Asıl problem kulübede

Başlama düdüğünden sonra her iki hocanın da maçı okuma, ön hazırlığa yenilik yapma bakımından sınıfta kaldığını izledim.

F.Bahçe'nin yukarılara tırmanma adına hem de G.Saray maçı öncesi morallenme önemi taşıyan bu maça Ersun Yanal Hoca çok fazla plan program terlemesi yapmadan hazırlanmıştı belli ki. Buna karşılık A.Gücü'nün henüz ismi bizim futbolda dallanmamış hocası da eldeki imkânlarla başlatmıştı oyunu. Ama gelin görün ki başlama düdüğünden sonra her iki hocanın da maçı okuma, ön hazırlığa yenilik yapma bakımından sınıfta kaldığını izledim.
A.Gücü'nün hocası F.Bahçe'nin savunmadan çıkarken, ön liberosuna baskı yapmayı planlamış, böylece de kendi savunmasıyla ileri ucunun arasını F.Bahçe'nin geniş anlamda kullanıma sunmuştu. Tabii ki karşılık olarak bu sunuşa Ersun Hoca orta sahasında taa 80'lere kadar makyaj yapmayı bir türlü aklına getiremiyordu. Oysa A.Gücü'nün hocası, F.Bahçe'nin bugüne kadar yediği kontra gollerin kaynağını belli ki çalışmamış olacaktı. Attığı golü bir hatırlasın bakalım ve de maçın sonlarında F.Bahçe savunmasını nasıl fazla adamla yakaladığını da maçı bir daha izleyip görsün.
Hele hele bizim basketboldaki bazı takımlarımız gibi New York sokaklarında dolaşan uzun boyluları basketbolcu diye getirişini andırına ne siyah renkli oyuncular var A.Gücü'nde. Başta da bütün maç boyunca oyunda kalan Orgill denen zat geliyor. Tabii ki ön libero Djedje'yi onlardan ayırırım.
Ersun Yanal Hoca A.Gücü'nün bu dünyayı yeniden keşfediş oyun planı iyice netleştikten sonra orta alanda tedavi yerine Isla'yı alıp Ayew'i oyuna sokuyor. Acaba bu Zajc, hatta Elif Elmas bu Ayew'in yerine oyuna alınıp, Tolgay kenara çıkarılsaydı, yani rakibin bıraktığı orta alanı topla geçebilecek elemanlar bulunsaydı, kaçan goller bir kenara, kaçırılamayacak pozisyonlar bulurdu F.Bahçe, Hele hele böyle bir oyunun Valbuena'yla buluşması 57 dakika bekler mi?

MAÇIN ADAMI: Hasan Ali Kaldırım