Avrupa kavruluyor!..

A -
A +
Evet, Avrupa aşırı sıcaklardan dolayı kavruluyor. Diğer taraftan özellikle Güney Avrupa’da orman yangınları had safhada. Tabiat ve insanlar çok zorlu bir sınavdan geçiyor. Bu hâl aslında bütün dünya için geçerli…
 
 
2007 yılındaki aşırı sıcaklarda, yalnızca Fransa’da yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybetmişti… 2003 yılında da benzer sıcaklık dalgası sebebiyle yine Fransa’da on bin kişi ölmüştü… Görüldüğü üzere, bir ülkenin refah seviyesinin iyi durumda olması, onu tabii afet ve iklim zorlukları karşısında yeterince korunmasını sağlayamıyor. Avrupa genelinde, son günlerdeki yüksek sıcaklıklardan dolayı, binden fazla insanın (Bunun yaklaşık 300 kişisi İspanya ve Portekiz’den) hayatını kaybettiği deklare edildi. Fert başına millî geliri ortalama otuz bin doların üstünde olan Avrupa ülkeleri, Covid salgını sırasında da başarılı bir sınav veremedi. Özellikle bakımevlerinde yaşayan yüzlerce yaşlı insan, salgın döneminde yeterince tıbbî müdahale yapılmaması ve fiziki bakım şartlarındaki olumsuzluklar sebebiyle hayatını kaybetmişti. Şu sıralarda başta Fransa, İngiltere, İspanya, Portekiz, Belçika ve Hollanda başta olmak üzere hemen bütün Avrupa çapında acil durum ilan edilmiş vaziyette. İngiltere, tarihinde ilk defa aşırı sıcaklardan dolayı acil durum ilanına gitti. Toplu taşım araçlarına kısıtlamadan tutunuz, okulların erken kapatılmasına kadar bir dizi tedbir devreye sokuldu. Fransa 15 bölgede kırmızı, 51 bölgede ise turuncu alarm verdi. Belçika ve Almanya da aşırı sıcaklardan etkilenen ülkelerin başında geliyor. Fransa, İspanya ve Portekiz’de günlerdir devam eden orman yangınlarında yüzlerce hektarlık yeşil alan yandı.
 
Velhasıl Avrupa kıtasında hem insanlar hem tabiat çok zorlu ve çetin bir dönemden geçiyor. Bu hâl aslında dünya geneli için de geçerli. Artık hem sıcak hem soğuk ve yağışlı iklim bölgelerinde, hayatı zorlaştıran tabii hadiseler daha sık ve daha etkili biçimde hükmünü icra ediyor. Sıcaklık ve kuraklık artık yalnızca Afrika veya Latin Amerika coğrafyasının meselesi değil… Dünya siyaset çevreleri iklim değişikliği ve küresel ısınmaya karşı bazı tedbirler almaya çalışıyor. Ancak bu tedbirlerin bir kısmı, daha uygulamaya konulamadan hükümsüz kalabiliyor. Ukrayna savaşı ve enerji krizi sebebiyle; fosil yakıtlardan vazgeçme taahhüdünde bulunan bazı Avrupa devletlerinin, yeniden kömür ocaklarına yönelmesi bu cümleden!.. ‘Karbon ayak izi’ konusunda verilen sözler nasıl tutulacak belli değil. Tabiatın dengesinin bozulmasında en büyük rolü oynayan ülkeler, ileriye dönük atılması gerekli adımları da hemen atmaya yanaşmıyor. Mesela ABD’nin ekonomik gerekçelerle Kyoto Protokolü'nü imzalamaması bunun en çarpıcı örneğidir. Atmosfere en fazla karbon gazları salan büyük ekonomiler, tabiatı bir nebze de olsa korumak ve kollamak için fedakârlık göstermeye yanaşmıyor. Çünkü işine gelmiyor! Bu ülkeler şimdiki refah seviyesine, tabiatı nasıl aşındırarak geldiklerini pek tartıştırmak istemiyorlar. İşin kötüsü aynı aşındırmayı yapmaktan da geri durmuyorlar. Neticede bugünkü tablolar meydana geliyor!..
 
 
Tahran Zirvesinde neler konuşulacak?
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Tahran’da çok önemli müzakerelerde bulunacak… İki yıl aradan sonra Türkiye, Rusya ve İran Devlet Başkanları üçlü zirve gerçekleştirecek. Bu kritik toplantı Suriye konusundaki yedinci zirve oluyor. İdlib meselesi, bütün olarak Suriye’nin kuzey bölgesi ve elbette sığınmacılar meselesi… Suriye konusu her yönüyle çok çetrefil. Zira küresel ve bölgesel güçler, bu ülkede etkili olabilmek için uzun zamandır var gücüyle yükleniyor. Bu da çözümü zorlaştırıyor… Son zamanlarda Suriye rejimi unsurlarıyla bölücü örgüt PKK/YPG’nin belli bölgelerde hareketlenmesi, Türkiye’nin yeni bir operasyonuna karşı ortaya konulmak istenen bir reaksiyon. Aynı şekilde çok uzun bir aradan sonra, Beşar Esad’ın Halep’e giderek âdeta boy göstermeye çalışması da yeterince dikkat çekici. Hem Rusya hem İran, Türkiye’nin terör örgütü PKK/YPG’ye karşı operasyon yapmasına olabildiği kadar mâni olmaya çalışıyor. Mâni olamadığı yerde de, Türkiye ile pazarlık masasına oturmak istiyor…  O yüzden, bugün Tahran’da cereyan edecek müzakereler, yakın gelecek için büyük önem arz ediyor...
 
Tahran’da yalnız Suriye değil, Ukrayna konusu da görüşülecek şüphesiz. Ukrayna savaşının başlamasından bu yana, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin, ilk defa yüz yüze görüşüyor olacaklar. Tahıl nakliyatı konusu başta olmak üzere, ikili arasında ele alınacak birçok başlık bulunuyor… Bu görüşmelere dünyanın önemli siyasi merkezlerinin de dikkat kesildiğini belirtelim. Rusya ve İran aynı zamanda, dünyanın enerji konusundaki en önemli aktörlerinin başında geliyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.