Hayri Kozak yakıştı mı?

A -
A +

8 Mayıs 2019 Çarşamba günü Galatasaray’ın Divan Kurulunda ünlü (!) üyelerden Hayri Kozak kürsüden resmen hem Galatasaraylılık ruhuna, hem kültürüne, hem de kulübün spor tarihine âdeta süngü saplarcasına bir konuşma yapmış. Ben izleyemedim ama ertesi gün bütün gazeteler ve ekranlar bu konuşmayı sundular. Bu yüzden de geçen haftaki köşeme yetiştiremedim bu meseleyi... Hayri Bey; bu bir kulüp üyesi tarafından işlenmiş suçtur. Yarın Türk Telekom Stadı’nda size katılanlar çıkarsa ne olur?  Düne kadar bu toplantıların aranan kişisi iken ister misiniz, yarın ıslıklanıp dışarı davet edilesiniz. Kim bilir belki de o zaman kendiliğinizden üyelikten istifa edersiniz. Bu arada divan başkanının da kapanışta benzeri kelimeleri kullandığını öğrendim... Yoksa tarihten vaz mı geçildi?

Rize’deki mesele...
Çok net değil ama kornerde top oyuna girmeden penaltı düdüğü çalınmış. Bu bir kural hatasıdır. Dua edin de penaltı gol olmadı. Bu yüzden tekrar olmaz. Sonrası mı? Samudio’nun atılışı çok dramatik. Ne yani, Emre ayağını topun önüne soktuğunda bu Rizesporlu ışınlanacak mıydı? İkinci penaltı bana göre penaltı. Hafif dokunmakla, çok dokunmak ayırt edilir diye bir cümle yoktur penaltı kuralında. Peki, Rizespor Başkanı gerçekten de “Silahım olsa hakemi vururdum” demiş mi? Demediyse bu yalanı yazanı deşifre ediniz. Yok, dediyse de gerekeni yapınız. Aksi takdirde bu işlerin sonu gelmez.

Yine Ali Bey ve Semih Bey!
Fenerbahçe’nin başkanı ve sağ kolu, Rize’deki maç için yine ahkâm kesmişler. Acaba diyorum, Ali Bey’i Federasyon Başkanı, Semih Bey’i de MHK Başkanı mı yapsak! Öyle ya demeçlerinde ülke futbolunu kurtarıyorlar. Kendi takımlarını mı? El açarak kurtaracaklar ya... Tarihlerine sırt çevirerek... Ne başkanların kemiklerini sızlatıyorsunuz bir bilseniz. Pardon unutuyordum, Comolli var ya...

Emre diye biri!
Abdullah Avcı Hoca Ankaragücü maçında sahaya öyle bir takım sürdü ki, bu kalabalığın çoğu top isterken bile arkadaşının adını söyleyememiştir. Sonrasında mı? Eh Emre diye bu ülkenin son büyük oyuncusu maça girdi ve filmi kopardı.

Ben de dokunulmazlık istiyorum!
Hani demokrasi ve eşitlik! Sen milletvekili olarak polis otosunu yumruklayacaksın, asacaksın, keseceksin, hakaret edeceksin, meclis çatısı altında darbe çığırtkanlığı yapacaksın ve yürüyüp gideceksin. Çünkü dokunulmazlığın var. Peki, ben birine kaşının üstünde gözün var desem, ya da iki malum çift laf etsem neye uğrarım? Mahkeme önüne çıkar, mahkûm edilirim... O zaman ben de vatandaş olarak dokunulmazlık istiyorum. Abes ama son durum böyle... Hele hele bir hukukçu ekrandan grup toplantılarında kürsüden edilen hakaretlerin ancak ve ancak para cezası ile cezalandırılabildiğini açıklamaz mı? Oh ne âlâ memleket be!

Tebrikler Fikret Kardeş!
Fikret Orman Beşiktaş’ta ilk olarak başkanlığa talip olduğunda bizim rahmetli Tuğrul’un ofisinde çok bir araya gelirdik. O seçimi kaybetmişti. Ama şimdi beşinci defa başkan... Bence kendisinden önceki rezillikleri temizlemekle geçti geride kalan yılları... Bu arada şampiyonluklar da sıkıştırdı araya... Şimdi son üç yılında Beşiktaş’ı Süleyman Abi dönemine döndürür diye bekliyorum. Kongre mi? Tartışmalı, hırlı gürlü geçti. Bu şu demektir; Beşiktaş’ta hayat vardır, kulüp nefes almaktadır. Bir başka büyüğün sırf alkışlı hayat işareti olmayan kongreleri gibi değil en azından...

İngiliz sicimi!
Evet evet, Hollanda, İspanyol, Alman futbolunun önemli firmaları İngiliz takımları tarafından Avrupa’nın iki büyük kupasının finalinden dışarı atıldılar. Yani İngiliz sicimi ile asıldılar. Şimdi finallerde dört İngiliz takımı var. Ve tarihte ilk defa... Şimdi bizimkilere bir soru; Zamanında, yani tarihte iki santrforla oynayan bu İngiliz takımları şimdi kaç santrforla oynuyorlar? Hani bizim hocalar zaman zaman sahadaki santrfor sayısını üçe, hatta dörde çıkarıyorlar ya... Ne mi oluyor peki? Hiiiç! Yenilip gidiyorlar.

VAR mısın yoksa yok musun?
O ne yahu! Quaresma’nın golünden sonra ofsayt çizgi renklendirme harikası (!) gördük. Yahu siz dekoratör müsünüz yoksa nesiniz? Ne alakası var o golde ofsayt çizgisinin? Alanyaspor’un 4. dakikada iptal edilen golündeki ofsayt tanımınız kaç santim be? Kim bilir belki de öyle bir ölçüm yoktur matematikte... Ama asıl önemlisi Cüneyt Çakır ve tıpkı kendi gibi uluslararası yardımcı hakem olanların bu iptalde VAR’a teslim olmalarıdır. O zaman yardımcı hakeme ne ihtiyaç var ki? Bir de elinde bayrakla dolanıp duruyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.