Yaradan’a Kurban Yetime Bayram…
Başlığı İhlas Vakfı’ndan ödünç aldım! Bu seneki Kurban Bayramı'na dair anlatımlar içinde en çarpıcı ve akılda kalan, çok geniş manalar çağrıştıran bir ifade… Kurban Allahü teala için ibadet, kulları için nimet...
Her sene Kurban Bayramı öncesinde ve sırasında, medya organlarında yer alan haber ve yorumlar; şöyle baştan aşağıya harmanlanıp çeşitli yönlerden tetkik ve değerlendirmelere tabi tutulsa, acaba ortaya ne gibi veriler çıkar? Mesela kurbanlık hayvanların az veya yeterli oluşuna dair klasik haberler. Besicilerin sıkıntıları, şikâyetleri. (Genellikle olumsuz noktalar öne çıkarılır. Memnuniyet, şükür, kanaatkârlık gibi hususlar nedense hep geri planda kalır! Bunu dile getirirken, hayvan üreticilerinin sıkıntılarını görmezlikten gelme veya hafife almak gibi bir niyetimiz yok. İşaret etmek istediğimiz husus, bardağın boş ve dolu taraflarını eşit biçimde ele almanın gerekliliği. Özü itibarıyla, toplumu olması gerektiği gibi doğru bilgilendirmek yani. Böyle olursa insanların itimadı teşekkül eder ve söylenen sözlere daha ciddi biçimde kulak verilir. Meseleyi sathi biçimde ele almak ucuza kaçmaktır. Bazen orijinal hikâyeler ortaya çıksa da, genellikle bilindik şeyler yazılıp çiziliyor. Kurbanlıkların özellikle büyük şehirlere nakledilmesindeki zorluklar. Günlerce önce kurulan hayvan çadırları, kesim yerlerindeki altyapının durumu. Umumiyetle yetersiz ve bazen çok ciddi eksikliklerin öne çıkarılması habercilik adına doğru bir faaliyet. Ama aynı kesim yerleri için, yıldan yıla mahalli yönetimlerce ne gibi düzeltme yapıldığı da keşke yeterince aydınlatılsa… Kesim yerlerindeki hayvan çadırlarının genel durumu bellidir. Ve bazı şeyler için alternatif de yoktur. Hayvan sahiplerinin aynı çadırda yatıp kalkması, nöbet tutması vs. Bunları ille de olumsuzluk gibi yansıtmak doğru değil.
Ama bu konuda beklenen dengeli yayıncılığı görmek maalesef mümkün olmuyor. Kimi odakların ideolojik dürtülerle “kurban” ibadetine şaşı bakması da, bu konuların normal seyrinde konuşulup tartışılmasına mâni oluyor. Kurban ibadetiyle ilgili fütursuzca ahkâm kesenlere, faraza çok basit bir soru sorulsa… Kurbanlık için uygun olacak koyun, keçi, sığır ve devenin evsafı kısaca nedir? Her Müslümanın bilmesi gereken temel bir ilmihal bilgisi. Hadi teferruata girmeyelim. Bu hayvanlar, cinsine göre hangi yaşlarda kurban için uygun hâle gelmiş olur? Horoz ve balıktan da kurban olur gibi saçma sapan düşüncelerle, vaktiyle piyasada arz-ı endam eden sözde ilahiyatçı Prof.ların cehaletini, irfan sahibi vatandaşlarımız çok ibretamiz şekilde ortaya koymuşlardı. Evet, koyun, keçi, sığır ve deveden başka hayvan kurban olarak kesilmez. Kurbanı bizzat kesmek veya birine vekâlet vermek suretiyle kestirmek… Bu konuda hayli ince hususlar var. Ve bu manada faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarının, yeteri kadar titiz davranmadığı da maalesef müşahede ediliyor. Yazının başlığını ödünç aldığım İhlas Vakfı bu meselede en dikkatli davranan kuruluşların başında geliyor. Kurban ibadetini en ince noktalarına kadar büyük bir dikkat ve titizlikle ele alarak, yüklendiği vekâlet görevini hakkıyla yerine getiriyor.
Kurban kesmek Hanefi mezhebinde vacip, Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde sünnettir. 2 Temmuz 2022 tarihli Türkiye gazetesine bir mülakat veren İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Mahmut Kemal Aydın, Afrika’da kurban kesme ibadetinin zaman içindeki seyri hakkında kıymetli bilgiler veriyordu. Son yıllarda Türkiye’den bu kıtaya kurban hizmeti vermeye giden çok sayıda hayır kuruluşu var. Bu sayede, kurban nisabına malik insanların kurban vecibelerini bu kıtada, her geçen sene daha yüksek sayıda kuruluş yerine getiriyor. Böylece kurban kesmeye karşı giderek genişleyen bir ilgi ve alaka söz konusu. Ancak burada tekrar aynı noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Kurban vekâletlerinin, dinimizin emrettiği şekilde, eksiksiz yerine getirilmesi çok çok önemli. Bu hususta asla gevşeklik olmamalı. Zira sorumluluğu çok büyük. Vazifesini doğru biçimde yapan kuruluşlar, her şeyi olması gerektiği gibi tamamlayarak, sonunda da bunun video görüntülerini vekâlet sahiplerine gönderiyorlar. Hayırseverlerin kalbinin mutmain olmasını sağlıyorlar. İnşallah bu dikkat ve şuur daha çok artar.
Toplum olarak, Kurban Bayramı'nda sahibinin elinden kaçarak trafiği altüst eden boğaların hikâyesini veya acemi insanlar elinde eza çeken kurbanlıkları, elini kolunu keserek hastane yolunu tutan ve kasaplıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan tiplerin macerasını dinlemek ve izlemek zorunda değiliz. Kurban bir ibadettir. Ve bu ibadetin içtimai yapımızdaki maddi ve manevi güzelliklerini yaşamak, tatmak, paylaşmak istiyoruz. Cenab-ı Hak keseceğimiz kurbanları sahih ve makbul eylesin. Bayramınız mübarek olsun!