Fatih Hoca’ya sorulacak asıl soru!

A -
A +

Maç sonu basın toplantılarını izlemiyorum. Ama merakım odur ki, Konyaspor beraberliğinden sonra Fatih Hoca’ya şu soruyu soran oldu mu? “75. dakikada Seri oyundan atıldıktan sonra neden Diagne’yi çıkarıp da yerine, örneğin Selçuk’u alarak, oyun alanınızı kalabalıklaştırmadınız?” Öyle ya, sopa santrfor zaten hiçbir işe yaramıyordu ve on kişi oynuyordunuz, bari orta alan güçlenseydi. Evet, futbolda genel teamüldür; savunma veya orta alandan birinin kesin eksilmesi, ileriden bir oyuncu kenara alınarak telafi edilir. 100 yıldır böyledir sanki kural gibi...

Beşiktaş inandı mı?
Sivas’taki ağır yenilgiden sonra Göztepe gibi, Vodafone Park’ta bile yazlık takım gibi oynayan bir topluluğu üç farklı yenmek büyük iş midir? Sorunun cevabı bana göre hayırdır. Özellikle de, rakip her topu kaptığında Beşiktaş’ın büyük boşluklar oluşan hatları arasına girip gol arama eyleminde görüldü. Ama orada Ljajic ve Caner gibileri yoktu tabii ki... Yeni isim N’Koudou da, diğer tarafta da Boyd oynarsa, her rakibi ikiye bölebilir göründü.

Kabak tadı Falcao...
Merakım odur ki, acaba dünyanın herhangi bir ülkesinde herhangi bir kulüp, 34 yaşındaki bir oyuncu için iki aya yakın transfer mücadelesi vermiş midir? Bilen varsa lütfen beni bilgilendirsin. Şu andaki Galatasaray takımının uluslararası isme sahip oyuncularının psikolojisini tahmin edebiliyor musunuz? Ya yarın birilerine “Bu da kaçar mı?” diye sorduğunuzda size, “Falcao gelip atsaydı” derse ne dersiniz?

Quaresma’ya yol göründü mü?
Bizim gazetenin pazar günkü sayısında yukarıdaki sorunun cevabı kocaman bir “Evet” yüklüydü. Acaba inansak mı? Neyse... Esas olan nedir biliyor musunuz? Ne de güzel söylemiş eskiler; “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı...”

Ya Okan Hoca...
Hem de Fenerbahçe ile oynarken, bir takımın orta alanı Azubuike, Arda ve Mossoro’dan oluşur mu? Hani rakibin orta alanı bir kişi eksik oynar gibi olduğundan ise de olmaz. Hadi Arda çıkmış ise, hem de 1-0 galipken Furkan mı girer yoksa Gökhan İnler mi? Hani Azubuike daha etkili olsun diye canım...

Ersun Yanal ne yapar?
Bu defa rakip Trabzonspor... Yine mi Emre ve partneri olacak? Hâlâ mı Rodrigues olacak sahada? Bu Ferdi denen çocuk daha ne yapsın ki, ilk on bir oynamak için? Bu defa da Visca yardımcı oldu, kaybedilmiş maçın kazanılması için... Şu Vedat Muriç-Kruse ikilisinden Alman olanını sol kanat gibi kullanmak denenmez mi? Tıpkı bir Alman takımı ile oynanan hazırlık maçının ikinci yarısı gibi... Bir de arkasında Dirar olacak ya... Hani şu insafsızca, pardon bilgisizce kadro dışı bırakılan Dirar...

Kadın voleybolu tek geçerim...
Bizim ülkenin bütün sporları içinde kadın voleybol hâlâ bir numara olmak özelliğini korumaktadır. Tabii antrenör Guidetti  başrol oyuncusudur. Ancak bazen çok yorulanın yerine kenardan alternatif kullanmaması garip geliyor. Tıpkı Fin maçının sonlarındaki Ebrar gibi... Ama Bulgaristan maçında bu defa yorgunları kenara alıp âdeta tam sağlam, hem de yine yıldızlardan bir yedek takım sürdü parkeye... Yine de, bilmem ama bana mı öyle geliyor, tek heyecan ve zevk duyduğum maçları kadın voleybol veriyor. Siz bu satırları okuduğunuzda Fransa maçını da oynamıştık. Onu da haftaya yazarız.

Artık o takım Visca’nındır...
Başakşehir’den Emre gitti. Epureanu, Mahmut ve İrfan da yokturlar. O zaman koluna kaptanlık bandını takmış olan Visca gözü kara patrondur. Boş kalelere gol atacak üç arkadaşı birden bomboş iken topu kaleciye kaptıran kaptan sizce de sorumlu mudur? Daha başka pozisyonlar da vardır benzeri... Ben bu kulübün yönetiminde olsam, zaman varken, Visca’nın taliplerine kapıyı aralarım...

Asayiş Şube kapandı mı?
Başlık kafamda büyük bir soru işareti olarak dururken bir de baktım ki ekranda bu şubenin elemanları yasa dışı bahis kaynağını basmışlar. “İşte bu” dedim de, sonra neden bizim Kadıköy’ün özellikle de hafta sonları sokaklarında yaşanan ahlak dışı, yasa dışı, sosyal yaşantıya aykırı, her türlü rezilliğindeki oluşumu basmadıklarını düşündüm. Acaba neden sayın müdürler, memurlar?

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.