İçimizdeki virüs/ler…

 

Koronavirüsle mücadelede, koca koca devletler ta baştan sınıfta kaldı… Mesela İtalya, İspanya, Fransa ve Almanya ve İngiltere!.. Hatta Amerika. Lakin virüsün ilk ortaya çıktığı yer olan Çin ise, üç ay süren müthiş bir çalışma sonunda, durumu kontrol altına almayı başardı. Keza Güney Kore, ilk zamanlarda hayli bocalamış olsa da, sonrasında hızlı bir toparlama ile salgının etkisini ciddi oranda sınırlayabildi. Şeytan kulağına şiş, bu alanda şimdiye dek en başarılı ve etkili tıbbî ve idari mücadeleyi veren devletlerin başında Türkiye geliyor. İnşallah salgının dünyada tamamen kontrol altına alındığı vakte kadar, bu örnek başarısını devam ettirmeye muvaffak olur… Şu ana kadar alınan isabetli ve etkili tedbirlerle, salgının topraklarımıza gelmesi önlenebilmiştir. Çok şükür, hâlihazırda ülkemizde salgın yok. Bu satırların yazıldığı saate kadar, tespit edilmiş ve kontrol altında bulunan sadece iki vaka var. Bir-iki vaka elbette salgın değildir. Yetkililerimizin sık sık ifade ettiği üzere, hâlen ülkemizde salgının olmaması, olma ihtimalini ortadan kaldırmıyor. O yüzden de hep teyakkuz hâlinde olacağız. Devlet ve toplum olarak…

Değil büyük ve zengin devletleri, neredeyse dünyanın tamamını dize getiren şu küçücük virüsün verdiği tahribata bakar mısınız?.. Küçücük kelimesi bilmem tam olarak izah ediyor mu? O kadar küçük ki, ancak nitelikli mikroskoplarla görülebiliyor. Ancak nanometre (Metrenin milyarda biri) ile ölçülebiliyor… Uzmanların verdiği bilgiye göre, milyonlarca çeşit virüsten bahsetmek mümkün. Bunların sadece az bir kısmı tasnif edilmiş, bir kısmının özellikleri ve etkileri ilmî olarak tespit edilmiş. Gerisi tıp âlemi için de henüz meçhul bir konu… “Yeni Koronavirüs”, adı üstünde yeni bir virüs. Bulaşma-yayılma oranı çok yüksek, fakat öldürücü etkisi diğer bazı virüslere göre oldukça düşük. Mesela 2003 yılında görülen SARS virüsünde ölüm oranı yüzde 10 idi. 2012 yılında baş gösteren MERS’te yüzde 35… Koronavirüs (COVID 19) sebebiyle şu ana kadar, bütün dünyada hayatını kaybeden insan sayısı 5 bin 103. Buna karşılık 2009 yılındaki domuz gribi salgınında, toplamda 151 bin 500 küsur kişi ölmüştü. Fakat koronavirüs sebebiyle dünya ekonomisinde baş gösteren sıkıntılar fazlasıyla ürkütücü… 2008 yılında yaşanan global krizin etkileri kadar, belki onu da aşacak nispette bir daralma ve küçülmenin yaşanmasından endişe ediliyor… Dünya piyasalarında bununla ilgili keskin gelişmeler yaşanıyor.

Sadece ekonomik değil, siyasal ve sosyal bakımdan da dünya devletleri derin sarsıntılar geçiriyor… Bazı ülkelerin üst düzey devlet adamlarına virüs bulaştı. Brezilya Devlet Başkanı, Kanada Başbakanının eşi… Polonya Genelkurmay Başkanı, Avustralya İçişleri Bakanı, İran Dinî Lideri Hameney’in Başdanışmanı Velayeti ile Cumhurbaşkanı Ruhani’nin  iki yardımcısı İshak Cihangiri ve Masume İbtikâr ile yirmiden fazla milletvekili. Keza İngiltere’de hasta güvenliğinden sorumlu bakan ile Fransa’nın Kültür Bakan Yardımcısı… Liste uzayıp gidiyor. Trump için bile bazı söylentiler var! Sadece devlet adamı ve politikacılar değil. Dünyaca tanınan meşhur artistler, çok ünlü futbolcu ve basketbolcular vs. vs... Evet, koronavirüs dünyanın dengelerini altüst etti ve etmeye devam edecek. Beynelmilel kültür etkinlikleri, spor müsabakaları vb. Tokyo Olimpiyatları galiba vaktinde yapılamayacak… Avrupa’nın bazı ülkelerinde lig maçları ertelendi. Bazısında da seyircisiz oynama kararı alındı. Velhasıl ortalık toz duman.

Gelelim içimizdeki diğer virüslere… Elbette koronavirüs de, bir müddet sonra kontrol altına alınacak ve gündemin arka sıralarına itilecektir. Ama içimizdeki virüsler maalesef hep gündemde kalacaktır!.. Kimdir, ne yapar bu virüsler, in midir cin midir? Ne yazık ki insan kılığındadır bu virüsler… Bunlar yalancıdır, talancıdır, bozguncudur, goygoycudur, dedikoducudur. Kimi içeride kimi dışarıda mekân tutmuştur. Vatana ihanet dâhil her türlü melaneti işlemekten kaçınmazlar. Kısacası, her türlü terbiye ve ahlak dışı işlerde öncüdür!.. Bunlar hakikaten yüzsüzdür, biçimsizdir ve bulaşıktır… Her türlü fırsatçılığı yapmaktan çekinmezler. İnsanların huzurunu kaçırmak için her türlü tezviratı her ortamda yapmaktan kaçınmazlar. Adı üstünde, bunlar virüs kadar tehlikeli ve hastalıklı tipler. Bunların ilacı yoktur!