YTB “Bakanlık” olmalı!

A -
A +
Açık adı “Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı” olan YTB, kuruluş amacı olarak çok önemli ve bir o kadar da etki alanı oldukça geniş olan güzide bir kuruluşumuz. 
Uzun yıllar böyle bir kuruluşun hasretini duyanlar doğal olarak şimdi bu güzide kuruluştan daha etkin ve daha kalıcı çalışmalar bekliyor. Balkanlardan Çin’e, Sibirya’dan Mısır’a kadar çok önemli bir coğrafyaya direkt etki alanı bulunan ve el değmemiş meselelere uzanma, temas etme fırsatı olan bu kuruluş, acaba neler yapıyor?
Bu önemli kuruluşun binası Ankara Balgat’ta. Başkanlığını Sayın Abdullah Eren yürütüyor. YTB’nin faaliyet alanı genel anlamda üç ana başlık altında toplanmış. Ekonomik, sosyal ve kültürel olarak yurt dışında yaşayan soydaşlarımızla yakın ilişkiler kurmak, bu faaliyetlerle tarihî hatırlatmalarda ve temaslarda bulunmak ve Türk Diasporasını güçlendirmek.
”İnsan Hakları Eğitim Programı, Diaspora Gençlik Akademisi, Türkiye Stajları, Yurtdışı Vatandaşlar Bursları, Gençlik Kampları, Evliya Çelebi Kültür Gezileri” gibi programlarla yurt dışındaki, Avrupa’daki vatandaşlarımıza ve gençlerimize yönelik çeşitli aktiviteler görüyoruz.
“Soydaş ve Akraba Topluluklara” yönelik “Balkan Gençlik Okulu” programı, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin iş birliği ile “Kırım Tatar Sürgünü’nün 75. Yılı”, “Ahıska Sürgünü'nün 75. Yılı” kapsamında çeşitli anma programları düzenlenmiş.
“Bulgaristan’dan Zorunlu Göç’ün 30. Yılı” olan 2019 yılı içinde de Kocaeli, Bursa ve İstanbul’da anma programları yapıldı. En son Suriye’de Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde Suriyeli çocuklara yönelik çalışmada gördük YTB’yi. Savaş mağduru çocuklar YTB’nin gönderdiği ekibin riyasetinde gönüllerince eğlendiler, balon uçurdular, dondurma yediler, güldüler eğlendiler, oynadılar ve türlü hediyeler aldılar. O çocuklar bu anları hiçbir zaman unutmaz, unutmayacaktır.
YTB buna benzer daha pek çok program yaptı, yapıyor…
Ancak bu kabilden programlar yeterli mi?
Kesinlikle değil! Ekim ayında Azerbaycan’da yapılan “Türk Konseyi” buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türk Diasporasının ayrı ayrı değil, artık hep birlikte, ortak çalışmalarla yürütülmesi gerçeğine parmak basmış ve İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde, İşte Birlik" idealine gönderme yapmıştı.
YTB, faaliyet alanını genişletmelidir. Yani Kırım Sürgünü ele alınırken bu acı olay neden bir romana, filme, belgesele dönüşmesin? Ahıska Türkü'nün göç hikâyesi neden yazılmasın? Doğu Türkistan niçin beyazperdeye aktarılmasın? Yani kurumun faaliyetleri tarihe not düşsün istiyoruz.
YTB Başkanımız Abdullah Eren genç bir kardeşimiz. Bu ufkun ve enerjinin kendisinde olduğunu gördüğüm bu kardeşimizin başkanı olduğu kurumu daha da aktive etmesi, alanında isim yapmış bilim ve kültür insanlarıyla istişare etmesi gerektiğini düşünüyorum. Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Prof. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel, Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Prof. Dr. Hakan Kırımlı gibi Türk dünyasına gönül vermiş ve pek çok çalışması olan isimlerin en azından bir istişare kurulunda görüş ve önerilerinin alınması yararlı olur kanaatindeyim.
YTB’yi ve faaliyetlerini dikkatle ve heyecanla takip ediyoruz. Bu kuruluş aslında bir “BAKANLIK” olarak faaliyet göstermeli. “YURTDIŞI TÜRKLER BAKANLIĞI” olarak çok daha etkili olacağından hiç kuşkumuz yok zira hem bütçesi artacak hem insan kaynakları zenginleşecek hem de hiyerarşik pozisyonda daha etkin ve yetkin olarak Türk dünyasını temsil etme imkânı bulacaktır.
Sevgili Abdullah Eren kardeşimize kolaylıklar ve başarılar diliyoruz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.