Helal lokma...

A -
A +

Her canlı gıdaya muhtaçtır. Yemeden içmeden yaşayamaz. Bitkiler, hayvanlar ve biz insanların yaşayabilmesi için yemek zorundayız. Hayvanlar ne buldularsa yemeye başlarlar. Onlar için helal-haram söz konusu değildir. Akılları olmadığı için sorumlu da olmazlar. Bitkiler hareket edemezler, ayaklarına gelir rızıkları. Onlar da yanlarına gelen rızıklarını ayırt etmezler. Meleklerde yemek içmek yoktur. Onlar nurdan yaratılmışlar, nefis de taşımazlar, dâima ibadetle meşguldürler. Biz insanlar yemeden hayatımızı devâm ettiremeyiz. Ama dikkat edeceğimiz şey boğazımızdan geçen her lokmaya bakacağız. Haram olanından sakınacağız. Haram lokma vücutta kalıcı iz bırakır, et, kan meydana gelir, öyle de olunca dualarımız kabul olmaz. Helal gıda kazanmak, kendisinin ve bakmakla mükellef olduklarının rızıklarını elde etmek ibadettir. Hadis-i şerifte buyuruluyor: "Helâl nafâka aramak, her müslümana farzdır." Bir diğer Hadis-i şerifte de şöyle buyurulur: "Öyle günahlar vardır ki; onları ancak çoluk çocuğunun rızkını helalinden kazanmak için çekilen sıkıntılar affettirir." Hz. Ömer radıyallahü anh buyurdu: Çalışınız, kimseye muhtaç olmadan hayatınızı devam ettirin. Çalışmadan oturup da Ya Rabbi bana rızık ver diye kimse dua etmesin! Biliyorsunuz gökten ne altın yağar ne de gümüş... Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam Eshabı ile otururken bir genç görürler, sabah erken saatte hızlı adımlarla pazara gidiyordu. Bazıları dedi ki; "Bu genç, gençliğini, gücünü Allah için harcasaydı daha iyi olmaz mı idi? Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyurdu: "Öyle demeyiniz, onun bu gayreti ibadettir ve Allah içindir." Hz. Ömer bir adamı devamlı mescitte görür, dikkatini çeker ve sorar: Senin maişetini kim temin ediyor, nereden ihtiyaçlarını gideriyorsun? O da şöyle cevap verir: Biz iki kardeşiz, ben ibadet ediyorum, kardeşim de çalışıyor, beraber aynı evde yaşıyoruz. Hz. Ömer şöyle cevap verdi; kardeşinin kazandığı sevap seninkinden daha çoktur. Bir adam Süfyan-ı Sevri'ye sorar; cemaatle kılınan namazın hangi safında durmak daha sevaptır. Ona şöyle cevap verir; Sen yediğin lokmana dikkat et, helalinden olsun, hangi safta durursan fark etmez. Hadis-i şerifte şöyle emrolunmuş: "Kazancı haram olan kimse; onu tasadduk ederse, sadakası kabul olmaz. Yanında alıkoyarsa, kendisi için Cehennem azığı olur." Ebubekir radıyallahü anh hazretlerine kölesi süt getirir ve ikram eder. Sütü içtikten sonra sorar: Bunu nereden aldın? O da: Kehanette bulundum, gaybdan haberler verdim, karşılığında aldığım paradan bunu aldım deyince Ebubekir radıyallahü anh içtiği sütü midesinden çıkarabilmek için parmağını boğazına soktu, büyük sıkıntılarla onu dışarı çıkardı, sonra da: Allah'ım, midemde kalan kısmından sana sığınırım diye dua buyurdu. İbrahim bin Ethem hazretleri buyuruyor ki: Kemale erenler, midelerine gireni kontrol etmekle kemale erebilmişlerdir. Zunnûn-i Mısri hazretlerine meczup bazı hallerinden dolayı deli demişlerdi. Birisi ona sorar: Sana deli diyorlar doğru mudur? Cevap şöyle: Yerdekilere göre deliyim, fakat göktekilere göre hayır. Adam bakar ki karşısındaki ehli hal, tekrar sorar: Rabbinle aran nasıl? O da şöyle cevap verir: O'nu tanıdığımdan beri hiç üzmedim. Peki ne zamandan beri tanıyorsun diye sorar. Bana deli dedikleri zamandan beri tanıyorum, demiş. HELAL LOKMA AZ BULUNUR İtiraf edelim ki, helal lokma elde edebilmek hele zamanımızda oldukça zordur. Hadis-i şerifte de buna işaret vardır. Buyuruluyor ki; "Ümmetimin üzerine öyle bir zaman gelecek ki üç şey çok az bulunacak, dolayısı ile de çok değerli olacaklar: Helal para, Allah için seni seven bir dost ve bid'atlerden uzak bir inanç ve ibadettir." En çok dikkat edeceğimiz en önemli şey, boğazımızdan geçecek her lokmayı, kasamıza veya cebimize girecek her kuruşu kontrol etmektir. Haram ve şüpheli olanlardan sakınmaktır. Böyle yaşarsak dünyada da, ahirette de huzur buluruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.