ tesirlidir, Koç Grubu, Sabancılar, ve Halis Toprak resimleri kapışırlar. Yaptığı Atatürk tablosu, 402 bin 338 dolara gider ki, bu parayla Şeker Ahmet Paşa, Ahmet Hamdi Bey alınabilir o sıra.  

Yıllar sonra tabloları ayağa düşecek, kimse kuruş vermeyecek, alay edecektirler hatta.

İmam-ı Şafii Hazretleri “Seni sende olmayan meziyetlerle övenlere bakma” buyurmuş, “seni sende olmayan hâllerle kötüleyebilirler pekâlâ!”

Nitekim 2010 referandumuyla darbecilerin yargılanmasını engelleyen geçici 15. madde kalkar, Evren’le birlikte Tahsin Şahinkaya da girer okka altına.

Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi anayasayı tebdil, tağyir ve ilga ile meşru hükûmeti devirme suçunu sabit görüp müebbet hapis ile cezalandırır, rütbeleri de sökülmelidir ayrıca.

Evren’in son yılları korku içinde geçer, ölüm döşeğinde bile avukatını sayıklar. Karar Yargıtay’a gönderilmez, onu bağışlarlar yaşına başına.

YAZ O ENTRİKALARI
Prof Dr Ahmet Şimşirgil anlatır: Arşivde çalışıyordum, birden kapı açıldı içeri Cumhur- başkanı Evren girdi. Gelip evraklara baktı, Osmanlıcası vardı. Sonra Amerikalı Leslie Hanım’ın yanına gitti. “Siz ne yapıyorsunuz burada?”

-Padişah hanımları üzerine çalışıyorum.

-Ooo ne güzel, yazın o kadınların entrikalarını.

-Entrika? 

-İşte dolambaçlı yolları, devleti yıkmalarını, batırmalarını…

-Ben öyle bir şeye rastlamadım, nerden uyduruyorsunuz bunları?

Kenan Evren tutuldu kaldı. İçeri giren biriyle selamlaşır gibi yaptı, kaçarcasına uzaklaştı.

O zamanlar ABD’nin başında Jimmy Carter vardı, Harwardlı Leslie bana döndü. “Bu da bizimki gibi ahmak” dedi. “Üç yıldır bu konu üzerinde çalışıyorum, 7 yıl daha çalışacağım. Dikte ettirmek yerine sorsaydı da, bir şeyler anlatsaydım ona.“

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.