G.Saray maden bulmuş!

A -
A +

Yok yok futbolcu değil bu... Teknik direktör olarak zaten çoktan bulmuştu. Peki, nedir? Yönetici falan mı? Hayır! Bizim gazetenin geçtiğimiz perşembe günkü sayısında spor sayfamızda küçük bir haber vardı. Deniyordu ki, “Galatasaray’ın İtalyan kondisyoneri Alberto Bartali takımı dağ-bayır, havuzdan sonra şimdi de kumda zıplatıp hoplatıyor...” İşte bu! Yani bu İtalyan tutmuş takımı Brezilya koşullarında zıplatmış, hoplatmış... Yani oyuncu daha oyuncu olmuştur. Kim bulduysa tebrikler! Pardon unutuyordum. Didi de Fenerbahçe’ye geldiğinde takımı sık sık, o zamanlar beton olmayan Kalamış kumunda zıplatıp hoplatırdı. Takım da iki sene üst üste şampiyon olmuştu. Hem de kimsenin tanımadığı 20 yaş ortalamalı Önder, Ersoy, Selahattin orta alanı ile...

Bizim spor sayfasının İtalyan faturası!
Yine geçtiğimiz perşembe bizim spor sayfasında ilgi çekici bir derleme haber vardı. İtalyan ligine bizim markalı 23 futbolcu okutmuşuz. Bunların yedisi hakiki bizim malımız. Böylece yine de yarıyı tutturamamışız. Olsun, bu bile iyi de, merakım odur ki, bizden giden sonra kaç misline nereye gitmiş?

Anadolu Efes’ten büyük hamle!
Transfer dönemindeyiz ya... Alan alana, satan satana... Özellikle de futbolda... Ama futboldaki bu panayırda hep doğru mal mı alınıyor? Asla! Buradan hareketle Efes’i kutlamak istiyorum. Neden mi? Shane Larkin gibi geçen sezon takımın bizim ligdeki şampiyonluğunda aslan payına sahip ve de Euroleague finalinde de patlayan bir oyuncu ile imzalanan 2 senelik sözleşmedir.

Yapma be Emre!
Fenerbahçe’nin yurt dışındaki bir hazırlık maçının sonrasında kaptan Emre soyunma odası koridorlarında bir rakiple dalaşmış. Hatta söylenene göre ince temas da olmuş. Ne demiştik; “Şu on numara futbolculuğuna gölge düşürdüğün yetsin artık. Bak sonuna geldin...” Eyvah! Anlaşılan o ki devamı var bu kötü filmin...

Sen kimsin Karius?
Beşiktaş’ın kâh düşen, kâh kalkan kalecisi Karius bir kamp röportajında Şenol Güneş hocaya inceden sallamış. Demiş ki, “O hoca benimle koca sezon sadece bir kere konuştu.” Şayet öyle ise, hoca sende parlak bir yarın görmemiş demektir.  Sorsana bakalım Güven’le, Dorukhan’la, yıllar önce Burak’la kaç defa konuşmuş...

Yüksek Divan’daki ayıplar!
Fenerbahçe’nin son Yüksek Divan Kurul toplantısında hayli fazla ayıp vardı. Başkan’ın kendisini ve yönetimini eleştirenlere, “Ayağınızı denk alın” tehdidi kulübün tarihinde hiçbir başkanın ağzından çıkmamıştı. Aziz Yıldırım’ın “Siz benim babamı tanır mısınız?” cümlesi hariç... Rahmetli Ufuk Güldemir’in HaberTürk’ündeki programımda tehdit almıştık da, sonrası tam komedi idi. Haftaya yazarım... Bu arada komik kıyafetli biri de İslam Çupi’nin malum satırlarını okuyarak Galatasaray’a taş attı.  Bak efendi, ben sana aynı yazarın ölmeden kısa bir süre önce yazdığı yazıdan bir pasaj yazayım da sen yine utanma... İşte o satırlar; “Türkiye’deki bütün şampiyonluk rekorları Fenerbahçe’nin elinden uçmuştur. Ne kalmıştır isminden başka bu vatanda. Başka takımlar UEFA Kupası’nı, Süper Kupa’yı müzelerine götürmüş iken, yerli tenekelerle çocuğu nasıl Fenerbahçeli yaparsınız?”  (21 Kasım 2000) Vefatından 2,5 ay önce Milliyet’te...

Kadıköy’deki sokak gelişmesi...
Tarih vereyim de, hata olmasın. 26 ve 27 Temmuz geceleri, yani cuma ve cumartesi bizim sokakta anarşi yoktu. Ben de gece 23.30 sıralarında eve geldiğimde bir resmî, bir sivil belediye görevlisi ile karşılaştım ve neredeyse 15-20 dakika sohbet ettim. Ah dedim bir de emniyetten birileri olsa daha da rahat çalışırlar gibi geldi bana... Ve gözlerimle tanık oldum ki, bir evin kapısını işgal etmiş beş-altı çirkini aynen yolcu ettiler. Devamını görmek umudu ve dileğiyle...

Nerelerdeydin Ağaoğlu?
Trabzonspor’da özellikle de son yıllarda hiçbir başkan ilin yapısına, akan kanın özelliğine göre görev sunamamıştı. Hele hele bir tanesi sözüm ona yabancı hocanın sandalında öyle bir kürek çekmişti ki, acısı şimdilerde çıkıyor. Ağaoğlu mu? Tam yapıya göre... Ünal gibi dümdüz bir adamla da kolay oluyor tabii ki... Hazırlık maçlarında bir solak öyle bir gol attı ki, şaştım kaldım. Ustalar, ustalaşmaya başlayanlar ve yenileri... İster misiniz şu bizim “Üç Büyükler” yeniden azap çeksinler!

Audi naylon kupa mı?
Ben bugüne kadar hiç izlememiştim. Ama bizden bir takım olunca ekran karşısına geçtim. O da ne? Real Madrid-Tottenham maçında, bir aralık saymaktan yoruldum, neredeyse 40’tan fazla oyuncu değişe değişe sahada top koşturdu. Böyle hazırlık olur mu? Ardındaki maçın da farkı yoktu. Ya stadı dolduran seyirciye ne cevap verilir? Ayıp olmadı mı? Bu büyüklerin katıldığı kupada değişiklikler için bir sayı belirlenmeli...

Altılı yenilgi önemli mi?
Fenerbahçe, Bayern Münih’ten altı yedi. Hazırlık maçının skoru önemli değildir. Ancaaak Fenerbahçe’nin kadro seçimi, oyun biçimi geçen sezon acılarının yeniden yaşanması gibi sinyaller taşıyor. İdmansız Dirar sol beke konur mu be? Bu Jailson’dan tandem olmaz... Hem Vedat, hem Kruse iki de kanadın olduğu oyunda olamazlar. İkili orta alan facia hazırlar. Daha sayısız teknik adam hatası vardı. Sahi Cocu ne kadar dayanmıştı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.