Kılıçdaroğlu ömür vallahi!

A -
A +

a Haber’de geçenlerde harika bir slogan vardı. Deniliyordu ki, “Gel Muharrem’den şimdi bekle Muharrem’e...” Yani Muharrem İnce’nin belediye başkanlığı adaylığı için CHP Genel Başkanı’nın son tavrı... Anlaşılan o ki, her seçimde yenilmeyi artık alışkanlık edinmiş, hatta bunun tiryakisi olmuş bir parti var. Eh, kendi doğduğu yerde bile seçim kaybeden İnce de artık kenara çekilmeli. Yoksa tıpkı Genel Başkanı gibi o da alışkanlık mı etti?

Fenerbahçe tarihi bilen yok mu?
Geçen hafta K. Fikret Ağabey’in ölüm yıl dönümü vardı. Ve Fenerbahçe’nin resmî sitesinde hayli geniş bir yer ayrılmış. Bir çok fotoğraf sunulmuş. Ama bunların içinde üç önemlisinde fotoğrafta kimlerin olduğu yazılı değil... Hele hele bir tanesinde de Gündüz Kılıç’ın Fikret Ağabey’in çenesini okşayışı var ki, Fenerbahçe soyunma odasında elinde de çay bardağı ile, sormayın gitsin. Yahu siz kimlersiniz Allah aşkına? Kulübün tarihini ona buna yazdırmakla kalmıyorsunuz, bir de böyle sallıyorsunuz!

Tencere kapak ya da Koç marifeti!
Geçtiğimiz hafta ortasında Fanatik gazetesinde bir haber yer almış. Haberde millî takım kaleci antrenörü Alper Boğuşlu’nun Fenerbahçe’de de aynı görevi üstleneceği varmış. Hah işte, eskilerin deyimi ile tencere yuvarlanıp kapağını bulmuş. Ya da Ali Koç Bey’in yeni marifeti de diyebiliriz. Değerli okurlar; kaleci Volkan’ın millî maç öncesi koluna girip sahadan kaçmasına yardımcı olan antrenör bu zat değil mi? Zaten Volkan’ı da affettirecekmiş. Vah Fenerbahçe vah!

Bu nasıl küme düşme?
Avrupa Futbol Şampiyonası grup kuraları geçen pazar çekildi. Biz de son Dünya Şampiyonu Fransa ile aynı gruba düştük. İzlanda da var grupta, son baş belalarından... Diğerleri bizden alt seviyede... Eee, Fransa ile iki maç oynayacağımıza göre, bu nasıl küme düşme? O sizin düştük diye söylediğiniz maçlar UEFA’nın “para tuzağı” keşfidir. Başkaca da bir şey değildir. Şimdi de kulüpler bazında yeni bir tuzak hazırlanıyormuş.

Derbinin kısa özeti!
Galatasaray’ın elindeki kadro ile yüklenerek maç kazanma şansının ancak ve ancak duran top veya rastlantılara bağlı olduğunu bu ülkede ilk yazan ve söyleyenim. Aynen devam değil mi? Beşiktaş mı? Kadro her türlü oyuna yatkın, kaliteli. Yaş ortalaması da düşüyor. Bozdur bozdur harca misali... Başka ne yazayım ki? Hele hele iç ve dış karıştırıcıları olmasa... Galatasaray da artık tepesindeki darbecileri unutup işine bakmalı...

Kulüpler Birliği; güldürme beni!
Bizim şu malum Kulüpler Birliği var ya, toplanıp çay-kahve muhabbeti, ya da özlem giderme yeri... Bu defa tuttu, MHK’nın iki hakemle ilgili aldığı karara tepki göstermekle kalmadı bir de, “Karışmam haaa...” gibilerinden aba altından sopa gösterdi. Ben de çok merak ettim. Acaba bu sizin naylondan sopanız ne iş yapar diye... Açıklayın bari, şunu bunu yaparız falan gibilerinden... En iyisi siz yine hemen toplanıp çaya kahveye dalın... Bakın MHK Başkanı kızağa çekme cezasının gerekçesini de açıkladı. Ben okudum, tavsiye ederim siz de okuyun! Zaten içinizden bazılarının bildiriden haberi bile yokmuş. Ne birlik ama değil mi?

Yayıncı kuruluş değil, sanki yeni sözlük!
Allah aşkınıza şu yazacağımı bir yerlerde okuyup duyduysanız iletiniz. Beşiktaş-Galatasaray derbisi sırasında malum yayıncı kuruluşun müthiş yorumcusu aynen şöyle dedi: Ljajic artık konforlu oynuyor... Nasıl oluyor ki acaba? Yoksa bu oyuncu maroken koltuk üzerinde mi oynuyor? Yoksa smokin mi giydi? Bitti mi? Hayır! Rahmetli değerli dostum Ziya Taner Hoca’mın oğlu bizim Ercan da “Hocam siz de böyle büyük maçlar oynadınız, ne diyorsunuz” diye sormaz mı? Bak Ercan dostum, rahmetli sağ olsaydı vallahi senin bir daha o yorumcu ile futbol konuşmanı yasaklardı.

Derbiler isim mi değiştiriyor?
Fenerbahçe-Kasımpaşa bence sonuna kadar mücadelenin olduğu bir maçtı. Yüksek kalitede olmasa da, üstünlük kurma gayreti, pozisyon arama hırsı ile dikkat çekti. Üç kafa golü ve bir de şık intihar golü de maçı süsledi. Tabii gariplikler de vardı. Eduok’un oyunda tutuluşu, Trezeguet’nin kenardan şahsi oyununa müdahale olmayışı, Elif’in yerini Reyes’e 90. dakikada bırakışı, yine kazanma formülü olarak Frey’in yürüyen Slimani’nin yanına atılışı, saha kapışmasına gölge düşüren kenar zafiyetleri idi.  Sonuçta İstanbul derbilerinin artık Kadıköy (Fenerbahçe), Galatasaray ve Beşiktaş’tan taaa Başakşehir’e ve yakın Kasımpaşa’ya taşındığına tanık olacağız galiba.. Kim bilir belki de yakında futbol meraklısı da semt değiştirir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.