Terim’in çorbası

Fatih Hoca bütün dünyanın terk ettiği çift santrforlu sistemle sahaya çıktı, yaptığı değişiklikler de takımın aklını iyice karıştırdı

Hem bu sütunlarda çok yazdım hem de ekranda dile getirdim; rakibin baskısı, kontrolü varken kendi kalenden paslaşarak çıkmak büyük risktir, rakibe gol pozisyonu sunmaktır diye. İşte ev sahibi G.Saray, yediği ilk golde taç atışından aynı hatayı işledi, ikinci golde de son defans oyuncusu rakibiyle baş başa kalmışken ona top kullandı!
Tabii merakım odur ki başta G.Saray olmak üzere bu maçı bütün izleyenler, golü yiyen ve atanlar acaba ne düşünmüştür?
Rizespor, G.Saray’ın, çift santrforla bir kere daha sahaya çıkacağını hesap ederek çok akılcı bir oyun planı düşünmüştü. Savunmada orta alanla birlikte iyi kapanıp Samudio ve Boldrin’le rakibin alabildiğine genişletip uzatacağı, kendi sahasında ceza kesmek idi bu. Zaten yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi Rize’nin ilk iki golü de böyle geldi.
Fatih Hoca, iki oyuncusuna kıyamadığı için geçen hafta çift santrforu denemiş ama Onyekuru ile kenar adamlı ve tek santrforlu düzene döndükten sonra peş peşe goller atarak kazanmayı kolaylaştırmıştı. Şimdi kendi sahası diye bir kere daha bütün dünyanın terk ettiği bu çift santrfor düzenine döndü dün akşam Fatih Terim. Ama özellikle orta sahasındaki zafiyetler sebebiyle ne Mustafa ne de Falcao alabildiğine sağa sola deplase olarak bekledikleri tek bir topu dahi alamadılar. Tabii bunda hem Rize’nin savunma-göbek yerleşmesinin hem de orta alanının oyunu iyi takip etmesinin rolü vardı.
Sonra Fatih Hoca, orta alandaki Gedson ve Akbaba’yı da kenara alıp hem Kerim’i hem de Feghouli’yi oyuna sokarak takımın iyice aklını karıştırdı, takımın çorbaya dönüşünü kenarda izlemek zorunda kaldı.
Sakın ola ki kimse G.Saray’ın yediği ilk iki golde Marcao ve Luyindama’ya kabahat bulmasın.

MAÇIN ADAMI: Boldrin