Kaleci farkı

Ersin’in üç net gol pozisyonuna refleks koyuşuna karşı Altay’ın neler yaptığı acaba görüldü mü? 

Rüzgârı gitmiş olan Beşiktaş-F.Bahçe derbisi için önce hemen şunun altını çizmek isterim; Vedat Muriç 25’te oyundan atıldı, F.Bahçe on kişi kaldı ama Beşiktaş da Boateng sayesinde 58 dakika on kişi oynadı. 
F.Bahçe’nin malum teknik heyeti maça etki edebilecek tek bir değişiklik dahi yapamadı ben bu yazıyı yazdırdığım 84’üncü dakikaya kadar. Emre bu defa ilk on birdeydi ama Ozan’ın çıkıp Jailson’un girişine akıl erdiremedim tabii ki. Beşiktaş oyunun büyük bölümünde son maçlarda izlediğimiz gibi hele hele rakip on kişi kaldıktan sonra çok pasla F.Bahçe’yi savunmasına kilitlerken sarı-lacivertliler özellikle Muriç’in çıkışından sonra bence Rodrigues’in ferdi topla taşınması dışında ilk 15 dakika hariç hiçbir organize iş gerçekleştiremedi. Bütün pozisyon veya gol umutları Deniz Türüç’ün şahsi top taşıyışı, Ferdi’nin de yorulana kadar ferdi eylemleri vardı. 
Beşiktaş ise dediğim gibi Boateng yüzünden eksik oynarken bunun yanı sıra Burak’ın yeni ofsayt kırma çabası yüzünden belki düşündüğü belki de gelişigüzel oluşabilecek pozisyonları da bulamadı. 
Tabii bu maçta kalecilere de bölüm ayırmamız gerekir. Ersin’in üç net gol pozisyonuna refleks koyuşuna karşı bizim ülkemizin ekran ve sütun yorumcularının büyük kaleci diye niteledikleri Altay’ın neler yaptığı acaba görüldü mü? 
Şimdi bu maçta da her iki takım üzerinden çoğu zaman yazmayı bir görev addettiğim konuya geleyim. Bizim ülkenin şu andaki benim yine ölçülerime göre bir numaralı futbolcusunun Caner Erkin olduğu acaba yine fark edilmedi mi? 

Maçın adamı: Caner Erkin