Peygamberler gelmeseydi...

A -
A +

Aklımıza kalsaydık; İyi ile kötüyü, hayır ile şerri ayırt edemezdik. Gözlerimizle görmediklerimizi bilemezdik. Meselâ; İmanın şartlarından bir tanesi olan meleklere imanı nasıl elde edebilirdik? Rabbimizi ve O'nun sıfatlarını, kıyâmet gününü, tekrar dirileceğimizi ve yaptıklarımızdan hesaba çekileceğimizi peygamberler aleyhimüsselâm bildirmeselerdi aklımızla bunu nasıl kavrayabilirdik? Yerde ve gökte ne varsa hepsi bizim için yaratılmış; bize hizmet ediyorlar. Bizim niçin yaratıldığımızı nerden bilecektik? Bize bu hayat elbisesini kimin giydirdiğini, niçin giydirdiğini ve belli bir zaman sonra neden çıkardığını sadece aklı ile bilen çıkabilir miydi? Yüce Rabbimizin neleri sevdiğini, hangi şeyleri sevmediğini öğrendik. Bize ebedi saâdete, cennete kavuşturacak yolu gösterdiler. Cehenneme götüren yolları da bildirdiler. Peygamberlerin sayısı yüz yirmi dörtbinden fazladır. Bunlardan üçyüz onüçü resuldür. Bunların tamamı imanın altı şartını kavimlerine bildirmişlerdir. Bunun içindir ki; birini inkâr hepsini inkâr olarak kabul edilmiştir. Nuh aleyhisselam asırlarca kavmini hidayete davet etti. Seksen küsur kişi imanla şereflendi, gemiye binerek kurtuldular ve ebedi saâdete kavuştular. Kur'an-ı Kerim'de bu hadise anlatılırken; Nuh kavmi, Peygamberleri yalanladı, O'na inanmadı diye geçer. Halbuki onlara Nuh aleyhisselamdan başka Peygamber gönderilmemişti. BİRİNİ İNKÂR HEPSİNİ İNKÂR Hud aleyhisselam Ad kavmine, Salih aleyhisselâm Semud kavmine gönderilmişti. Bunlara iman etmeyenler yine ayet-i kerimede: Peygamberlere iman etmediler ifadesi ile zikredilmiştir. Yani birini inkâr hepsini inkâr demektir. Şimdi onların tamamının bir ağızdan bizlere söylediklerine bakalım: 1- Bizleri ve bütün kâinatı yaratanın varlığına ve birliğine iman etmek. O'ndan başkasına tapmamak, insanın kendi elleri ile şekillendirip meydana getirdiği ve kendisine hiçbir faydası olmayan taşlara, ağaçlara ibadet etmemek ve onlardan medet ummamak. 2- Meleklerine iman etmek. Melekler nurdan yaratılmış varlıklardır. En büyükleri Cebrail aleyhisselâmdır. Bütün peygamberlere ilâhi emirleri O getirmiştir. Fazilette daha sonra Mikâil, İsrâfil ve Azrâil aleyhisselâm gelir. Melekler hiç günâh işlemezler, insanlar gibi onlardan isyan meydana gelmez. Ne ile emrolunmuşlarsa tamamını yerine getirirler. Buna rağmen peygamberler ve Eshab-ı Kirâm ve birçok salih insanlar onlardan daha üstündür. 3- Kitaplarına iman etmek. Rabbimizin emirlerini bizlere bildiren kitapların sayısı yüz dörttür. Dördü büyük, yüzü küçüktür. Büyük kitaplardan Tevrât Musa aleyhisselama, Zebur Davud aleyhisselama, İncil İsa aleyhisselama, Kur'an-ı Kerim ise bizim peygamberimize aleyhisselam nazil olmuştur. 4- Peygamberlerine iman etmek. Onlar Rabbimizin bize gönderdiği elçilerdir. Bizi hidayete davet ettiler. Onları dinleyen, onlara tabi olan iki cihanda saâdete kavuştular ve kavuşacaklardır. Onların insanlardan seçilmiş olması da bizim için büyük nimettir. Meleklerden olsalardı, onları örnek alamazdık. 5- Öldükten sonra tekrar dirileceğimize inanmak. Ahiret günü ya Cennet var veya Cehennem. Ahiret hayatında karşılaşacağımız tehlikeleri, başımıza gelecek sıkıntıları öğrendik. Cehenneme götüren işleri yapar ve o yolda yürürsek suç bizdedir. 6- Kadere inanmak. Her şey takdir-i ilâhi ile meydana gelir. O'nun irâde buyurmadığı hiçbir şey meydana gelmez. Her Peygambere emr olunan ibadetler, namaz ve oruçlar ayrı ayrı olabilir fakat bu imanın altı şartı hususunda aralarında hiçbir ayrılık yoktur. Yüce Rabbimiz, Sırat-ı Müstâkim üzere yaşayarak ömrümüzü bitirmemizi cümlemize nasip eylesin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.