İstifa ve özgürlük

A -
A +

İstifa hür bir müessesedir. Yani; hürriyetin, özgürlüklerin dilendiği andan kullanılabildiği şekillerden biridir. İstifa bu kadar anlamlı bir müessesedir de istifa edenin, kendinden sonra geleceklerin hürriyetini, özgürlüklerini kısıtlamamasını da öğretmiş olmalıdır. F.Bahçe'nin Sayın Başkanı, Kupa ve Lig şampiyonluğu kaybedildikten, yanlış hesap yapmadıysam 72 saat sonra kulüp başkanlığı görevinden istifa edeceğini açıkladı. Bunu da bir basın toplantısında kamuoyuna duyurdu. Bu tavır özgürlükler ülkesi Türkiye'de her ferdin olduğu gibi, F.Bahçe Başkanı'nın da hakkıdır. Bunu kimse kısıtlayamaz. Taraftarın yürüyüşler düzenleyerek Başkan'ın istifasını geri alması yolundaki eylemleri ise duygusal bir yaklaşım olarak yorumlanabilir. Nasıl Aziz Yıldırım'dan önce F.Bahçe varsa, Aziz Yıldırım'dan sonra dünya batana kadar da olacaktır. Dahası dönemlerin şartlarında F.Bahçe'ye sayısız destek ve yararları dokunmuş başkanları da bu tür eylemlerle rencide etmek doğru değildir. Bugün çağdaş bir konum kazandırılan F.Bahçe Stadı'nın yeri, bir eski başkan tarafından kulübe hibe edilmiş, daha sonraki başkanlar döneminde de çağın şartlarına göre yenilenmiştir. F.Bahçe Burnu'ndaki tesisler de, Dereağzı Tesisleri de eski dönemlerin başkanları tarafından, tapulu olmasa da kulübe kazandırılmıştır. Sayın Yıldırım'ın istifasını ısrarla, üzerine basa basa bu defa geri almayacağını açıklaması, ağzından çıkan kelimeler doğrultusunda mı gerçekleşir, yoksa eskiden olduğu gibi göreve devamla mı biter onu bilmem. Karışmam da. Ama Sayın Başkan gerçekten istifa ettiyse, F.Bahçe Kulübü için, hele hele özellikle de astronomik transferler konusunda tasarrufta bulunmamalıdır. Bu hiç etik değildir. Hür bir müessese olan istifanın zedelenmiş olması demektir. Şayet hem başkan, hem de yönetim istifa müessesesini hayata geçirmede kararlı iseler, F.Bahçe'den toplu iğne dışarıya çıkartamayacakları gibi, içeriye de alınacak bir kuruşluk tasarrufta dahi bulunamazlar. İsterseniz şöyle açalım: "Getireceğiniz bir teknik direktör ve de astronomik rakamla alacağınız futbolcular, ya siz gittikten sonra, şayet gidiyorsanız, yeni gelenler tarafından benimsenecek düzeyde, kalitede, nitelikte değillerse ne olacaktır? Yani, bir oldu bittinin altında insanları bırakmaya hakkınız olamaz. Haa, göreve devam edecekseniz, her türlü tasarrufu yapmak kongrenin size verdiği yetkidir." Çok önemli bir yakın geçmişi hatırlatmak isterim. Beşiktaş'ın Sayın Başkanı Serdar Bilgili, lig bittikten bir kaç saat sonra istifa etmiş, yönetimiyle birlikte kongre kararı almıştı. Bu sıkıntılı süreçte bugün F.Bahçe formasını giyen Nicolas Anelka, bu kulübe, F.Bahçe'ye olan maliyetinin onda birine teklif edilmiş ancak istifa etmiş yönetim, "Bizden sonra gelenleri bağlayıcı olamayız" diyerek geri çevirmişti. Fransa'nın iki şehrinden gönderilmiş fakslar hem de imzalı olarak elimde bulunmaktadır. Tekrar altını çiziyorum. F.Bahçe'nin Sayın Başkanı ve de yönetimi, Türkiye'deki her birey gibi istifa etme hakkına sahiptirler. Ama bu müesseseyi hayata geçirdikten sonra, bulundukları görevle ilgili her hangi bir tasarrufta bulunmaları hiç etik değildir. F.Bahçe Yönetimi henüz görevdedir. Ancak bu satırların okunduğu gün belki de şayet Başkan dönmezse, onlar da istifa edebilirler. Bu da onların demokratik hakkıdır. Artı, o kullandıkları özgür istifa müessesesini de sonu olmayan bir senaryoya dönüştürürler. Bu nedenle Başkan ve yönetim, ya da Başkan gitmişse tüzük gereği başkanını seçecek yönetim, her hangi bir tasarrufta bulunmamalıdır. Doğrusu, ilkeli olanı, F.Bahçe tarihine yakışır olanı, ya topluca istifa edip bütün tasarrufları göreve yeni geleceklere bırakmak, ya da topluca göreve devam etmektir. F.Bahçe Kulübü, 100 yıllık tarihinde hiçbir dönem böyle bir kaosla karşılaşmamıştır. Ama her türlü tasarrufu istifa etmiş olunmasına rağmen kendi uhdesinde görmek biçimi de yine cumhuriyetimizden de eski olan bu kulübün tarihinde yaşanmamıştır. > Nasıl Aziz Yıldırım'dan önce F.Bahçe varsa, Aziz Yıldırım'dan sonra dünya batana kadar da olacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.