Siz ölmeyecek misiniz?

A -
A +
Bu sorunun muhatabı siz değilsiniz Sevgili kari! O kimseler kendilerini çok iyi biliyor zira onların artık ne ölüye ne de diriye saygısı var! Onlar, dünyanın tabusu kendilerinin sanan gafil ve ahlaksızlar güruhudur ki birkaç yıldır hâl ve söylemleriyle ebedî hayata irtihal eden ölülerimize bile düşman olacak kadar aklını ve basiretini kaybetmiş saldırgan, merhametsiz ve ahlaksız insanlardır. Hiçbir müteveffayı ayırmadan söylemeliyiz ki bütün ölmüş insanların manevi bir saygınlıkları ve dokunulmazlıkları vardır. Onlar bu dünyadan göçmüşlerdir artık. Dolayısıyla bu insanların arkasından iftira atmak, hakaret etmek, haklarında tezviratta bulunmak ahlaksızca ve alçakça bir tutumdur. Ölmüş kimse geçmişte ne yapmış olursa olsun bütün yanlış ve günahlarını yüklenip öteki âleme geçmiştir ve onu kötülemek bizlere hiçbir şey kazandırmaz. Bizim kültür ve medeniyet dairemizde de ayıptır, günahtır, yazıktır! Bunu niçin söylüyorum? Son birkaç yıldır başladı bu… İnsanoğlu, artık ölmüş kimselerin ardında küfrediyor, olumsuz konuşup ilgili ailelerin üzüntülerine yepyeni acılar eklemekten keyif alıyorlar sanki. Bu hem insani hem de toplumsal ve vicdanı bir mesele olmaya başlamıştır. İnsan kendi nüfuz alanından çıkmak üzeredir. Vatan sevgileri bile zikzaklı olan böyle tiplere hiçbir şartta güvenilmez. Barış Pınarı Harekâtı'nda içten içe düşmanı destekleyen, kendi vatanına yabancılaşmış bu gafiller ve ahlaksızlar sürüsü öyle sandığımız kadar az da değiller ne yazık ki! Ölmüş kimselerin ardında hakaret edip, İstiklal Marşımızın sözlerini bile değiştirip güya nazire yapıp kendi ahlaksız emellerine kurban eden bu tipler Türkiye’nin sözde en önemli üniversitesinde okuyorlar! Çocuklarını sırf bu okullara girsinler diye kendini paralayarak sırf bir avuç övünç duymak için çaba göstermiş olan aileler keşke bu kadar test çözdürüp tost yedirmek yerine biraz değerlerimizi anlatmış olsalardı! Devletin, İstiklal Marşımıza hakaret eden bu tiplere en ağır cezayı vermesi yanında okul hayatlarını da bitirmesi gerekir! Böyle tiplere bu toplumun ihtiyacı yoktur! Bu anlamda savcılarımıza güvenim tamdır… Vatanına, millî marşına ihanet eden bir aydın olsa ne olmasa ne? Demek ki neymiş? En iyi üniversitede okumak, üniversiteli olmak dünyayı anlamaya iyi insan olmaya yetmiyor, bütün meselelerimizi çözmüyormuş! Kendi ülkesine yabancılaşmış, milletinin hiçbir değerler manzumesini kabullenmeyen bu ne idiği belirsiz tipleri karantinaya almak lazımdır aslında. Onların hızla çoğalması ise hayra alamet değildir. Toplumsal meselelerimiz hakkında toplaşıp aklıselimle değerlendirme yapma konusunda da ağır sabıkalıyız! Bir de merak ediyorum. Televizyon kanalları oldukça önemli bir üniversitemizde cereyan eden “İstiklal Marşımızla” ilgili hakaret hususunda oturumlar ve toplantılar neden düzenlemedi acaba? Yoksa bu ahlaksızlar güruhundan korktular mı? Aynı meseleleri aynı kişilerle müzakere etmekten bıkıp usanmayan TV kanallarının “değerler” manzumesiyle ilgili bir sorunu zaten yoktu lakin bu kadar ilgisizliği ve görmezden gelmeyi de beklemiyorduk… Birçok konuda önümüzde can çekişen toplumsal sorunlarımız var ve bizim bunları acilen konuşmamız lazımdır. Toplumun bütün değerler manzumesi hasar görmüş durumda ve bunları ne yazık ki çözme gibi derdimiz de yok! Sosyal mecralarda bu meseleler üzerine çeşitli kaynaklarda bol bol beylik lafları kes yapıştır usulüne göre yazıp çizmeyi, gösteriş yapmayı ise bayağı seviyoruz ve iyi de like alıyoruz. İlgili ilgisiz herkese sormak istiyorum: Dünya bir “like” almaktan mı ibaret?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.