Parlamenter sistemi nasıl güçlendirecekler?

A -
A +
Muhalefet partilerinin son zamanlardaki söylem ve eylemlerinin ana konusu, “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM”. Velakin bu konuda oluşan siyasi blokun hedefe ulaşması hiç de kolay değil…
 
 
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün bir heyetle birlikte CHP Genel Merkezine gidip Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcılarıyla görüştü. Muhalefet partileri arasındaki görüşme trafiği, son zamanlarda hayli yoğunlaştı. Altı tane parti (CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Deva Partisi) arasında, bu ziyaretler giderek daha sıklaşan periyotla devam ediyor. Bu ziyaretlerden dışa yansıyanlara göre, muhalefet bloku (Millet İttifakı ve diğerleri), iktidar kanadı karşısında daha bir etkili ve gündem belirleyici olmaya çalışıyor… Zira mevcut tabloda, muhalefet partilerinin her birinin; gerek parlamentodaki gücü gerek aldığı oy oranı ve dolayısıyla siyaset arenasındaki bileşik kuvveti, tek başına AK Parti’yi veya Cumhur İttifakı'nı fiilen zorlayabilecek noktada değil. Bu yüzde daha güçlü muhalefet bloku oluşturma arayışlarına girişmeleri, her zaman beklenebilecek bir tavırdır. Burada şaşırtıcı bir durum yok. Ancak başka zorlukları var. Şöyle ki, Millet İttifakı’nın ana bileşenleri olarak, CHP ve İyi Parti ile şimdiye kadar belki resmî olarak değil, ama fiilen ve örtülü biçimde destek veren HDP’nin siyasi görüşleri arasındaki derin farklılıklar bir yumuşak karın biçiminde her zaman öne çıkıyor. Bilhassa siyasi tabanları yüzünden, belli konuda ortak tutum takınsalar bile; kaçınılmaz olarak tezatlar, tereddütler ve karşılıklı itirazlarla yüz yüze geliyorlar.
Bu çeşit sıkıntılardan uzaklaşabilmek için, iktidarı bir biçimde zorlayacak ve gelecekte seçmen nezdinde de puan kazandıracak ortak meseleler bulup, bunun üzerinde daha sıkı söz birliği yapmaları mecburi istikamet hâlini alıyor!.. Bunun en kolay ve değişmez alanı da ekonomi. Zira en iyi zamanlarda bile, toplumun memnun kalmayan veya sıkıntı çeken kesimleri eksik olmaz. Hayat pahalılığı, geçim zorluğu, çarşı pazar fiyatlarındaki yüksek artışlar ve bunun özellikle sabit ve dar gelirli vatandaşlara yansıması, muhalefet adına her vakit kullanılacak konudur. Hele hele pandemi gibi küresel şartların da zorladığı ekonomik durum, zengin-fakir bütün devletleri zorlarken, siyasetin en sıcak konusu kesinlikle kasa ve kese meselesidir. Fakat bu konularda muhalefet partileri benzer söylemlerle, gündemi belirleme noktasında iş birliğine giriyor olsalar bile, hedefledikleri seviyede güç birliğine giremiyorlar. Belli bir noktadan sonra mecburen kendi kulvarına dönüp, parti hesabına yol almaya çalışıyorlar. Nitekim Meral Akşener’in bir hayli ses getiren, il ve ilçelere yaptığı ziyaretlerde bunu net olarak görüyoruz… Akşener’in bu gezilerde sahada verdiği veya vermeye çalıştığı mesajlar hayli dikkat çekici. Ama belirttiğimiz gibi sonuç olarak kendisi ve partisinin hanesine yazılıyor. Şu hâlde muhalefet partilerini en azından belli bir dönem ve belli hedefler için daha sürdürülebilir şekilde bir araya getirecek yolu bulmaları gerekiyor. Hâlihazırdaki fotoğrafa göre, hükûmet sistemi değişikliği bunun için ortak payda olarak seçilmiş gibi.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemini değiştirip, tekrar parlamenter sisteme (Güçlendirilmiş veya iyileştirilmiş parlamenter sistem…) dönme hedefi. AK Parti ve MHP dışındaki partiler, bu konuda sık sık görüş açıklasalar da, şimdiye kadar derli toplu bir metin sunabilmiş değiller. Akşener dünkü ziyaretinde, bu konuda partisinin yaptığı bir çalışmayı Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiğini söyledi. Diğer taraftan altı partiden birer genel başkan yardımcısının iştirak ettiği bir ortak çalışma grubu, bu konuda mesai yapıyormuş… Akşener’in ifadesine göre, aralık ayında temel prensiplerle ilgili müşterek metin ortaya çıkabilecekmiş. Şayet buradan dişe dokunur bir metin çıkarsa ve altı tane parti aynı şekilde sahip çıkmaya devam ederse, bu mesele en azından belli seviyede ciddiyet kazanabilir. Ama önlerinde çok uzun ve çetin bir yol bulunuyor. Anlayacağınız bu iş o kadar kolay değil. Sonunda anayasa değişikliği ve referandumda halkın ekseriyetinin oyunu alma zarureti var. Öyle sistemi değiştirelim demekle iş bitmiyor.
Bırakınız hükûmet sistemi değişikliğini, iktidar ve muhalefet olarak siyasi yelpazedeki bütün partilerin gerekli gördüğü yeni bir anayasayı bile hayata geçirmek mümkün olmuyor!.. Cumhur İttifakı için ‘başkanlık sistemi’, Millet İttifakı için de ‘parlamenter sistem’ olmazsa olmaz şart olarak ileri sürüldüğü müddetçe, bu zeminde ilerlemek mümkün olmaz. En azından 2023 seçimlerinin sonuçlarına kadar. Özetle söylersek, bu hamur daha çok su kaldırır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.