Afganistan’dan tahliyeler ve sonrası

A -
A +
Taliban’ın yabancı güçlerin ülkeden çekilmesi için verdiği mühlet sona erdi. Peki, bundan sonra ne olacak? Afganistan’da terör saldırılarının son bulması mümkün görünmüyor maalesef. Çok zor bir dönem!..  
  ABD ile Taliban’ın anlaşmaya vardığı Şubat 2020’den beri, devam eden belirsizlik kaçınılmaz olarak kaosa dönüştü... Amerika Taliban’la tam olarak nasıl bir anlaşma yapmıştı? Bu soru hâlen cevabını bulmuş değil tabii. Öyle ya, 20 yıl önce iktidardan devirip; yerine gelen Afganistan’ın “meşru” ve resmî hükûmetini de tamamen devre dışı bırakarak, 20 yıl NATO’yla birlikte dişe diş savaştığı Taliban’la; hangi şartlar ve karşılıklı verilen hangi söz ve güvenceler üzerine, bu yeni dönem başlatıldı? Ortada çok karışık ve komplo teorilerine de müsait bir durum söz konusu. Mesela; ABD’den geriye kalan korkunç miktardaki son model silahlar… Amerika gerçekten bu silahları Afgan Ordusu kullansın diye mi bıraktı? Sahi, “Afgan Ordusunun bu kadar çabuk pes edeceğini bilmiyorduk…” açıklamalarına inanalım mı? Daha önce de burada dikkat çekmiştik: İnsanın aklına hemen, Irak’ta DEAŞ’ın eline geçen o müthiş silah yığınları geliyor! Sahadaki duruma bakıldığında, ABD’nin, birçok noktada bocaladığı derhal göze çarpıyor. Çekilme sürecini 11 Eylül tarihine kadar uzatarak, güya 11 Eylül 2001’e gönderme yapmak isteyen ABD, Taliban’ın ‘beklenenden çok çok hızlı’ biçimde ülkeye tekrar hâkim olmasıyla birlikte açmaza düştü… Ve bu beklenmedik gelişme, tahliyelere de fena hâlde yansıdı. Sonuçta büyük bir keşmekeş baş gösterdi. ABD fevkalade sıkıştı. Bütün bu gelişmeler, Washington’un güç kaybı olarak yorumlanıyor… Yaşanan keşmekeş ve zaman zaman ortaya çıkan skandal görüntülerle birlikte, Afganistan’dan tahliyeler büyük çapta tamamlandı. Yapılan resmî açıklamalarda, ABD ile birlikte koalisyona dâhil diğer ülkelerin de binlerce kişinin tahliyesini sağladığı öğrenildi. Amerika, bu apar topar çekilmeyle; tarihindeki en büyük havadan tahliyesini gerçekleştirerek, 122 bin kişinin Afganistan’dan nakledildiğini açıkladı. Görevlilerle birlikte, kendisi için çalışan Afgan kişiler de dâhil… Dikkat çeken bir rakam da İngiltere’den. Şimdiye kadar fazla ön plana çıkmayan ama Irak işgalinde de olduğu üzere, ABD’nin yanında en önemli rolleri oynayan İngiltere’nin on beş bin kişiyi tahliye ettiği deklare edildi. Kanada’nın da çoğu Afgan olmak üzere 3 bin 700 kişiyi tahliye etmesi dikkat çekici. Keza Almanya’nın beş bini aşkın, İtalya’nın yine beş bin civarında kişiyi tahliye etmiş olduğunu belirtmek gerekiyor. İspanya, İsveç, Polonya gibi diğer bazı Avrupa ülkelerinin de hatırı sayılır miktarda tahliye gerçekleştirdiği biliniyor. Şüphesiz tahliye işleminde en fazla dikkat çeken hususlardan biri de, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkelerinin ara istasyon olarak, on binlerce kişinin geçişine imkân sağlamış olması… Bütün bu kurtarma operasyonlarına rağmen, hâlâ daha Afganistan’dan çıkmak için çareler arayan insan sayısı, tahminlerin çok çok üstünde. Bakalım onların ne kadarı ülke sınırları dışına çıkabilecek ve çıktıktan sonra nelerle karşılaşacaklar! Bu arada Türkiye, planlı-programlı olarak; çok başarılı şekilde ve kısa zaman içinde, Afganistan’daki askerî personel ve diğer görevlileriyle orada yaşayan bir kısım vatandaşlarını, çoğunluğu Pakistan üzerinden olmak üzere tahliye etti. Türk Askeri’nin Kâbil’de kalıp kalmayacağı, havaalanının işletilmesi meselesiyle birlikte son ana kadar açıklığa kavuşmamıştı. Ancak Türkiye her ihtimale karşı hazırlıklarını önceden tamamlamıştı. Tahliyeye karar verildiği andan itibaren de, plan dâhilinde her şey çok düzgün işledi ve 48 saatten az bir zaman zarfında operasyon tamamlandı. Türkiye’nin bu tip operasyonlarda ne denli başarılı olduğu ve kapasitesinin ne kadar geniş olduğu, daha önce de birçok kere görülmüştü. Mesela 2011 yılında Libya’dan, çoğu deniz yoluyla olmak üzere, 25 bin vatandaşımız son derece emniyetli biçimde tahliye edilerek ülkeye getirilmişti. Sadece Türk vatandaşı değil, bazı yabancı ülkelerin vatandaşları da, talep üzerine oradan tahliye edilmişti. Türkiye her zaman insani konularda hassasiyetini ortaya koymuştur… Yukarıda isimlerini verdiğimiz bazı Batı ülkeleri, Kâbil’deki tahliye işlemlerinde bocalamalar yaşadı, bazen nakliye uçaklarını boş kaldırmak durumunda kaldı veya can derdindeki insanları kurtarmak yerine kendi köpeklerini ve hatta içki stoklarını önceledi. Bu da onların ayıbı olarak tarihe geçti… Şimdi zihinleri kurcalayan husus şu: Tahliyeler tamam diyelim peki, bundan sonra ne olacak?!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.