CHP’deki kaynama nereye varır?
9 Şubat 2019 02:00
Ana muhalefet partisinde yaşanan son olaylar, özellikle genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu için sıkıntılı bir dönemin güçlü işareti gibi… Sanki birileri CHP’de liderlik koltuğunu boşaltmak için kesin karar vermiş!
Seçimlere elli gün kala, CHP’de ciddi sancılar yaşanıyor… Önceki gün Parti Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, bir yıl önce seçildiği görevinden istifa etti. Bu derece önemli pozisyondaki bir kişinin tam da seçimlere doludizgin gidilirken istifa etmesi, öyle sıradan bir şey değil. Yani aday gösterilmediği için yönetime kızan, herhangi bir il veya ilçe belediye başkanının istifasına benzemez bu. Hamzaçebi’yi Twitter üzerinden istifasını açıklamaya götüren sebepler zinciri hakkında değişik rivayet ve yorumlar yapılıyor. En fazla öne çıkan konu da, daha önce yolsuzlukları ve kısa zamanda artan servetiyle gündeme gelen Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın tekrar aday gösterilmesi… Hamzaçebi ve ilçe teşkilatının Ercan Köymen’i istemesine rağmen, Kılıçdaroğlu’nun Ali Kılıç’ta ısrar etmesi bardağı taşıran damla oldu. Nitekim buna tepki gösteren Maltepe ilçe teşkilatı toptan istifa etti ve dün saat 11.00’den itibaren Ankara, Anıtkabir’e (temiz siyaset için) yürüyüş başlattı!.. Ne enteresandır ki, 2017’de de Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’dan Maltepe’ye “adalet için” yürümüştü. Şimdi tersine bir durum tecelli ediyor. Maltepe teşkilatının protesto yürüyüşü, sadece Maltepe adayı ile ilgili değil. Çeşitli yerlerde (Battal İlgezdi gibi) yeniden veya ilk defa gösterilen bazı başka adaylara da tepkiyi ortaya koymak adına yapıldığı ifade ediliyor.
CHP’de bu dönemin çok sancılı geçeceği, aslında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun hayli erken attığı işaret fişeğiyle belli olmuştu… Kocaoğlu’nun çıkışı, bir önceki kurultayda Muharrem İnce için çalışan isimlerin tasfiye edileceğine dair kuşkuların dışa vurumu idi. Ve beklendiği gibi de cereyan ediyor. Diğer taraftan adaylıklar konusunda istekleri karşılanmayan bazı ilçe teşkilatlarında rahatsızlıklar en üst seviyede devam ediyor. CHP’nin en güçlü olduğu yerlerden biri olan Tekirdağ’da, mevcut belediye başkanı tekrar aday gösterilmediği için, bir müddetten beri ciddi reaksiyonların yaşanıyor. Dün de Çorlu ilçe teşkilatı toptan istifa etti. Dün, sadece Çorlu değil, CHP’nin en muhkem kalelerinden biri olan İzmir’den de istifa haberi geldi. Selçuk İlçe Başkanı Merve Çalışkan ve yönetim kurulu toptan istifa etti. Onlarla birlikte ilçe kadın ve gençlik teşkilatı da görevden çekildi. Bu arada CHP’nin Adana Karataş Belediye Başkanı Boğaçhan Ünal, CHP’den istifa ederek MHP’ye geçti. Başkan Ünal daha önce 17 sene CHP ilçe başkanlığı yapmış ve beş yıldır belediye başkanı… Bütün bu gelişmeler, CHP üst yönetimi ve özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok sıkıntılı bir dönemin beklediğini işaret ediyor.
CHP’de çok ciddi bir karmaşa yaşanıyor. Bu artık gizlenemiyor. Mevcut tartışmaları parti içi demokrasi diye tanımlamaya çalışan CHP yöneticileri kimseyi ikna edemiyor. Partinin en güçlü olduğu yerlerde dahi aday bolluğu sebebiyle büyük çekişme ve birbirinin ayağını kaydırma gayretleri en dışarıdan rahatlıkla izlenebiliyor. Mesela İzmir’de yaşanan olaylar… Keza İstanbul için parti içinde bir düzineye yakın aday adayı vardı! Bunların seçimlerde ne kadar gayret göstereceği merak konusu… İlçeler için ayrı sıkıntılar söz konusu. Maltepe’nin ardından Kadıköy ilçe teşkilatının da sırada olduğu söyleniyor. Çünkü aday gösterilen ismi beğenmediler. İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun önce istifa edip sonra vazgeçmesi, ilçelerdeki bu sıkıntılar yüzündendi. Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay, kendisini istifa şımarıklığı ile itham etti. Fakat Kaftancıoğlu’nun bundan sonra nasıl hareket edeceği de merak konusu. Zira İstanbul İl Başkanlığı çok önemli bir mevki. Beşiktaş’ta Murat Hazinedar, Şişli’de Mustafa Sarıgül sıkıntısının iyiden iyiye kendisini hissettirdiği İstanbul’da, CHP’nin ne yapıp yapamayacağı belirsiz… Ama istifalar bu şekilde devam ederse, sandıktan başarılı bir sonuç beklemek CHP için çok zor olacak.
CHP’den istifa edip DSP’den aday olan Mustafa Sarıgül ve Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar ve MHP’ye geçen Boğaçhan Ünal gibi isimler, partiye ciddi oy kaybettirecek gibi görünüyor. CHP tabanı için önemli bir yer olan Muğla Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un yeniden aday gösterilmemesi de hayli rahatsızlık uyandırmış durumda. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu, taban ve teşkilattan gelen isteklerin aksine, tepkileri de görmezden gelerek, kendi belirlediği isimleri aday yapıyor. Şüphesiz parti genel başkanının her zaman son söz söyleme hakkı vardır. Ancak seçimlerde oy almak için çalışacak olan da teşkilattır. Teşkilatın içine sindiremediği, tam aksine istifa da dâhil her türlü tepkiyi göstererek karşı çıktığı adaylar nasıl başarılı olabilecek ki? Kılıçdaroğlu, kendisini devirmeye iyiden iyiye niyetlenmiş olan muhaliflerin, yüz ifadelerine dikkat ediyor mu acaba?