Evliyalar diyarı Özbekistan

A -
A +
Özbekistan toprakları, İslam tarihinde hep ilim-irfan yuvası ve Ehl-i sünnetin kalesi olarak, apayrı bir kıymet ve ehemmiyet ifade etmiştir.
 
          ●TAŞKENT-BUHARA
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan ziyareti dolayısıyla bugün Buhara’dayız… Buhara deyince bizim kültürümüzde akla hemen büyük İslâm âlimleri ve evliyaları gelir. Bu vesileyle, o büyük mübarek âlimler ve evliyalar diyarını kaleme aldık...
Yirmi altı sene önce, 1992 Mart ayında Türkiye’nin ilk büyükelçisinin Taşkent’te göreve başladığı resmî heyetin ziyaretini de izlemiştim… Dönemin Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ve Millî Eğitim Bakanı Köksal Toptan da o heyette idi. Azerbaycan’dan başlayarak, sırayla bütün Türk Cumhuriyetlerine uğramış ve her birinin başkentine büyükelçilerimizi bırakmıştık… O ziyaret sırasında her bir ülke ile iki bin talebeyi alıp Türkiye’de okutma anlaşması da imzalanmıştı. Türk Cumhuriyetlerinin henüz bağımsızlıklarını kazandığı ve müstakil devlet olarak kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştığı zor dönemlerdi… Bu vesileyle Taşkent Üniversitesine yaptığımız ziyaret esnasında rektör hocaya öğretim üyelerine ne kadar maaş ödediklerini sormuş ve ortalama 15-20 dolara tekabül eden bir para ödediklerini öğrenmiştim. Masal gibi değil mi? Ama o zaman 20 dolar Orta Asya Cumhuriyetlerinde büyük para idi!.. Dönemin Devlet Başkanı İslam Kerimov, heyetimizi çok sıcak karşılamış ve hatta sohbet sırasında, “Tercümana gerek yok, biz birbirimizi anlıyoruz…” demişti. Hakikaten Özbeklerin 30-40 sene evvel bizim dilimizde kullanılan kelimeleri yaygın olarak konuştuklarını müşahede etmiştik. Sıkıntı bizim “yeni Türkçe” diye kullanıma sokulan kelimelerde idi!.. Başlangıç çok iyi olmuştu ve lakin devamında sıkıntılar baş gösterdi. Kerimov’un Stalinist yönetim tarzı hem ülke içinde hem iki ülke ilişkilerinde zorluklar ve ciddi problemler oluşturuyordu. Derken ilişkiler soğudu ve Kerimov Türkiye’ye eğitim için gönderilen talebeleri geri çekti. Hele Kerimov’un danışmanı pozisyonundaki Enver Altaylı’nın (Şimdi FETÖ’den hapis yatıyor…) da karıştığı darbe teşebbüsünden sonra büsbütün kopuş yaşandı. Ancak Kerimov’un ölümünden (Eylül 2016) sonra tekrar ikili ilişkilerde iyileşme başladı. Sayın Erdoğan’ın 2016 yılı Kasım ayında buraya yaptığı ziyaret önemli bir dönüm noktası oldu. Şimdi bunun devamı olarak ilişkilerin daha ileri seviyeye taşınması için karşılıklı adımlar atılıyor.
