Afganistan üzerindeki karabulutlar…

A -
A +
Önceki gün Kâbil’de peş peşe gelen intihar saldırıları, savaş yorgunu Afganistan’ın sükûnet hasretine büyük darbe vurdu!..  Yeni dönem için en çok sorulan soru şu: Taliban ülkeye ne ölçüde hâkim olabilecek?
 
Maalesef korkulan şey çabuk oldu ve Afganistan’ı yeni bir kaosun eşiğine sürükleyen bombalar peş peşe patlatıldı… Başkent Kâbil’in bugüne kadar sayısız kere yaşadığı, artık geride kalmasını temenni ettiği intihar saldırılarına büyük bir halka eklendi. Şu saate kadar, resmî olarak teyit edilmiş ölü sayısı 110 kişi!.. Onlarca yaralı da can derdinde. Bu kalleş saldırının faili hemen belli oldu. Zira DEAŞ adlı vahşi terör örgütü, bu alçaklığı üstlenerek, hedef aldığı adreslere kendince mesaj verdi. ABD Başkanı Joe Biden, öldürülen askerlerinin (13 kişi) intikamını alacaklarını ilan ederek, teröristlere şöyle seslendi: Bedel ödetmek için sizi ölümüne avlayacağız! Amerika için, terör örgütlerine bu türden intikam saldırıları bilinen bir durum. Daha önce de Irak ve Suriye coğrafyalarında aynı terör örgütüne karşı irili ufaklı çok sayıda operasyon gerçekleştirdi. Gelgelelim bu operasyonlarla istenen sonuçlara ulaştığını söylemek zor. Hatta tam tersine Irak’ta yaşandığı üzere, doğru dürüst planlanmayan sözüm ona mücadele safhalarında, skandal durumlar yaşandı. DEAŞ’la savaşması beklenen Irak askerleri, neredeyse tek kurşun atmadan tabana kuvvet kaçtılar ve daha da fenası, on binlerce askeri donatacak miktardaki son derece modern silahlar terör örgütünün eline geçti. Şimdi benzer bir durum Afganistan’da cereyan ediyor…
Afganistan semalarında kara bulutlar her geçen gün kesafet kazanıyor… Yeni dönem için en çok sorulan soru şu: Taliban Afganistan’a ne ölçüde hâkim olabilecek? Bu sorunun altında daha pek çok soru var. İşte bir anda ortalığı kan revana çeviren DEAŞ saldırısı… Taliban’ın tek başına bu örgütle başa çıkması beklenmiyor herhâlde. O hâlde dış desteği ne kadar alabilecek? Başta ABD olmak üzere, bu konuda yardım elini uzatmak için ne gibi şartlar ileri sürecekler? Taliban bu şartlara ne diyecek? Kabul edecek mi? Etmediği takdirde neler olur? Diğer taraftan Taliban teşkilatı neredeyse bütünüyle Peştun karakterli… Peki, diğer etnik gruplardan, özellikle Tacik, Hazara ve Özbeklerden gelecek muhalefet ne kadar dengelenebilecek? 1990’lı yıllarda Kuzey İttifakı ile Hizb-i İslâmi (Hikmetyar’ın kurduğu ve Peştun milliyetçiliği ön plana çıkan yapı) arasındaki çatışmalar hatıra geliyor. Pençşir vadisindeki hareketi de bu açıdan değerlendirmek lazım. Bu arada değişik biçimde yeniden bir El-Kaide yansıması olabilir mi? Zira adı geçen örgütün ülkedeki geçmişi malum… Üsame bin Ladin vs. baktığınız zaman peş peşe birbirinin kuyruğuna takılan soruların cevabını vermek gerçekten çok zor.
Öncelikle Taliban dediğimiz yapı, kendi içinde gerçekten sağlam bir bütünlüğe sahip midir? Buna olumlu cevap vermek de kolay değil. An itibarıyla öne çıkan isimlerin geçmişlerine ve dış çevrelerle ilişkilerine bakıldığında fikir ayrılıklarının çok kolay biçimde ortaya çıkacağı ifade ediliyor. En tepe isim Molla Heybetullah Ahundzade ile Taliban’ın eski lideri Molla Ömer’in oğlu Molla Yakup arasında bir rekabet yaşanabilir mi? Yahut daha sert bir çizgide olduğu belirtilen Siracettin Hakani’nin tutumu ne olur? Aynı şekilde ABD – Pakistan ortak operasyonuyla yakalanıp sekiz yıl hapis yatan Molla Abdülgani Birader’in, dış ilişkilerde kullanacağı inisiyatif itirazlarla karşılaşır mı? Çok muhtemeldir… Bütün bunların en tepesine tabiatıyla Afgan halkının tamamının beklentilerini koymak gerekiyor. Yani ekmek, iş – aş meselesi. Tenceresi kaynamayan hanede huzur olmaz! Taliban bir taraftan halkın bir kısmından itiraz görecek hayat tarzıyla ilgili sıkı politikalar gütmeye kalkışırken, diğer taraftan insanların karnını doyurmakta başarısız kalırsa iyice zora düşer… Halkın desteğini yeteri derecede arkasına alamayan hiçbir yönetim uzun süre ayakta kalamaz.
Bu ve benzeri olumsuzlukların tezahürü durumunda, Afganistan’ın dış güçlerin çekim alanına girmesi daha kolay olur ne yazık ki. Şu safha Taliban için en kritik olanı. Taliban’ın içeride tansiyonu düşürme ve kontrolü yeteri kadar sağlamada başarı kazanması, dış ilişkilerinde daha rahat karar vermesini sağlayacaktır. Ancak bu fırsatı verecekler mi? Bilhassa Kâbil’deki son DEAŞ saldırısı, bu konuda karamsar bir hava estirdi… Dost ve kardeş ülkenin bir an evvel sulh ve sükûna kavuşması için dua etmekten başka elimizden gelmiyor!
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.