Utanmaz adamlar dizisi!

Bir üstü başı perişan muhalefet bülbülü çıktı dedi ki, “Tayyip’in 13 uçağı varken ülkenin ancak bir tane yangın söndürme uçağı var...” Hay Allah! Peki bu Tayyip Başkan’ın bu kadar uçağı varken 15 Temmuz’da neden bir tanesini kullanıp çaktırmadan tüymedi de Yeşilköy’e halkın arasına indi? Bak bülbül senin yerinde olsam bu 13 uçağın nerelerde park edildiğini araştırırım.

Vitor temizliği!
İlk etapta dört genci kapıya koyan ünlü (!) teknik adam Vitor Pereira, daha sonra da dört para verilmiş oyuncusunu yolladı. En son da, ben bu yazıyı unutmadan kaleme alayım dediğim için geçtiğimiz perşembe satırlara döktüğümde de Caner ile Sinan Gümüş gönderilmiş idi. Yahu be hoca, ilk on birde 3 yerli kuralını unuttun mu? Hele hele bunlara üç de yedek olmasının gerekliliğini... Bakalım senin temizliğin ne zaman olacak?

Helal olsun Sivasspor!
Rıza Hoca’nın takımı, hem de deplasmanda, 1-0 geride götürdüğü maçı 2-1 kazanmasını becerdi. Hele hele bu gollerden sonuncusunu uzatmanın da uzatmasında atması çok alkışlanacak bir durum idi. Futbolun içinden gelen başkan olduğu zaman o takım da öyle bir hocaya sahip olduktan sonra, bu Sivasspor yürür gider derim.

Benden olimpiyatlara veda!
Başlığı görünce sakın ola ki benim bu oyunlarda boy göstereceğimi sanmayınız... Benim derdim başka... Geçtiğimiz çarşamba gecesi geç vakitler idi... Şöyle bir Tokyo’ya bakayım dedim. O da ne? Olimpiyat oyunlarına “Kaykay” yarışması da eklenmiş... Oysa bundan kısa bir süre önce bu oyunlarda güreşin kaldırılması için gündem açılmıştı. Ben de o günlerde acaba bu bize karşı bir iş mi demiştim. Hani bizim eskilerde madalya arsamızdı ya... Neyse ki bu sapık düşünceden vazgeçildi. Ve şimdi de kaykay konmuş... Vah ki vah! Bir de kadınlar arası bir acayip müsabaka izledim... Adını bile unuttum. Ve böylece alt alta koyup topladım gariplikleri, saçmalıkları, noktayı da koydum... Pardon unutmadan; ister misiniz yarın da “Martı” yarışması konsun...

Terim Hoca dediklerini bir dinlese!
Galatasaray, bir İskoç takımı ile kendi evinde 1-1 berabere kaldı. Bu sonuç rövanş için tabii ki avantaj değil. Ama burada en önemli şey nedir farkında mısınız? Terim Hoca maçtan sonra “İlk yarıda bayağı etkili idik, iyi oynadık, pozisyona da girdik” dedi. Tamam da, o zaman ikinci yarıya neden üç değişiklik yaparak çıktın ki? İyi oynamış takım bozulur mu?

Kısıtlamaya geçmezsek!
Malum salgının günlük faturası her gün bizlere sunuluyor. Kısıtlama günlerinde 30 civarında olan vefat sayısı hızla 125’i bulmuş. Zaten kısıtlamalar kalkınca ben çevreme yakın zamanda üç haneli rakamlara çıkarız demiştim. Eh gece malum yerler sabaha kadar açık kalırsa, sabahlama rekorları kırılırsa olacağı da budur. Yazık!

Trabzonspor bunu nasıl başardı!
Avrupa kupalarından birinde ülkemizi temsil eden Trabzonspor, kendi sahasında rakibi ile 3-3 berabere kaldı. Yani rövanş için avantaj koyamadı cebine... Burada asıl önemli olan Trabzonspor’un kendi sahasında bu isimsiz rakibinden altıpastan üç gol yemesidir. Evet altı pastan... Abdullah Avcı hoca basın toplantısında “Hücumda şöyle idik böyle idik” diye konuştu ama bu büyük zaafa değinmedi desek yeridir. Ekranlardaki malum yorumcular da es geçti bu zaafa... Acaba neden bu üç, altıpas golü yenildi?

Busenaz ve Buse Naz!
Nerede ise aynı isimli iki kadın boksörümüz Tokyo’da altın ve gümüş kazandılar. Bu spor tarihimizde ilk defa yaşanıyor. Müsabakaları tribünde izleyen Spor Bakanı dostum Kasapoğlu’nun onlara nasıl yürekten sarılıp kutladığını da gördüm. Bu bakan bence bir hesap yapıp göreve geldikten sonra kaç kilometre koltuğundan ayrılıp katettiğini ortaya çıkarmalıdır. Çıkarmalıdır ki bu madalyalı boksörlerimiz gibileri de ona sarılıp çalışmalıdırlar. Hey gidi hey! Ben ne bakanlar bilirim Ankara’da koltuğuna yapışıp yaşayan... Tekrar tebrikler kızlar! Gururumuz oldunuz!

Çark etme onun işi!
Bizim gazetenin geçtiğimiz pazar günkü sayısının 15. sayfasında Kemal Dayı ile ilgili bir haber vardı. Başlığı da “Bir gün sonra çark etti” idi... Zatı muhterem 5 Ağustos günü THK’yı ziyaret etmiş ve gazetecilere “Orada çalışabilir hiç uçak görmedim” demişler. Bir gün sonra bir ekrandaki canlı yayında ise, “THK’nın şu anda yangın alanında hem uçak hem de helikopteri var” demiş... Ne var ki bunda? Zatı muhteremin hayatı böyle zaten... Bir gün beyaz bir gün siyah... Kim bilir belki de SSK’yı da böyle bitirdi...

Harcama limiti de ne?
Hani bizim federasyonun FİFA ve UEFA kuralları doğrultusunda aldığı başlıktaki karar var ya... İşte o palavradan başka bir şey değil. Dedim mi? Baksanıza Trabzonspor aldıkça alıyor... Galatasaray öyle... Hele Beşiktaş isimli rekoruna doğru gidiyor... Fenerbahçe Çin’den Güney Koreli kapıyor... Limit mi, simit mi diye taaa ilk günden bu yana kaç defa yazmadım mı? En geçerli yasamız; Yersen abi! Eski İstanbulsporlu ve Adana Demirsporlu Yavuz kardeşimin kulakları çınlasın!