Kadri, Metin, Suat ve Can transferleri...

A -
A +

Futbolcu transferleri eskiden bambaşkaydı. Şimdiki gibi menajerler yoktu, hepsi birer film senaryosu gibiydi…

İki pazardır zamanın olaylı geçmiş, günlerce, hatta yıllarca konuşulmuş transferlerinden özetler sunmaya çalıştım. Yani bugünkü gibi menajerler getirdi, biz de aldık gibi kısa yoldan yapılmamıştı bu transferler. Hepsi birden film senaryosuydular.
Bu hafta da benzeri bir yazı hazırladım. İsterseniz tarihsel sıralamayla gidelim. Galatasaray’ın dinamosu, takımın ateşleyicisi Kadri Aytaç usta bir gün Karagümrük’e transfer olmaz mı? Bütün futbol dünyası hayretler içindeydi. O dönemde Karagümrük’ü ayağa kaldırma işi rahmetli Fahri Somer Usta’ya bırakılmıştı. O da ilk işin Kadri’yi almak olduğuna yönetimini inandırmıştı. Ve Kadri Usta 57.500 liraya ki bu bir rekordur, Galatasaray’dan uçup Karagümrük’e konmuştu. Kaçırma falan yoktu, razı edilmişti Kadri Usta ve gitmişti. Rahmetli Kadri Usta teknik direktörlük yaparken, benim de Sultanahmet’teki salonda minyatür futbol ortağımdı.
Metin Oktay mı? Daha önce tabii ki... İzmirspor’da oynarken ülkenin bir numaralı hocası unvanını elinde bulunduran Baba Gündüz Kılıç’ı kendine hayran bırakmıştı. Galatasaray yönetimi de Kılıç’ın ısrarlı isteği ile Metin Oktay’ı transfer edecekti. Bu kadar mı? Hayır! Rahmetli Metin, o sıralarda İzmirspor Kulübü Başkanı Sami Bey’in kızıyla da nişanlıydı. Sami Bey, Metin’e “gitme” diye yalvardı. Hatta önüne görülmemiş, duyulmamış bir para yığını bile bıraktı. Ama Metin “Galatasaray” diye inliyordu âdeta... Sami Bey o zaman, “Bak Metin, gidersen kızımı sana vermem. O da zaten gidersen senden kopacağını bana söyledi…” gibilerinden son kozunu oynamıştı. Ama rahmetli büyük golcü bu markajı da şöyle deviriyordu: Söz konusu Galatasaray ise benim için hiçbir şeyin önemi yoktur. Hadi bana eyvallah...
Ne günlerdi değil mi? Suat Mamat... Yani bizim futbola estetiği, röveşatayı, havada uçarak kafa atmayı getiren yıldız... Şimdi rahmetli... Galatasaray’ın orta alan, forvet karışımı yıldızı... On bir sene terletti o formayı. Hatta bir Fenerbahçe yenilgisinden sonra bileklerini bile kesmeye kalkışmıştı. Neyse... Baba Gündüz’le aralarına kara kediler girmişti bir sezon... Ve o sezonun son final maçında Metin Oktay penaltıdan golü atmış ve Galatasaray tarihî rakibi Beşiktaş’ı yenerek şampiyon olmuştu. Yer yerinden oynuyordu. Galatasaraylılar şampiyonluğu kutlarken Suat Mamat sessizce İnönü Stadı’nın tüneline doğru koştu ve kayboldu. Onun için Galatasaray bitmişti ve Beşiktaş’a imza attı. Beşiktaş’ta da iki şampiyonluk yaşadıktan sonra Vefa’ya geçti,  Ve orada hayatının en komik golünü Galatasaray maçında kaleci Yasin’e santradan bacak arası attığı golle kutladı.
Can Bartu mu? Onu Baba Gündüz, Bostancı’daki bir mahalle maçında görmüş ve hemen teklifini yapmıştı. Bartu o maçta altı gol atmıştı. Ben de kenarda bir çocuk seyirci idim. Bartu, “Baba teşekkürler. Ben Şifa’da doğdum. Fenerbahçeliyim. Vallahi eve bile giremem” diyerek teklifi geri çevirmişti. Zaten Fenerbahçe’nin genç takımlarında hem futbol hem de basketbol oynuyordu. Ve sonrası herkesçe malum. Ya İtalya dönüşü... En son 1969 yılı şampiyonluğunda da rolü büyüktü Bartu’nun... Ama yönetim Can Bartu’yla devam etmeme gibi bir garip karar alacaktı. O zaman Bartu 33 yaşında idi. Acaba bir başka Avrupa kulübüne satılarak bir gelir elde edilebilir miydi? Ve bu beklenmeyen karar Can Bartu’ya duyurulduğunda verdiği cevap şu olmuştu: Ben Fenerbahçeliyim. Beni satamazsınız artık. Bu yaşta başka yerlere de gitmem. Madem böyle karar almışsınız ve ısrarcısınız, o zaman ben de futbolu bırakıyorum...
Cemil Turan transferi mi? Onu haftaya yazalım. Çünkü  benzeri hiç yaşanmamıştır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.