TFF fena can yaktı!

A -
A +

Gerçekten de çok ömürsün Türkiye Futbol Federasyonu... Sen tut, Fenerbahçe'ye, sokağa çıkma yasağının olduğu saatlerde tribünlere 3 bine yakın tuhaf sağlıkçı aldığı için 72 bin lira para cezası kes... Bunun yanı sıra soyunma odasındaki cep telefonu görüntüsünden yararlanıp Arda Turan'a da iki maç ceza biç... Türk tiyatrosunun büyük ustası rahmetli Muammer Karaca sağ olsaydı öyle bir komedi oyun yazar ve oynardı ki, salonlar dolar taşardı. Gelelim mi sadede... Ben olsam diğer kulüplerin yerinde, bundan böyle aynı uygulama ile her maçıma 3 bine yakın seyirci alırım. Ne olmuş ki yani? Alt tarafı 72 bin lira..

Kupaya neden böyle bakılıyor?
Baktım ki, özellikle büyükler, kupa maçlarına uzun süre kenarda tuttukları oyuncularla takım çıkarıyorlar. Büyük para yok çünkü sonunda. Eee peki Şampiyonlar Ligi'ne de artık ön eleme ile çıkılacak. Garanti mi mangır? Kupayı kazanıp, direkt gitmek varken Avrupa arenasına, neden eksik yapılıyor? Ne yani UEFA Kupası kazanıp ülkenin forsunu büyütmek gerekmez mi? Peki kazanmışlığımız var mı? Hem de nasıl! Ardından “Süper Kupa”sı bile var...

Ne orta sahalar ama...
Karagümrük-Fenerbahçe maçı için kadrolar elime geldiğinde yanımdakilere şöyle dedim, "Yahu bu hocalar futbolcularına hiç insaf göstermiyorlar. Bazılarını sanki bitirmek için sahaya sürüyorlar. Fenerbahçe'de Ozan, hem Sosa'nın hem de Mesut'un yükünü sırtlayacak. Karagümrük'te de Bertolacci... Neden mi? Biglia iki maçtır yoktu, Jimmy'den hiç orta alan adamı olur mu?" Devamla daha da rezaleti... Bertolacci çıkıyor yerine Emre giriyor. Mesut da, hele hele ikinci yarının oynadığı bölümünde işkence altında...

VAR laneti!
Allah'a şükür ki, bu VAR denen illete bu ülkede tek başıma karşı çıkmıştım. Şimdilerde ise çok kişi bu VAR lanetinden yakınıp duruyor. Sordum sağa sola, bu VAR zorunlu değilmiş her ülke için... O hâlde o merkezi kapatın gitsin! Ama önce benim hakemim tepki gösterecek. Yedi bin küsur metrekarede, karda, kışta, çamurda, yaz sıcağında ben oraya buraya koşacağım, yardımcım da öyle... Sonra birileri çıkıp "Hooop" diyecek. Hadi be! Maradona 1986 Dünya Kupası'nda elle attı ama hâlâ konuşuyoruz. 1966 finalinde Rus hakem İngiltere-Almanya maçında çizgi ile kale direğinin üstü ile gidip gelen topa gol vermişti. Hâlâ konuşmaz mıyız? Peki, siz, bırakın çok eskiyi, bu sezon hangi VAR raconunu hatırlarsınız ki?

Belhanda'nın ne işi vardı Fatih Hoca?
Gözlerime inanamadım. Neye mi? Galatasaray çamur ve su deryasında, şiddetli kar yağışı altında 1-1'e yakalanmış oynuyor. Yani en azından bu haftalık liderlik uçacak... Eee? 89. dakikada Galatasaray'da Linnes çıkıyor. Yani yukarıda sıraladığım koşullara belki de en dayanıklı isimlerden.. Ve de yerine Belhanda giriyor. Hani şu acayip mücadele gücü olan, yukarıdaki ağır koşullarda dik kalabilen ve de iyi zeminde teknik sunabilen oyuncu... Ve Onyekuru ile Mustafa bu büyük yanlışın üstünü örtüyorlar... Eh bu da ders mi acaba?

Sergen ne dedi, ne yaptı?
Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Gençlerbirliği maçı sonrası sanki benim görüşümün altına imza atarcasına, VAR'da sıcak kahve içenleri eleştirdi. Haklı mı? Sabaha kadar! Sonra mı? Cenk'i 62. dakikada oyuna alarak hızla gerilemeye başlayan Aboubakar'ı kulübeye çekti. Necip ile ilgili malum büyük otoritelerin görüşü ne idi acaba? Dorukhan da sol arkada idi. Yani zorunlu yerleştirmeler Ankara takımı için sanki bir müjde idi ama kenardan izlemek yeterli olmuyordu. Son sorum şu; Larin çıkacak ise neden acaba Hasic oyuna girmiyor?

Kemal Dayı’yı neden rahatsız ediyorsunuz?
Efendim, CHP Genel Başkanı Kemal Dayı, son grup toplantısında Gara'daki faciayı neden Malatya Belediye Başkanı açıkladı diyerek, üstü kapalı veya açık Savunma Bakanı’mız Akar'ı suçladı. Hatta biraz da net adam Soylu'yu... Ama aHaber dünkü sabah yayınında olayı detayları ile Bakan Akar'ın, hem de bir genel katılımlı bir programda gece yarısı açıkladığını görüntüleri ile gündeme oturttu. Soruluyor neden Kemal Dayı’nın bundan haberi yok diye... Nasıl olsun ki, gece yarısı uyuyan adamın? Zaten hep uykuda, bir de 02.48'de ayakta mı dursun? Haaa haaaa haaa!

Sakın ha kardeşler!
Bizim TGRT'de yoruma çıkan bir kardeşimiz, tutmuş, bizim lige yabancı hakemlerin gelmesi gerektiğini savunmuş. Sakın ha kardeşim! Bir zamanlar çok gelirdi bunlar. Önce havaalanında karşılanır, sonra Kapalıçarşı'ya götürürler, ve dönerken gelirken yanlarında bulunan minicik bir çantanın yanı sıra iki üç bavulla uçağa binerlerdi.

Halit Kıvanç Ağabey’e sorunuz!
aSpor'daki “90 A” programında 1951 yılında oynanan bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçından söz ettim. Sen misin eden? O bende olmayan malum mecralar yıkılmış. Bana da saldıran çokmuş. Hiç mi hiç umursamam. Ama ben onların yerinde olsam, 75 yıllık Fenerbahçe kongre üyesi olan Halit Kıvanç Ağabey’in bu maçla ilgili yazısını okurum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.