Yunanistan tabii ki savaşmak istemez!..

A -
A +
Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar, son zamanlarda yapılan bazı tahrikkâr açıklamalara net bir cevap verdi: “Yunanistan’ın Türkiye ile savaşmak isteyeceğini düşünmüyorum. Matematiksel olarak uygun değil…”     
Yaşı müsait olanlar gayet rahat hatırlayacaktır… Kıbrıs Barış Harekâtının dumanı tüterken, devrin Yunanistan Başbakanı Konstantin Karamanlis; “Türkiye ile savaşamayız” diye bütün dünyaya ilan etti. Bu itiraf şüphesiz bir gerçeğin kabulü ve tescili idi. Karamanlis’in o gün için, ülkesinin askerî kapasitesine uygun olarak verdiği resmî beyanatın üzerinden 46 yıl geçti. Bu zaman zarfında, iki ülke ilişkilerinde çok defa irili ufaklı gerilimler oldu. Hatta 1980’lerin ve 90’ların ortasında iki kere, sıcak çatışmaya dahi dönüşebilecek derecede tansiyon yükseldi. Neyse ki, sonunda sağduyu hâkim oldu ve böyle bir duruma kapı aralanmadı. Ancak Türkiye’nin bütün iyi niyetli ve soğukkanlı yaklaşımına rağmen, Yunan tarafı, biraz da arkasını sıvazlayan devletlerin yanlış yönlendirmesiyle, boyundan büyük işlere kalkışıyor. Zaman zaman hükûmette görev alan bazı megaloman-ırkçı politikacılar da ateşe benzin dökme misali tahrikkâr laflar ediyor. Türkiye her defasında itidalli davranarak, bu tür kışkırtmalara karşı ciddi ve olgun devlet refleksi gösterip ortalığı yatıştırıyor. Hâlen görevde olan Yunan Savunma Bakanı Nikos Panagiotupoulos, son derece ölçüsüz ve haddini fazlasıyla aşan birtakım laflarla Türkiye’yi tahrik etmeye çalışıyor… Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de, hem kendisinin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hidrokarbon rezervleri konusunda haklarını korumak için attığı meşru ve hukuki adımlarına karşı, Yunanistan âdeta panikle bazı çevreleri harekete geçirmeye çalışıyor. Zira birtakım oldubittilerle sonuca gitmek isteyen Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) önü fena hâlde kesildi…
İşte bu ortamda sinirlerinin iyice gerildiği anlaşılan Yunan Savunma Bakanı, güya haklarını korumak için; gerekirse, Türkiye ile savaşmak dâhil her ihtimali değerlendireceklerini ifade etmişti. Bir televizyon mülakatında Millî Savunma Bakanımız Hulûsi Akar’a, bu konu sorulunca çok bilgece bir cevap verdi: “Yunanistan’ın Türkiye ile savaşmak isteyeceğini düşünmüyorum. Matematiksel olarak uygun olmayacağının altını çizmek istiyorum…” Bunun tercümesi özetle şudur; Boks maçında, tüy sıklet ile ağır sıkletin rakip olması düşünülemez! Dikkat edilirse, Sayın Akar; Yunan Bakanın densizliğine karşı, asarız-keseriz gibi şeyler söylemiyor. Son derece sakin, tabya ilmine muvafık ve gerçeklerle bire bir örtüşen çarpıcı bir cevap veriyor. Dileriz ki bu bilgece cevap, Yunanistan cenahında iyi anlaşılır ve bundan böyle iki ülke ilişkilerine zarar verecek şekilde ucuz kahramanlıklar yapmaya kalkışılmaz. Şurası bir hakikattir ki, Yunanistan’ın Türkiye ile ilgili askerî plan ve hazırlıkları öteden beri hep savunma üzerine kuruludur. Bunun en açık delili de, Lozan Anlaşması ve NATO konseptine aykırı olarak, Bakan Akar’ın da işaret ettiği üzere, 23 adadan 16 tanesinin gayrimeşru şekilde silahlandırılmasıdır… Bakınız,  uluslararası ilişkiler ve askerî konulara biraz kafa yoranlar, bu durumu gayet iyi bilir.
Şu hususun altını tekrar çizelim; Yunanistan Türkiye için rakip olacak çapta bir güç değildir. Nokta! Ancak buna rağmen, Yunanistan’da “Megali İdea” (Yer darlığı sebebiyle burada detaya giremiyoruz, merak edenler bu ifadenin ne anlama geldiğini Google’dan araştırabilir) gibi megaloman düşünce ve heveslerin peşinde sürüklenmeyi yeğleyen siyasetçi veya sözüm ona fikir adamı her devirde zuhur edebiliyor. Yunanistan, Türkiye ile iyi komşuluk yapmak gibi; her şeyden evvel kendi menfaatine olan bir tercihi yapmak yerine, Avrupa ve Atlantik kaynaklı güdümlemelerin etkisiyle maceralara girişmekten geri durmuyor maalesef. Ege ve Doğu Akdeniz’de, hakkaniyetli çözüm bekleyen pek çok mesele var… Karasuları, kıta sahanlığı, hava sahası ve uçuş koridorları, hidrokarbon yatakları; münhasır ekonomik bölge vb. birçok konuda, Türkiye ile Yunanistan’ın diplomasi zemininde, akılcı ve samimi müzakereler yürütmesi gerekiyor. Türkiye her zaman barıştan yana tavrını ortaya koyarak ve karşı tarafa da bu yönde telkin ve teklifte bulunarak üzerine düşeni yapıyor. Fakat Yunanistan sürekli olarak yan çiziyor. Herhâlde kendisine olan güvensizlikten ve tezlerinin yanlışlığının irdelenmesinden korkuyor. Yunanistan uzun yıllar, Avrupa Birliği’nin kurucu ülkeleri tarafından gelen yanlış telkinlerle hep Türkiye’nin önüne engel koymaya çalıştı. Bu durum hâlen devam ediyor. Ancak bu tavır Yunan tarafına da bir şey kazandırmıyor… Bilakis başını derde sokabilir!
Diğer taraftan, Mısır ve İsrail gibi ülkelerin dümen suyunda girişilen “GAZ FORUMU” gibi problemli yapılanmaların daha oluşum safhasında gaz kaçırmaya başladığını da görmelidir Yunanistan… Ve “Megaloman” hevesler yerine, ayağı yere basan makul ve mantıklı politikalara dönmeli. Aklın yolu budur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.