Özbekistan, Orta Asya’da nüfus miktarı ve homojenliği (32.5 milyon ve yüzde 80’i Özbek, yüzde 6 Rus, yüzde 5 Kazak, yüzde 3 Karakalpak ve yüzde 1.5 Tatar. Toplam nüfusun yüzde 93’ü Müslüman…) bakımından çok önemli. Özbekistan toprakları, İslam tarihinde hep ilim-irfan yuvası ve Ehl-i sünnetin kalesi olarak, apayrı bir kıymet ve ehemmiyet ifade etmiştir. En büyük hadis âlimi olarak kabul edilen, Muhammed bin İsmail bin İbrahim bin Muğire bin Merdizbeh El Cu’fî, Buharalıdır. Bundan dolayı İmam-ı Buharî olarak anılır. Sahihi Buhari ismiyle meşhur, en kıymetli hadis kitabı ve daha pek çok eserin müellifidir. Miladi 810 (H. 194)’te Buhara’da doğmuş 870’te Semerkant’ın Herkent kasabasında vefat etmiştir. Yine büyük hadis âlimlerinden İmam-ı Tirmizi, Buhara’nın güneyinde Ceyhun Irmağı yakınlarındaki Tirmiz kasabasında doğmuştur. Cami-us Sahih isimli kıymetli hadis kitabını (Sünen-i Müslim diye bilinir) ve başka kıymetli kitapları yazmıştır. İmam-ı Buhari ve Nişaburlu İmam-ı Müslim ile bir araya gelip ilmî müzakerelerde bulunmuştur… Bu büyük zatların hayatlarını böyle bir makalede özetlemek mümkün değil, ancak muteber din kitaplarından okumak gerekir!.. Bu konuda, Türkiye gazetesinin daha önce okuyucularına verdiği İslâm Âlimleri Ansiklopedisi ve Evliyalar Ansiklopedisi tavsiye olunur.
Ehl-i sünnetin itikaddaki en büyük iki imamından biri olan İmam-ı Mâturidî hazretleri de, Semerkant’ın Mâturid nahiyesindendir… Velhasıl Özbekistan baştan başa âlimler ve evliyalar diyarı. En meşhurlarının ismini buraya alarak, köşemizi de bereketlendirelim!.. TAŞKENT; Nureddin Taşkendî (Ubeydullahı Ahrar hazretlerinin talebesi), Zengi Atâ (Hoca Ahmet Yesevi’nin ilk hocası olan Arslan Baba'nın torunlarından). SEMERKANT; İmamı Buharî, Kâdı Muhammed Zâhid, Ubeydullah-ı Ahrar ve Yâkub-i Çerhî (Her üçü de Silsile-i Aliyye denilen büyük İslam âlimlerinden (Altın Halka-Silsiletü'z-zeheb)dir. HAREZM; Ali Râmitenî, Necmeddîni Kübra (Kübreviye tarikatının pîri.), Seyyid Atâ, Abdullatif Câmi, Alaeddin Harezmî. BUHARA; Abdülhâlık Goncdüvanî (Bu mübarek zat da 'Altın Halka’dan olup babası Abdül Cemil Malatyalıdır. İmam-ı Malik hazretlerinin neslindendir. Daha beş yaşında iken Buhara’ya ilim tahsili için gönderilmiştir…) Alaeddin-i Attâr, Abdülhâlik Goncdüvanî, Ali bin Muhammed, Ârif-i Dikgerânî, Ârif-i Rivegerî, Baba Kemal Cundî. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün kabrini ziyaret edeceği Şâh-ı Nakşibend Muhammed Bahaeddîn-i Buharî (Nakşibendiye Tarikatının Pîri), Bahaeddîn-i Kışlakî, Ebu Hafs-ı Kebir, Emir Gilanî Vâşî, Hâce Evliya-ı Kebir, Hâce Hasan Attâr,  Hâce İbrahim, Hâcegi Muhammed İmkenegî, Mahmûd-i İncirfağnevî, Muhammed Bâbâ Semmâsî (Üçü de 'Altın Halka’dan), Mübarek Buharî, Nizameddîn Hâmuş, Seyyid Ali Hemedânî, Seyyid Emir Burhan, Seyyid Emir Hamza, Seyyid Emir Külâl ('Altın Halka’dan), Sûfî Allahyâr. FERGANA; Sâbit Ebul Meânî, Saidüddîn Ferganî. MÂVERÂÜNNEHR; Derviş Muhammed (Altın Halka), Şakîk-i Belhî ve diğerleri… Rahmetullahi teala aleyhim ecmaîn. İnşallah hepsi bize şefaatçi olur!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.