Ali Koç'u anlamak!

A -
A +

Net ve kısa... Fenerbahçe Başkanı malum aylık dergide demişler ki “Önümüzdeki sezon futbolla ilgili çok ama çok önemli işler gerçekleştireceğiz...” Ne derler; yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır... Pardon; Comolli de dâhil mi? Nitekim Danimarka’dan bir cevher daha bulmuş bu dahi Comolli. Pardon be, az kalsın unutuyordum. Koç ekibi altyapıdan ondan fazla oyuncu ile profesyonel sözleşme imzalamıştı. Ne demişler; yiyemiyorsan gargara yaparsın...

Beşiktaş artık dikiş tutmaz!
Beklentim ve merakım oydu ki, Şenol Güneş, yaşıyla bağlantılı bir Arsene Wenger süreci yaşar ve yaşatır mı idi... Çok Beşiktaşlının, başta da büyük çocuğumun ve torunumun hayallerinin uçup gittiğini biliyorum... Yeni papatya fallarına hazır olunuz! Bu kadar kısa ve net! Hele hele ekranlardaki dedikodu rezilliği programlar da süreceğine göre...
 
Kesin sonu Muslera önledi!
Terim hocanın Ndiaye ön libero gibi, Emre ve Belhanda önde orta saha kurulumunun acı sonla bitmesini kaleci Muslera önlemiştir. Ben altı net kurtarış saydım da acaba Terim Hoca kaç adet not aldı? Asıl sorum şu; Donk oyuna girip de, Ndiaye ve Belhanda öne doğru oyuna katkıya başlayınca neler fark ettiniz acaba değerli Hoca’m?
 
Şenol’un tazminatı mı, yuh size!
Başkan Orman ve teknik adam Güneş yanlış mı yaptı, yoksa doğru mu? Onu göreceğiz. Ama yayıncı kuruluştaki teknik direktör eskisi yorumcu Şenol’un tazminatından falan söz etti. Tabii başka kanallarda  ardından dalanlar da... Yuh size! Şenol’un millî takımdan gönderilişinden sonra hak ettiği rakamı alıp almadığını ben size anlatayım ama nerede sizde o kulak ve kafa? Almama kararını nerede ve nasıl aldığını falan...
 
Aykut Kocaman’a şimdi mi inanalım?
Teknik direktör Aykut Kocaman Beşiktaş maçı sonrası hakemler ve VAR’a isyan etti. Haklı mı, haklı! Ama siz yorumcular ve ünlü üstatlar aynı Kocaman’a neden “Herkes hız yaptı, radara biz yakalandık” sözünü ettiğinde, yani 3 Temmuz’dan birkaç gün sonra, niçin bu kadar inanmadınız? Hatta hatta “Bu hakemler oldukça insanın bu ülkede teknik adamlık yapması zor” cümlesi de yatıyor, bir Konyaspor-Fenerbahçe maçı sonrası.... Hani şu Anelka’nın elle attığı gol ve hakem Türkalp’ın santrayı göstermesi sonrası...
 
Ne VAR, ne de yorumcu...
Efendim ikinci maddeden başlayayım. Bizim aSpor’da olsun veya diğer ekrana çıkan dostlarım Başakşehir-Fenerbahçe derbisi yorumlarında neredeyse Arda’yı en iyilerden gösterdiler. Demek ki biz gene başka maç izlemişiz. Hele hele Robinho’nun golünde Arda’nın asistinden söz etmezler mi? Bunların kusuruna bakma İrfan kardeş! Devamla... Başakşehir’in ikinci golünden sonra baktım ekrana ofsayt çizgileri düştü. Eh, pes artık! Yahu dışarı çıkarılan, yani geriye verilen pasta hangi ofsayt kuşkusu olur ki? Siz kuralı bilmiyorsanız, bu futbol bizim ülkede kalkınır mı? Bakınız ne hâllerdeyiz!
 
Ayıp oluyor Ronaldo!
Sen tut Manchester United’dan sonra Real Madrid’e git. Oralarda tonla gol at... Yetmedi Juventus’un yolunu tut. Orada da Atletico Madrid’i elemek için gereken üç golün hepsini at... Ne bu yahu! Sen yoksa uzaydan mı geldin? Oynadığı takımlara bakınız. İngiltere, İspanya ve İtalya’nın en büyüklerinden... Evinize özel çalışma üniteleri kurarsanız, bir tek kere bile gece mesaisinden basına düşmezseniz, topu yiyecek gibi gol kutlarsanız Ronaldo olabiliyorsunuz galiba... Saygı ve hayranlıkla eğiliyorum. Haftaya senin 17 yaşına döneceğim.
 
Motosiklet rezaleti, hatta felaketi!
Hıncal Uluç ağabey çok yazdı ama hâlâ Kadıköy sokaklarında resmen ve alenen motosiklet terörü esmektedir. Çok kişi hayatını kaybetme ve hayat boyunca sakat kalma tehlikesini şans eseri atlatmaktadır. Nerede onca trafikçi kardeşler? Kaldırımdan uçanlar, ters yönden sürat yarışı sunanlar ve ortalıkta tek bir resmî giysili malum görevlilerden eser yok... Bir iddiam da şudur; bu motorlu katillerin yüzde sekseninde ehliyet de yoktur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.