Övülmek insanı kibre sevk eder

A -
A +
Hüccet-ül İslâm İmam-ı Gazâli hazretleri buyuruyor ki: "Sana, 'ne iyi adamsın' sözü, 'ne kötü adamsın' sözünden daha sevimliyse, sen gerçekten kötü adamsın!.."

Övülmekten hoşlanmayan kimse yok gibidir. İnsanlar bu hususta dört kısma ayrılır: 
Birinci kısım: Övülmekten hoşlanır, kötülenmekten üzülür. Bunu açıkça belli eder. Kendisini methedeni mükafatlandırır, teşekkür eder. Zemmedenden hoşlanmadığını; ya hareketleri ile veya sözleri ile belli eder. İnsanların çoğu bu kısımdadır... Çoğunlukla övülmekten hoşlanırız. Başkaları, tarafından beğenilmek, takdir görmek nefsin en çok hoşuna giden şeydir. Böyle olunca artık insanlar, bizim bütün isteklerimize severek koşar ve bize hizmet ederler, düşüncesi elde edilir.
İkinci kısım: Methedilmekten hoşlanır, zemmedilmekten üzülür; ama, bunu belli etmemeye çalışır, gizli kalmasını ister, utanır. Açıkça olmasa bile içinden onu methedene dua eder, diğerine ise bedduâ etmese bile dua da etmez. İnsan yaptığı işlerden, konuştuğu sözlerden takdir görüp görmediğinden tereddüt eder, övülünce bu tereddüdü geçer ve dolayısı ile zevk alır.
Bu durum insana tatlı gelse de, kendisini korkunç tehlikelere attığını fark edemez. Şöyle ki; bütün gayretini insanların gönüllerini kazanmaya verir. Kendini sevdirmek ve takdir kazanmak için riyâ yapmakla ömrünü geçirir. Söz ve hareketlerinde halkın gözüne girmek için elden gelen yaltakçılığı yapmaktan geri durmaz.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: 
"Mal ve şöhret hırsının insana vereceği zarar, iki aç kurdun bir koyun sürüsüne vereceği zarardan daha çoktur."
Üçüncü kısım: Onu methedenle kötüleyen aynıdır. İnsanların görüşüne pek fazla önem vermez. Önemli olan Rabbimizin yanında iyi olmaktır. Bunu elde etmeye çalışır.
Birine bir suç isnat edilse; hakimin nazarında o kişi suçsuzdur, fakat bütün şehir halkı, "o suçu o işlemiştir" deseler, ne kıymeti var. Hakim, onu beraat ettirir, elini kolunu sallaya sallaya evine döner. Aksini düşünelim; Hakimin nazarında (yaptığı incelemeler ve araştırmalar sonucu) suçlu olduğu kanaâti hasıl olsa yine bütün şehir halkı deseler ki; "hayır o yapmamıştır, o böyle şeyler yapmaz." Yine bir kıymet ifade etmez. Basar cezayı, takarlar kelepçeyi eline ve hapishaneyi boylar... Bir hakimin kararı bu kadar önemli oluyorsa, bütün kâinatı yoktan var eden ve dilediği anda da yok etmeye muktedir olanın kararı nasıl önemli olmaz!..
İmam-ı Gazâli hazretlerinin güzel bir tespiti var. Buyuruyor ki:
"Sana ne iyi adamsın sözü, ne kötü adamsın sözünden daha sevimliyse, sen gerçekten kötü adamsın!" 
[Haftaya devam edeceğiz inşallah...]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.