Tahtı–tacı sallayan virüs!..

A -
A +
Koronavirüse yakalanan 71 yaşındaki İngiltere Veliaht Prensi, tahta çıkabilecek mi? Veyahut, virüsten korunmak için Windsor Sarayına sığınan 93 yaşındaki annesi, Kraliçe II. Elizabeth tahtı terk edecek mi?!   Bu koronavirüs denilen illet, kral-imparator filan hiç tanımıyor!.. Tahtı olmasa da, bir şekilde ‘imparator’ unvanı verilmiş olan futbol hocası Fatih Terim, yakalanacağını önceden sezmiş gibi feryat-figan etmişti. Ama ne yazık ki, korktuğu başına geldi. Dünyanın en meşhur ve en çok kazanan futbolcu, basketbolcu vb. sporcularından epeyce isim bu illete yakalandı. En büyük uluslararası spor organizasyonu olan Olimpiyat Oyunları da, bu küresel salgın sebebiyle bir yıl ertelendi… Kısacası durum vahim!.. Uzun yıllardır annesinden ‘buyur oğlum gel artık sen otur…” davetini bekleyen, Büyük Britanya tahtının vârisi, Prens Charles da virüse yakalanmış. Oysa bir süreden beri, daha çok annesi Kraliçe Elizabeth için bu yönde dedikodular dolaşıma sokulmuştu… Lakin 1953’den beri tahtta oturan 93 yaşındaki Kraliçe, 98 yaşındaki eşi Prens Philip’le birlikte, virüsten sıkı korunmak için daha güvenli bulduğu, Windsor Sarayına kapağı atmış durumda. Şimdi soru şu: Prens Charles tahta çıkabilecek mi? Yahut da şöyle soralım, 67 seneden beri saltanat süren Kraliçe II. Elizabeth, oğlu hayatta iken tahttan feragat edecek mi? Görüldüğü üzere virüs saltanat ve iktidar sahiplerini de doğrudan tesiri altına alıyor. ABD Başkanı Trump ve Almanya Şansölyesi Merkel’in, virüs kapmış olup olmadıkları günlerce tartışılmıştı. Şimdilik ikisi de tehlikeyi atlatmış görünüyor. Ama her ikisi de virüsün getirdiği büyük ekonomik bunalımı aşabilmek için, tarihin en büyük teşvik paketlerini hayata geçirmeye çalışıyor. “ABD tarihinin en büyük teşvik paketi” olarak nitelenen ve tam iki trilyon dolara baliğ olan paket üzerinde, Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasında şiddetli geçen müzakerelerden sonra nihayet uzlaşma sağlandı. ABD’de salgın dolayısıyla alarm zilleri en üst seviyede çalıyor. Dün itibarıyla vaka sayısı 55 bini geçti. Ölü sayısı da hızla yükseliyor… En fazla etkilenen şehir de New York. Dünyanın süper gücü Amerika, Güney Kore’den teşhis kiti için yardım istedi. Gerisini hesaplayın artık. Dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan Harvard’ın Mütevelli Heyet Başkanı ve karısı da virüse yakalandı. ABD fena hâlde sarsılıyor. Bakalım durum nereye varacak? Dünya Sağlık Örgütü, ABD’nin bu salgının yeni merkez üssü olabileceğini söylüyor. Buna karşılık Trump’ın, salgın hakkındaki tavırları da, muhalif cephede şiddetli eleştiriler alıyor. Ekonominin yeniden hareketlenmesi için bir an evvel (12 Nisan’a kadar) normale dönülmesini isteyen Trump, bu yüzden, tabanda belirgin bir destek kaybına uğramış bulunuyor… II. Dünya Savaşı’ndan bu yana, Almanya için en ciddi ve ucu açık tehlikenin söz konusu olduğunu ifade eden Şansölye Merkel ise, 750 milyar avroluk bir paket üzerinde çalışıyor… Diğer taraftan bu zor zamanda AB içinde daha güçlü biçimde bir liderlik sergileyemediği için hem Merkel hem de ülke olarak Almanya çok eleştiriye maruz kalıyor. Yetmiş bini bulan vaka ve Çin’i ikiye katlayan ölü sayısı ile apaçık şekilde salgın karşısında tuş olan İtalya’ya, tıbbi yardımı Almanya’dan fazla Çin yapıyor. Bu arada 47 bin küsur vaka ile İtalya benzeri bir felaket yaşayan İspanya, çareyi NATO’dan yardım istemekte buldu. Bakalım ne kadar ve nasıl bir yardım alabilecek? Amerika ve Avrupa’da bunlar olurken, Türkiye hâlihazırda salgın karşısında etkili tedbirlerle durumu kontrol altında tutuyor. İnşallah böyle devam eder ve kısa zamanda da tamamen işler normale döner. Fakat bunun için bizlere, hepimize görevler düşüyor. Öncelikle toplumun moralini bozmak için sosyal medya üzerinden asılsız haberleri, saçma sapan yorumları dolaşıma sokan hasta ruhlu tiplere karşı dikkatli olmak gerekiyor. Sosyal medyadaki kirlenme, nasıl ve hangi dezenfektanlarla temizlenebilir, bilemiyoruz!.. Vaka iki ayaklı virüslerin bir kısmının kısa zamanda derdest edildiğini memnuniyetle görüyoruz. Sokaklarda yaşlı insanlara karşı terbiyesizlik yapan tipler de, aynı şekilde kanun ve nizamla tanıştırılıyor. Umarız diğerleri için de tez zamanda ibret olur. Zira toplumda son derece güzel, memnuniyet verici ve istikbalimiz adına ümit saçan uygulamalar yerine, böyle olumsuz örnekleri konuşmak hakikaten sıkıcı!.. Yaşlı insanlarımıza evde ve sokakta verilen hizmetler, başka milletlerin de imtisal edeceği çok kıymetli şeyler. Bunlar daha da artarak, genişleyerek devam ettirilmeli. Çünkü bu şekilde Türkiye hem içeride hem dışarıda daha güçlü olacaktır.  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.