Ali Bey Hüseyinzade kimdir?

A -
A +
Tarihî figürlerimizi bilmiyoruz.
Bilmediğimiz gibi geçmişimizden dersler almıyor, geçmiş tecrübeleri geleceğe aktarma noktasında türlü zaaflara düşüyoruz.
Türk dünyasının unutulmuş veya ihmal edilmiş önemli isimlerinden olan Ali Bey Hüseyinzade Turan’ı duyanların sayısının bir elin parmaklarını geçmediğinin farkındayım...
Ali Bey Hüseyinzade Turan, 1864 yılında Azerbaycan Salyan’da doğmuştur. İlk tahsilini babasının tayin yeri olan Tiflis şehrinde yaptıktan sonra Kafkasya Müslümanları Şeyhülislamı olan dedesi Şeyh Ahmet Salyani’nin rahle-i tedrisinden geçmiştir. Şeyhülislam Salyani aynı zamanda Türk Edebiyatı ile yakından ilgileniyordu. Çok ilginç bir hususun altını çizmekte fayda var zira o yıllarda Azerbaycan ve Türkiye edebiyatı bir idi. Yani Azerbaycan’daki okullarda Mehmet Emin Yurdakul’un, Mehmet Akif’in ve Divan şairlerinin şiirleri okutuluyordu. Bu durum 1937 yılına kadar sürmüştür. (Çok ilginç)
Dedesinin yakın dostu olan ünlü edebiyatçıları yakından tanıyan Hüseyinzade, Türk dünyasına yakın ilgi duymaya başlar. Lise eğitiminden sonra 1885 yılında gittiği Petersburg Üniversitesi Fen Fakültesinden mezun olur olmaz Osmanlı vatandaşlığına geçer ve Türkiye’ye gelir. Askerî Tıbbiyeye girerek tıp eğitimi almaya başlar.
Ali Bey, askerî tıbbiyede çabuk fark edilmiştir zira Rusya’nın önemli üniversitelerinden birinden mezun olmuş üzerinde farklı bir hava vardır. Osmanlının içine düştüğü sosyal, iktisadi ve kültürel buhranlardan kurtarılması için ne yapılması gerektiği üzerine düşünür, çareler arar, toplantılar yapar, insanları harekete geçirir.
Ünlü düşünür, siyaset adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli ideologlarından Yusuf Akçura, Ali Bey Hüseyinzade için şunları söylüyor:
“Kafkaslı Ali Hüseyin Efendi’nin tıbbiyeye girmesi ferah bir Avrupa medeni rüzgârının esmesi gibi oldu. Talebelerin çoğu, Anadolu ve Rumeli’nin uzak ve karanlık vilayetlerinden toplanmış bu mektepte Ali Bey, bir fecr-i şimal gibi parladı."
Ali bey Hüseyinzade, Petersburg Üniversitesinde okurken resim tahsili de almıştı. Dolayısıyla 1918 yılında kurulan ilk Azerbaycan Cumhuriyetinin bayrağının renklerini de Ali Bey belirlemiştir. Buna göre bayraktaki gök mavisi Türklüğü, kırmızı renk çağdaşlığı, yeşil ise İslamiyet’i temsil etmektedir. Yani “Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak” fikri Azerbaycan Cumhuriyetinin bayrağında bir araya gelmiş ve resmîleşmiştir. Bayraktaki sekizli yıldız ise Türk boylarını ifade eder.
Hüseyinzade’nin yakın dostu, arkadaşı, ilk Azerbaycan Cumhurbaşkanı Mehmet Emin Resulzade “Bir kere yükselen bayrak bir daha yere inmez” sözleriyle âdeta tarihe şerh düşer.
Türk Ocağının kurucularından olan Ali Bey Hüseyinzade, soyadı kanunuyla “Turan” soyadını almıştır. Ali Bey Hüseyinzade, çok iyi bir tıp doktoru olmanın yanı sıra fikirleriyle bu ülkede “Türk İslam Ülküsü” etrafında, nizam-ı âlem davasına, devlet ebed müddet düşüncesine koşan nesillerin yetişmesine zemin hazırlamış ve bu bayrağı onlara teslim etmiş dev bir kişiliktir.
Azerbaycan Türkiye arasında köprüler kurmaya ömür harcamış uzak görüşlü bir münevverdir aynı zamanda. Bakü petrolleri nedeniyle Türkleri bu civardan göndermek ve bölgeyi boşaltmak isteyen Rusların bu niyetini görüp halkı uyandıran ve bunun için arkadaşlarıyla mücadele vermiş idealist bir dava adamıdır.
Hasılı bir köşe yazısına sığmayacak büyüklükteki bu büyük Türk aydınına rahmet olsun. Mekânı cennet olsun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.