Güzel ahlâk

A -
A +

Ahlâk bilgisi çok önemlidir. Çünkü, insan ahlâk bilgisi ile, iyi ve kötü huyları, faydalı ve zararlı işleri öğrenir, iyi olanları yapıp, kötü olanlardan sakınır. Böylece kâmil, kıymetli bir insan olur. İşleri muntazam olur, başarılar elde eder. Dünyada rahat ve huzur içinde yaşar. Kendisini herkes sever. Allahü teâlâ ondan razı olur. Ahirette de ebedi saâdete kavuşur. Mes'ut ve bahtiyar olabilmek için doğru ilim ve iman sahibi olmalıdır. Bu da sevgili Peygamberimizin aleyhisselam hayatını, ahlâkını öğrenip mümkün olduğu kadar ona uymaktır. Bu elde edilirse o zaman insan iyi huylu olur ve iki cihan saâdetine kavuşur. Ahlâk değişir mi? Bazıları demişlerdir ki, "Can çıkar, huy çıkmaz.", "Sütle gelen, kefenle çıkar.", "İnsanın nasıl boyu, bosu, sesi değişmiyorsa, huyu da değişmez!" Bu görüş doğru değildir. Dinimiz, insanlara yapamayacakları şeyleri emretmez. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Huylarınızı güzelleştiriniz!) Bu mümkün olmasaydı emrolunmazdı... ŞAYET AHLÂK DEĞİŞMESEYDİ!.. Hiç kimsenin huyu, yaratılışındaki gibi kalmaz. Sonradan değişir. Ahlâk değişmeseydi, Peygamberlerin getirdikleri dinler faydasız, lüzumsuz olurdu. Âlimlerin koymuş oldukları terbiye ve ceza usulleri boşuna olurdu. Bütün ilim adamları, çocuklarına ilim ve edep öğretmişler, bunun da büyük faydaları görülmüştür. Allahü teâlâ kullarına merhamet ederek, onları terbiye etmek, iyi ve kötü huyları öğretmek için Peygamberler gönderdi. Bunların en yücesi, yaratılmışların en şereflisi olan Muhammed aleyhisselâmı seçti. Onun dini ile, önce göndermiş olduğu bütün dinleri değiştirdi. Onun dini bütün dinlerin sonuncusu oldu. Böylece, iyiliklerin tamamı, terbiye usullerinin hepsi, onun parlak dininde yer almıştır. İslâm dinine inanan ve bu dini yaşamaya çalışan kimsedeki kötü huyların üzerine perde örtülür. Bunun örneklerini görmek isteyenler fazla çaba sarf etmeden birçoğuna şahit olurlar. Her türlü kötülüğü mevcut olan bir kimse, hidâyete kavuşunca adetâ melekleşiyor. Gözünü kırpmadan adam öldürenler, karıncayı ezmemeye dikkat ediyorlar. Güzel ahlâklı olan insan dünyanın en nasipli insanıdır. Kıyamette de büyük nimetlere kavuşur. O gün kişinin dünyada yaptıkları amelleri tartılır. Hayır kefesi ağır basarsa kurtulur. Günâh kefesi ağır olanların akıbeti felâkettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kıyamet günü amellerin tartılacağı terazinin hayır kefesinde güzel ahlâk kadar ağırlığı olan başka amel yoktur.) Bir diğer hadis-i şerifte ise; (Sizden en çok sevdiğim ve bana kıyamet günü en yakın olanınız, huyu en güzel olanınızdır) buyurulmaktadır. İnsanın önce kendisine faydası olmalıdır. Kendisine faydası olmayanın, başkalarına faydalı olması zordur. Daha sonra çocuklarına, komşularına, arkadaşlarına faydalı olmalıdır. İnsanın kendisine faydası şöyle olur: Bütün gücünü, enerjisini ve her organını, ne için yaratıldı ise, o yolda kullanmalıdır. Rabbimizin hoşlanmadığı yerlerde kullanmamalıdır. Allahü teâlânın merhameti, nimetleri, ihsanları, her mahlûka yayılmıştır. Nimetlerin en büyüğü, kullarına saâdet yolunu göstermesidir. KÖTÜ HUYDAN KURTULMAK İÇİN... Herkese, kötü ahlâktan uzaklaşması, dinin emir ve yasaklarına uyması için nasihat etmelidir. Nasihatin tesirli olabilmesi için nasihat edenin önce onu kendinde uygulaması gerekir. Yoksa lafta kalır. Sigara içen birinin çocuğuna sigara içmemesini söylemesinin bir faydası olmaz. Çocuk düşünür; "Sigara kötü olsaydı annem veya babam içmezlerdi" der. Kötü huylardan kurtulmanın en tesirli ilâcı, onları teşhis etmek, kötü huylara sevk eden mikropları tanımak ve onları yok etmek için bütün gayreti ile çalışmaktır. İyi insanlarla beraber olmalıyız. Atalarımız demişlerdir ki: "Arkadaşını bana söyle sana kim olduğunu söyleyeyim."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.