Samiha Anne!

A -
A +
Mart ayında kaybettiğimiz bir kültür elçisiydi o.
Samiha Ayverdi ya da Samiha Anne sıra dışı bir Türk hanımefendisidir… “O kalemiyle nesilleri emziren kadındır!”
Samiha Ayverdi için ünlü destan şairi Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu bu ifadeleri kullanıyor! Kadının acziyetini, ezilmişliğini, yokluğunu ve yoksunluğunu dile getirenler bu topraklarda bunların zıddı bir hayat sürmüş, engin kültür ve birikimleriyle var olmuş şahs-ı abide kadınları hiç zikretmezler nedense!
Samiha Ayverdi’yi hiç hatırlamazlar mesela… Bir Osmanlı ve İstanbul yazarı olan bu nadide kadını çok az kadın bilir, çok azı onu okumuş, onun fikirleriyle beslenmiştir. Edebiyat ve kültür çevrelerinde her yaşta ve makamda insanın kendisine “Samiha Anne” dediği bu nazif kadın, bilgisiyle, görgüsüyle, hayatıyla nevi şahsına münhasır bir güzellikle kalplerin en derinine nüfuz etmiş olan çok önemli bir kadındır.
Samiha Anne sıra dışı bir kadındır.
Türkiye’de “Tarih şuuru ve medeniyet inşası, tasavvuf, İstanbul” gibi konuları ilk kez gündemine alan, onları bir anne şefkatiyle bağrına basan, tefekkür eden, bu mevzular üzerinde yazdıklarıyla insanları derinden etkileyen bir başka kadın yazar daha yoktur!
Samiha Ayverdi’de kadının da bu ülkenin meselelerine duyarlı olduğunu, onun da fikirleri olduğunu, tefekkür ettiğini görürüz. Hâlâ bu topraklarda ikinci bir Samiha Ayverdi ortaya çıkmamıştır ne yazık ki! Fasit bir dairenin etrafında sürekli aynı mevzuları işleyen günümüz kadınının çok azı bu muhterem kadını tanır ve bilir!
Kültür, medeniyet, tarih şuuru ve tasavvuf mevzuları sanki kadının ilgi alanının dışındaymış gibi, kadının fikir cephesinin zayıf olduğu kabilinden bir algının yaygınlaştığı şu günlerde Samiha Anne’nin inanılmaz ama gerçek bir misal olduğunu belirtmek lazımdır diye düşünüyorum.
Rahmet Kapısı, Bağ Bozumu, İbrahim Efendi Konağı, Küplüce’deki Köşk, Abide Şahsiyetler, Ah Tuna Vah Tuna, Edebi ve Manevi Dünyası İçinde Fatih, Türk Tarihinde Osmanlı Asırları, Mabette Bir Gece, Yolcu Nereye Gidiyorsun?, Maarif Davamız, gibi kırk küsur eserin müellifi olan Samiha Ayverdi, meselelere kadın duyarlılığıyla bakmış, kadınca bir üslubun mümessili olarak özellikle dönem gençliğini etrafına toplamayı başarmış ve onları bir anne şefkatiyle yetiştirmiş ve alanında bir ekol olmuştur.
Kadın kültür ve medeniyet ilişkisi bir şekilde ilintilendirilmemiş bir ülkede sabahtan akşama kadar kadının aldatılmışlığı, ezilmişliği, zavallılığı öne çıkarılıyorsa ve kadın sadece bu yönüyle ele alınıyorsa burada iyi niyet aramak sanırım çok da doğru bir yöntem olmasa gerek. Meselelere devamlı suretle bir acıklı şark dürbününden bakmak meseleleri çözmüyor, aksine sulandırıyor, sorunların kanıksanmasına ve dolayısıyla duyarsızlığa zemin hazırlıyor.
Kadının ezici bir çoğunluğunun kendi kültürel kodlarından ve normlarından bihaber olduğu, tarih şuuru, medeniyet telakkisi gibi sahalara tefekkür namına üç beş dakikayı dahi ayırmadığı bir coğrafyada ne yeni nesillerin yetişmesi, ne sağlıklı ailenin oluşması ve ne de huzurlu ve mutlu kadının çoğalması mümkün değildir.
8 Mart’ta atılan nutuklar kurtarsa kurtarsa günü kurtarır!
Kadını asla!
Bu erkek kadın kavgası gerçekten de var mı?
Mesela “Rahmet Kapısı” adlı eserinde Samiha Ayverdi, kadınlı erkekli bir hayatın İstanbul’da nasıl nezaketle, merhametle, adaletle ve şefkatle neşvünema bulduğunu bir hatırat olarak çok güzel anlatır. Kendinden önce başkası olmak ince fikrinin bir özetidir bu eser. Ve zaten bütün ilişkilerde kendinden önce başkası olmakla güzelleşir her şey, filizlenir, yeşerir.
“Bir anne ki muhterem anneler âleminden,
Elli yıl nesilleri emzirdi kaleminden!”
Çevresine çok duyarlı olan bu zarif kadın, sokaktaki maddi çirkinliği bile kendine dert edinmiş ve yaşadığı semtin caddelerine kendi elleriyle ağaçlar dikmiş ve yıllarca yakından ilgilenmiştir.
Bu topraklarda Samiha Annelerin çoğalmasıyla muhteşem maziyi daha muhteşem bir geleceğe taşıyabiliriz ancak. 1993 yılının Mart ayında hayata veda eden bu muhteşem kadını fikirleriyle, eserleriyle, tanımak ve tanıtmak lazım.
Ruhu şad, mekânı cennet olsun inşallah.
Muhabbetle kalınız...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.