Muhammed’in acısı!

A -
A +

Yok yok bir insan kaybı veya acı bir kaza değil yukarıdaki başlığın devamı... Nedir mi? Ülkemizin 114 yıllık tarihî kulübü Fenerbahçe’nin formasının ilk defa armasız kalışının acısıdır. Geçen hafta yazmadım. Beklentim oydu ki, yönetimin hemen bu acıyı dindirmek için formalara armayı işletmesi için sponsora baskı yapması. Hatta emir vermesi idi... Genç Muhammed’i hatırlıyor musunuz? Hani o nefis golü attıktan sonra formasındaki armayı öpmek için malum hareketi... Ama aradı aradı ve boşa hareketlendiğini fark edince kırıldı... Hadi yıldızları attınız, tamam da o arma tam 114 yıllıktır ve tarihîdir beyler. Aklınızı başınıza toplayın. Hani nerede o taraftar? Bakalım Yüksek Divan Kurulunda birilerinin sesi çıkacak mı?

Ahmet Nur Çebi de mi?
Beşiktaş Başkanı Çebi, nerede ise malum dörtlerin arasında başkanlık koltuğunun önemini eni iyi kavrayan kişi idi. Ama sen tut, 8 artı 3 kuralına acı biber ek.. O ne demek Başkan... Sahaya çıkan ilk kadroda kural uygulansın, sonra ikinci yarı ile birlikte ortadan kalksın... Güldürmeyin kendinize Başkan... Vallahi bütün dünyaya hem de...

1907 ÜNİFEB gürültüsü...
Geçtiğimiz cuma akşamı Fenerbahçe burnundaki Faruk Ilgaz Tesislerinde (bu konu ile de yazacaklarım yarınlarda) nerede ise uzak yerleri bile rahatsız eden gürültü vardı. Hadi sanki Galatasaray tesislerine dönük hamle idi ama Orduevinin, Yelken Kulübü’nün, Khalkedon’un, DDY tesislerinin ve diğer mekânların suçu ne idi?

Dörtlünün normal sonuçları!
Avrupa kupalarının eski ve yeni keşiflerinde sınav veren dört takımımızdan ikisi gruplara kaldı, ikisi veda etti. Normal mi? Son derece hem de... Trabzonspor’un koca Roma karşısında dik durabilmesi bugün için zaten mümkün değildi. Sivasspor’un rakibi de Danimarka temsilcisi idi. Zaten ilk maç bizim topraklarda kaybedilmiş idi... Galatasaray ise “öldü öldü dirildi” diyebiliriz. Yine anlayamadım. Neyi mi? Feghouli oyundan alındı, hem de film kopmadan... Yani rakip “oh” çekip daha bir saldırgan oldu. Fenerbahçe ise sınıfı belli olmayan rakibine fark attı. Zaten pas yapmasını kalecisi dışında bilmeyen o rakibe biraz daha baskılı ama akılcı biçimde olunsaydı bir düzine ile rekor da kırılırdı.

Beşiktaş’a sihirli torba...
Şampiyonlar Ligi grup kuraları çekildi. Acaba diyorum Beşiktaş büyü mü yaptı çekimden önce... Ya da kurayı çeken eller mi, kâğıt üzerinde, yemliklere yöneltti. Sporting Lizbon, Borussia Dortmund, Ajax... Şayet Beşiktaş ki, daha önce lider bile çıkmıştı, bu gruptan en az ikinci olarak çıkamaz ise... Devamla; Fenerbahçe yine kâğıt üzerinde “Bundan iyisi can sağlığı” dedi ama Galatasaray yine kâğıt üzerinde ateşe el uzattı. Özetli “Üç Büyükler” diye nitelendirdiğimiz kulüplerimizin takımları şimdi hem kendileri hem de ülke puanı için sınavdalar...

Beşiktaş az kalsın...
Beşiktaş, Salih yok yere kendini attırınca iyi top yapmaya gayret eden ama bunu kendi ceza alanı yakınlarında yapabilen Karagümrük’e puan kaptırmanın telaşını yaşadı. Sergen’in o dakikada Teixeira’yı alıp Necip’i oyuna sürmesi, kural bilgisizliğinden kaynaklanmış idi ama en azından Rıdvan sakatlanınca o kanada başka da sigorta yok idi... Ben bu maçta yeni santrforu çok beğendim... Umarım Aboubakar gibi uçuk çıkmaz...

Galatasaray maçı mı?
Beklentiniz sanırım ciddi bir teknik analizdir. Ama ben bir başka noktayı analiz edeceğim. Maçın ikinci yarısında Diagne’nin yerine oyuna giren Mustafa Muhammed’in saçlarına yaptırdığı iki çizgi figür dikkatimi çekti. Yani mi? Galiba “Cennete geldim” diyerek yollarını mı değiştirdi? Maç mı? Hep söyledim, hep yazdım, ‘Feghouli’siz Galatasaray aradığı adresi bulamayan gibidir. Rumenler ise pili çabuk tükenen çakma alet sanki...

Bu kızlar tarihîdir!
Günümüz Kadın Voleybol Millî Takımı’mız açık ve net ülkenin spor tarihinin bir numarası olmuştur. Olimpiyat beşinciliğinden sonra şimdi de Avrupa dördüncülüğünü cebe koymuştur. Umarım ve beklentim odur ki finali de oynayıp kazanırız. Eda Erdem dışında yakın tarihte tamam diyecek oyuncumuz da yoktur. Yani takım nereden bakarsanız bakınız bir on sene daha bu isimlerle ayakta kalacaktır. Kalbimiz sizinledir.

Mesut sorunu ve Ferdi dersi!
Baktık, F.Bahçe’nin ilk on birinde Mesut yok... Yayıncı kuruluşun spikeri kasığında ağrı olduğu için tribüne yollandığını açıkladı. Ama maç sonrası ekranlar Mesut’un Vitor ile hafifçe de olsa atıştığı haberini verdi. Şöyle imiş; teknik direktör “Yedek soyunacaksın” deyince Mesut da ona “O zaman hiç soyunmam” demiş. Pereira da “Tamam o zaman direkt tribüne yürü” demiş. F.Bahçe’den açıklama mı? Yer mi ki? Maç mı? Kendi sahasında sadece bir tek kere uzak şutla heyecanlanan Altay’ı yenmek çok zor değildi. Ferdi de kendisini kenarda bile zor tutanlara derse devam ediyor.

Trabzon virajda...
Ligin üç haftalık lideri Trabzonspor... Yeni takım Giresunspor’u tek golle de olsa geçti. Şimdi millî oyunlar sonrası Galatasaray sınavına çıkacak. Bence bu maç Avcı’nın takımı için koca lige gidiş yolu çizer.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.