Türk dünyasında millî uyanış!

A -
A +
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kırgızistan ziyareti muhteşemdi. Türkiye Kırgızistan iki kardeş devlet ve tek millet… Bu gerçeği sanırım ki özellikle eğitim-kültürel ve iktisadi anlamlarda geliştirmek amacıyla iki devlet bir araya geldi. Geçmişten günümüze baktığımızda özellikle de düşüncede ve meseleye bakış anlamında ne kadar da mesafe harcamışız meğer. Çok değil, otuz kırk yıl evvel Türk Cumhuriyetlerinin kurulacağı, Türk devletlerinin böyle güzel ve anlamlı dileklerle bir araya gelecekleri söylenseydi o zamanın özellikle de millîyetçi aydınları bunu çok isteseler de uzak ihtimal olarak değerlendireceklerdi hiç kuşkusuz. Nereden nereye! Türk milletinin millî uyanışı gecikse de vakit henüz geç değildir. Bu millî uyanışa temel hazırlayan, maya çalan temel amilin kültürel çalışmalar olduğunu teslim etmek gerekir. Kırgızistan dendiğinde bir Cengiz Aytmatov ismi bile bizlerde ne çok duygu uyandırır. Elveda Gülsarı, Beyaz Gemi, Cemile, Gün Uzar Yüzyıl Olur… Bu eserleri bir lise diploması olan hemen herkes bilir bu ülkede… Peki ya Manas destanı? Kırgızların en büyük destanlarından birisi ancak bizim edebiyat kitaplarımızda “Türk milletinin İslami dönem içindeki en uzun ve büyük destanı olarak geçer.” Millî uyanış budur işte. Adı Kırgız olsa da bu devletin bir Türk devleti olduğu gerçeği ve duyarlılığıyla meselelere bakılması ne kadar da önemlidir. Özellikle de bütün Türk dünyasında edebiyat ve tarih ders kitapları müfredatının ortak hazırlanması gelecek adına çok önemlidir. Doğu ve batı Türkçesi dairesinde konuşan bu iki Türk devletinin ve dahi diğer Türk devletlerinin dil konusunda da gelecek planlamaları yapmaları faydalı olacaktır. Keşke bir Türk Dünyası Bakanlığımız da olsaydı diye düşünmeden geçemiyor insan. Ve kurulacak bu bakanlığa da Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva getirilseydi diye hayal bile kurabiliyoruz şükür ki! Sayın Başkan Erdoğan’ın Türk dünyasıyla yakından ilgilendiğini biliyorum. Bu anlamda çok iyi bütçe ayırdığını ve talimatlar verdiğini de. Ancak bunu hakkıyla yapacak insan kaynaklarının en yetkin isimlerden oluşması, bu uğurda mesai ve mesafe harcamış olması çok önemlidir. Yirmi otuz yıl evvel bu ülkede Türkiyat Enstitüsü tarafından çok büyük Türkoloji kongreleri düzenlenirdi. Bütün Türk yurtlarından Türkologlar gelir, fikir alışverişlerinde bulunulur, birtakım kararlar alınırdı. İşte bu dönemde çok değerli dil bilimcilerimizden Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun Beyefendi “Karşılaştırmalı Türkçe Sözlük” adında oldukça önemli bir çalışma yapmıştı. Bu eşsiz eserin hazırda baskısı var mıdır bilmiyorum ama yoksa devlet tarafından bu eserin yeniden çoğaltılıp, bütün liselerde dağıtılması, çok önemli bir kültürel çalışma olur diye düşünüyorum. Kültür çalışmaları, uzun bir zamana şamil olan faaliyetlerdir. Bizim kuşak Türk dünyasıyla ilgili görüşlerini Dilaver Cebeci, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Hüseyin Nihal Atsız, Osman Yüksel Serdengeçti, Yavuz Bülent Bakiler, Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Prof. Dr. Turan Yazgan, Prof. Dr. Rahmi Oruç Güvenç gibi bir yıldızlar şehrayinini andıran birbirinden değerli isimlerden feyz alarak olgunlaştırdı. Prof. Dr. Rahmi Oruç Güvenç’in TÜMATA adlı müzik topluluğunu bilmeyeniniz var mıdır? Balkanlardan, Kırım’a, Kazan’a, Doğu Türkistan’a uzanan çok geniş bir coğrafyanın bütün musiki eserlerini toplayıp seslendiren bu topluluk, Türk dünyasına çok büyük bir hizmet sunmuştur. Hasılı, Türk dünyası aksiyon bekliyor, yukarıda adını saydığım münevverler gibi geleceğe derin izler bırakacak aydınların resmigeçit vaktidir. Cengiz Dağcı, Cengiz Aytmatov, Bahtiyar Vahapzade gibi daha nice isimlerin ders kitaplarımıza ve kütüphanelerimize misafir olma vaktidir. Unutmayınız ki millî uyanışın şifreleri kültürel uyanıştadır!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.