Paylaşılamayan Fakülte: HUKUK!

A -
A +
Geçen cumartesi ve pazar günleri yapılan YKS sınavlarını yakından gözleme imkânım oldu zira sevgili oğlum Mehmet Kağan da bu yıl bu sınavlara giren öğrenciler arasındaydı. Dolayısıyla bir lisenin duvarları dibinde birçok anne ve baba gibi bendeniz de eşimle birlikte bu heyecanlı saatleri yaşayanlardan birisiyim. Esasında saatler dememek lazım, seneyi, seneleri demek lazım zira bu sınavlara hazırlanmak ve başarılı olmak için maalesef ülkemizde uzun yıllar çalışmak gerekiyor!
Aslında eğitim yazılarını kıymetli arkadaşımız Salih Uyan yazıyor, benim alanım değil. Bu yazıyı Halis Hocam'a bir açık mektup kabilinden kaleme alıyorum zira üniversite sınavına giren bütün TM öğrencilerinin haklı eleştirilerini teslim etmek lazımdır.
Prof. Dr. Halis Aygün, ÖSYM Başkanı.
Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı olarak görev yaptığı yıllarda kendilerini yakından tanımak fırsatı bulduğumuz Halis Hoca, yerli, millî, inançlı, vatansever, bilimin yanı sıra kültür ve sanata oldukça duyarlı, nezaketli, irfan sahibi kıymetli bir bilim insanıdır.
Kocaeli’ye çok şey kattı, başarılı ve etkili çalışmaları kendilerini ÖSYM başkanlığına taşıdı. İyi de oldu. TM öğrencilerinin bu haklı serzenişlerini duyacaktır diye ümit ediyorum.
Kıymetli Hocam, YKS’de özellikle TM ve MF alanlarında bir yığılma var. Öğrenciler daha çok bu alanlarda birbirleriyle yarışıyorlar. Hukuk, Siyasal, Uluslararası İlişkiler, Ekonomi, Psikoloji gibi önemli bölümler TM; Tıp, Mühendislik, Eczacılık, Diş Hekimliği gibi bölümler de MF ile öğrenci alıyorlar. Bilmeyenler için hemen söyleyelim, TM Türkçe-Matematik ya da eşit ağırlık diye de anılıyor. MF ise Matematik-Fen ya da sayısal demek!
TM öğrencileri, sayısal öğrencilerinin önünü açan, kendilerinin şansını düşüren bazı nedenleri ileri sürerek kendilerine haksızlık yapıldığını ileri sürüyorlar!
Mesela; yıllarca TM alanında sınavlara hazırlanan, bu alanda özellikle edebiyat, coğrafya, felsefe gibi derslerde yoğun bilgiler alan bu öğrenciler Matematik dersinde zorlanıyorlar! Nedeni de bu öğrencilerin daha çok sosyal zekâya sahip olan öğrenciler olması. Yani edebiyat, tarih, coğrafya ve felsefede çok iyiler...
Öte yandan MF öğrencileri de tam tersine biyoloji, fizik, kimya gibi fen derslerinde başarılılar ve lisede ağırlıklı olarak bu alanlarda ders alıyorlar. Ortak dersleri matematik!
TM öğrencileri diyorlar ki: “Bizler alanımızı, tercihimizi hukukçu olmak istediğimizden TM olarak yapıyor ve lisede bu alanda sıkı bir eğitim alıyoruz. Ancak sayısal öğrencilerinin hedefinde hukuk fakültesine girmek yok lakin matematik dersinde bizden daha iyiler. Ancak bizler de edebiyat, tarih, coğrafya, felsefe ve tarih derslerinde onlardan çok daha iyiyiz.  Sayısal öğrencileri sınavda mesela Tıp Fakültesi için gerekli olan fen derslerinde başarısız olduklarında matematik sorularını zorlanmadan yaptıkları için birkaç edebiyat sorusuyla önümüze geçip bizim alana giriyor ve hakkımızı gasbediyorlar! Tek hayalleri iyi bir hukukçu olmak olan bizler kendi aramızda yarışmıyor bir de sayısal öğrencilerle yarışıyoruz! Unutulmasın ki onların asıl hedefi hukuk değildir!
Bizler hiçbir zaman Tıp Fakültesini tercih edemezken onların bizim sahada at koşturmaları, bu esneklik ÖSYM tarafından görülmüyor ve bizler mağdur oluyoruz. İyi bir hukukçu, iyi matematik çözenden ziyade sosyal olmalıdır, edebiyat bilmelidir, tarih bilmelidir, felsefe bilmelidir, iyi yorum yapabilmelidir, analiz kabiliyeti olmalıdır; köprüden geçerken at değiştirir gibi alan değiştiren öğrenci, Hukuk Fakültesine gitse de iyi bir hukukçu olamaz çünkü o, uzun yıllar mühendislik, tıp, eczacılık, diş hekimliği için kendisini kodlamıştır, bilinçaltında hukuk yoktur!"
Vallahi ne diyelim Halis Hocam, ben TM öğrencilerinden yanayım! Galiba haklılar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.