TFF ve kulüpler!
Son genel kurulda TFF ile kulüpler atıştılar desek yeri midir, bilemem... Ancak Kulüpler Birliği'nin bundan böyle bazı konularda daha etkin bir hâle geleceğinin sinyallerini de almadık değil... Örneğin lig fikstürünü belirlemek falan gibi... Yeni ancak; bizde bazı önemli konuları kulüplerin eline bırakırsanız, vay hâlinize... Bazı kurulların bundan böyle de seçimle iş başına gelmelerinde birlik sunuldu. Yani "benden kaç, senden kaç adam" kavgasına, dedikodularına hazırlıklı olun... Haydi hayırlısı diyelim...
Rosier nereli?
Bildiğimiz kadar Beşiktaş'ın artık sağlama aldığı, sağ bek Rosier'i havaalanında yüzlerce taraftar karşıladı. Bu oyuncu geçtiğimiz günlerde, "Ben Beşiktaşlıyım. Başka takımda oynamam" diye diretince kulübü de salıverdi. İşte siyah beyazlı taraftarlar da bu Fransız'ın söylemlerini, tavırlarını dikkate alarak karşılamayı patlattı. Tıpkı eskilerde olduğu gibi... Enteresan; hakiki Beşiktaşlı gibi adam yahu!
F.Bahçe'den zam rekoru!
Bizim ülkemizde vatandaş sık sık karşı karşıya kaldığı zamlardan yakınır durur. Ancak bizdeki zamlar, günlük fiyatın en fazla iki katı olur. Hatta yüzde yirmi beşi bile geçmez. Ama Fenerbahçe isimli tarihi kulübümüz kulüp üyeliği aidatını tam on misli, evet tam on misli zamlamıştır. Ailesinde iki veya üçten fazla üye olanlar yandık diye feryat ediyor. Hele hele emekliler, yaşlılar... Ama kimin umurunda... Böylece belki de ülkeler arasında bir rekor kırılmıştır bu zamlı tarife ile...
Mete Gazoz ne dedi?
Okçumuz Mete Gazoz olimpiyat tarihinde ilk altın madalyayı alan Türk okçusu oldu. Mete'nin iki maçını izleyeyim dedim. Heyecanla izledim. Güreşten sonra bir okçunun böylesine bir başarı elde etmesi ne demek bilir misiniz? 625 yıllık saltanatı sırasında Osmanlı ne okçular yetiştirmiştir sanırım. İşte Mete'nin başarısı da böylesine bir tarihidir... Öylesine ki bazılarına dokunmuştur bile... Onlar beklerler ki olimpiyattan dibi bularak dönelim. Böylece Tayyip Kardeşime saldıracak yeni bir sebep de bulabilsinler.
Voleybol ana spor mu oluyor?
Bendeniz Saint Joseph'te, zaten mecburi gibi idi, voleybol oynama şansını elde etmiş idim. Hatta orta okullar arası İstanbul şampiyonu olan takımımızın da ilk yedeklerinden biri idim. Yani Meteli, Bircanlı, Eşrefli takımda... Ama açık söyleyeyim voleybolun ülkemizde bu denli patlayacağını beklemedim. Günümüz Voleybol Federasyonu Başkanı başta olmak üzere filede mücadele eden kadınlarımızı da, erkeklerimizi de kutluyorum. Şu Tokyo'daki başarıya bakınız! Arjantin'i indirdikten sonra bir sonraki tura kaldık. Rusya da nasibini aldı. Helal olsun Eda ve ekibine! Güney Kore'ye karar setinde 15-13 yenilerek ilk sekize girdik. Hani derler ya "Galip sayılır bu yolda mağlup..." aynen öyledir...
Galatasaray yol değiştirdi!
Yenilerle eskileri şöyle bir sıralayayım dedim, karşıma ilgi çekici bir tablo çıktı. Bugün için 11 oyuncu yerli malı... Bunların hepsi de oynar hâldekiler. Dün, yani geçen sezon bu takımın 11 yabancı ile sahaya çıktığına çok tanık olmuştuk. Demek ki Terim Hoca yeni sekiz artı üç kuralına karşı şimdiden tedbirini almış durumda. Öyle ya üç yerliden ikisinin maç içinde sakatlandığını hesap edin, kenardakilerden hemen onların yerine girecek isimler olmalıdır. Buradan bakılmalıdır. Başkan Burak da iki yabancıdan kendilerine kulüp bulmalarını istediklerini açıkladı. Hem de, "Bu yönetimin kararıdır" iğnesi ile...
Trabzonspor nereye koşuyor?
Beşiktaş'ın genç yıldızı Dorukhan da Karadeniz sularına dalarak Trabzonsporlu olmaz mı? Vay ki vay! Avcı takımı şimdiden şampiyonluğun en güçlü, bence, üç adayından biridir. Orta alana bir baksanıza... Kaleci zaten malum...
Yangın resmen planlıdır!
Manavgat'ta çıkan yangın tam anlamı ile organize bir iş olduğunun açık ve net kanıtıdır. Neden mi? Bir blok yapılanmanın kenarlarında ve de ortasında aynı anda patlıyor. Yani genel anlamda tahribatın önlenemez oluşması sağlanıyor. Buradan hareketle bu yangın ustalarının (!) açık ve net olarak bir örgüt elemanı oldukları ortadadır. Yakalandıklarında mı? Muhalefete sorarsanız madalya ile taltif edilmelidirler. Benim elime düşseler mi? Yanmanın ne olduğunu anlatabilecek o kadar çok formül var ki...