12 uçak dolusu altın ve para!..

A -
A +

Üzerinden altmış iki sene geçmiş olsa da, o hain darbeyi konuşmak ne kadar üzücü… Ancak siyasi tarihimizdeki bu kapkara lekeyi, her an hatırda tutmalı, faillerini de mutlaka vicdanlarda yargılamalıyız!..

Askerî darbeler ülkelerin başına gelen en büyük felakettir…

Çünkü her biri, hangi sebeple yapılmış olursa olsun, vuku buldukları memleketleri, ekonomik ve sosyal bakımdan onlarca yıl geri bırakmış ve hatta geriye götürmüştür. Ve ne yazık ki bu meşum darbeler, daha ziyade yeterince gelişememiş veya gelişmeye çalışan memleketlerde vuku bulmakta!

Bazı ülkelerde askerî darbeler o kadar sık cereyan etmektedir ki, normal yollardan bir yönetimin işbaşına gelmesi veya orada kalması mümkün olmamaktadır. Latin Amerika’da, Afrika’da ve Asya’da bunun örnekleri çoktur. Mesela Suriye’de 1960 ile 1970 arasında tam on darbe veya darbe teşebbüsü olmuştur. Suriye’nin bugünkü hâli ortada…

Dost ve kardeş ülke Pakistan, daha geçtiğimiz ay bir askerî müdahaleye maruz kaldı. 1947’de bağımsızlığına kavuştuğu günden beri, şimdiye kadar tek bir sivil hükûmet, normal bir iktidar dönemini dolduramamıştır… Benzer bir durum Sudan’da da hüküm sürmekte. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Ama asıl konumuzdan uzaklaşmayalım. Zira kendi derdimiz büyük!


Dün 27 Mayıs Darbesinin altmış ikinci yılı idi… 

Çeyrek yüzyıllık tek parti diktasından sonra, millet iradesinin nihayet ülke siyasetine yön vermeye başlaması, faşist zihniyet tarafından bir türlü hazmedilemedi! Demokrat Partinin halk desteği ve iradesine dayanan iktidarına karşı, daha dördüncü yıl tamamlanmadan, faşist cuntalar harekete geçti… 

27 Mayıs’a giden ihanet sürecinin 1954 yılından başlatıldığı artık belgelerle kesinleşmiştir. Onun için hâlâ daha, 1960 yılı nisanında kurulan Tahkikat Komisyonunu darbeye gerekçe olarak ileri sürenler yalan söylüyor. Eğer 27 Mayıs'ın tam olarak ne olduğunu anlamak istiyorsak, arşivlerdeki gerçek bilgi ve belgelere daha yakından bakmamız gerekir. Bu faşist darbe sadece bir siyasi iktidarı silah zoruyla devirme hareketi değil. Aynı zamanda insan haysiyetine karşı, en utanç verici saldırıları sahneleyen sapık bir zihniyetin ipleri ele geçirmesidir…

Herhâlde dünyanın hiçbir yerinde, bu kadar alçakça yalan ve iftirayı malzeme olarak kullanmış bir cuntaya rastlanamaz!
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda, Adnan Menderes Kongre Merkezi’nde düzenlenen, “YASSIADA MAHKEMESİ YARGILANIYOR”  temalı toplantıya katılarak çok önemli bir konuşma yaptı. Siyasi tarihimizdeki bu kara lekenin 62 değil, altı yüz yılda bile silinemeyeceğini dile getirdi. Evet, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu sözü yukarıda yaptığımız tespiti tam manasıyla teyit etmekte. İnsan haysiyetine karşı bu kadar gaddarlık, bu kadar vahşet hiçbir izan ve vicdana sığmaz, sığdırılamaz. O sebepledir ki, aradan geçen zamanda ortaya çıkan bunca gerçeklere rağmen, hâlâ daha 27 Mayıs Darbesini utanmadan kenarından kıyısından savunmaya kalkanlar acaba hangi yüzle cemiyet içine çıkabiliyorlar. Doğrusu çok merak ediyoruz…

Yüz kızartıcı yüzlerce belge var. Daha önce bazılarını bu köşede de dikkatlerinize sunduk. Bunlardan bir tanesini, Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasında orijinal belgesiyle birlikte sundu. “ESKİŞEHİR ÖRFİ İDARE KUMANDANLIĞI TEBLİĞİ” başlığını taşıyan belgede şunlar yazılı. İmla hatalarına dokunmadan aynen veriyoruz: “Anakarada bütün hükümet erkânı ve Demokrat Parti başkanları yabancı memlekete kaçarken yakalanmışlardır. Beraberindeki 12 uçak dolusu Altın mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar. Sabık Başbakan Adnan Menderes ve Sabık Reisicumhur Celal Bayar Askerî Kumandanlık tarafından tevkif edilmiştir. Eskişehir’de Matbaası olan herkes bu havadisi basıp yayınlamalıdır. Dikkat… Dikkat… Dikkat… Vatanseverliğinize hitap ediyoruz. D.P. İl, İlçe ve Bucak Başkanlarının kaçmalarına mahal vermeden tevkif edilmelerini ve askerî kuvvetleri gelinceye kadar salınmamalarını rica ederim.”
 

Altında ‘Örfi İdare Kumandanının’ isimi var. Tuğ. Gen. Bedii Kireçtepe.
 

Şu rezalete şu kepazeliğe bakar mısınız?! Vatandaşı vatandaşa düşürmek için ne sinsi ne kirli tezgâhlar kurulmuş!.. Böyle bir alçaklığın eşi, menendi olabilir mi? Keza aynı dönemde yüzlerce gencin cesedinin Et-Balık Kurumu kıyma makinelerinde kıyıldığına dair atılan manşetler ve daha onlarca, yüzlerce alçak iftiranın kol gezdiği rezil faaliyetler...

İşte 27 Mayıs Darbesi böyle bir çirkeftir. Onun devamında da gerçekleşen ve teşebbüs safhasında kalan pek çok darbe, muhtıra ve müdahale vuku buldu. Cumhurbaşkanının dile getirdiği üzere; “Merhum Menderes’in idam sehpasındaki o fotoğrafı siyasetçilere ayar vermek için sürekli olarak gündemde tutuldu. Yassıada’nın karanlık gölgesi on yıllar boyunca sivil siyasetin önünden hiç kalkmadı…”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.