Gidiyoruz…

A -
A +
Kimse kendini hiç kandırmasın!
Toplum olarak gittiğimiz yer belli. Felakete!..
Uzun yıllardır söylüyorum, anlatıyorum. Bu toplumun imamesi koptu diyorum. Hâletiruhiyemiz berbat diyorum, fildişi kulelerinizden ininiz diyorum, özellikle 40 yaş altındaki her türlü kopuşu ve çöküşü görünüz diyorum, diyorum, anlatamıyorum…
Eğitim öğretim artık insan üzerinde iz bırakamıyor. İnsanlar sosyal medyanın esiri olmuş durumda. Öğretmenin sınıfta anlattığı doğrular iki saniyede bu mecrada tuzla buz ediliyor.
Mahkeme salonları aile facialarıyla hıncahınç dolu.
Erkek de mağdur kadın da!
Erkek de mutsuz kadın da!
Erkek de yalnız kadın da!
Peki neden? Çünkü sosyolojimiz değişti!
Sosyolojimiz değişmekle kalmadı patlamak için âdeta kaynıyor! Kapalı toplumdan interneti ve sosyal medyası olan bir topluma aniden evrilince olanlar oldu! Meseleyi dizi çekmek zanneden tipler akıllarına gelen her ne çılgınlık varsa hayata geçirmeye başladılar!
Kırsalda çok rastlanan ve hızla artan bir mesele… Çoluk çocuğunu bırakıp başka adamlara ve kadınlara kaçan evli kadınlar ve erkeklerle doldu ortalık. Bu insanlar hayatı, iyi ve kötü her ne varsa TV dizilerinden öğrendi, seyretti ve yıllar boyu kanıksadıkları her ne varsa şimdi akıllarınca ve pervasızca uyguluyorlar…
Çünkü biz ölçüyü kaçırdık… Sevginin, aşkın, arkadaşlığın, dostluğun ve bütün beşerî ilişkilerin ayarını ve dozunu kaçırdık. Ya hiç ya hep dedik!
Önceki gün kızı intihar etmiş bir anne anlatıyor: "Kızım bir yıldır birlikte olduğu adamla o akşam yemeğe çıkmıştı!”
Be anneciğim, birlikte olduğu ne? Daha on on beş sene önce bir kız en fazla üç kez görüşürdü ve sonra da adı konurdu! Bir sene nedir Allah aşkına, buna nasıl müsaade ettin?
Evet sosyolojimiz değişti! Ama kötü değişti! Hızlı değişti! Sosyoloji değişti, ekonomi yerinde saydı! Yediden yetmişe insanların davranışları değişti. Aileyi, toplumu, kadını ve erkeği koruyan bütün değerler manzumesi de değişince bu olaylar patlamaya başladı!
Kadın cinayetlerinin ana nedenine inmek zorundayız. Erkek ve kadın niçin çatışıyor, onları bu noktaya getiren faktörler neler? Sosyolojik, psikolojik, ekonomik, gelenek ve hukuki anlamda irdelenmesi gereken bu cinayetlerin bunca çalışmaya rağmen azalmak yerine artışı gerçekten korkutuyor!
Ceren Özdemir cinayeti ise başlı başına bir dosyadır. Ortalıkta ne çok psikopat insan müsveddesinin gezindiğinin de bir resmidir! Aslında yetkililere sormak lazım: Beyler, böyle kaçak, firari, değişik suçlardan aranan, cinayete meyilli daha kaç kişi aranıyor? Lütfen söyleyin de bilelim! Sizin ihmaliniz gencecik bir kızın hayatını bitirdi… Suratında seri katil olduğu ilk bakışta fark edilen o iğrenç yaratığı dışarıya salan bütün sorumlulardan şikâyetçiyiz…
Siyaseti bir kenara bırakıp toplumsal meseleleri konuşmamız ve çareler bulmamız gerekiyor. Bakınız zaman kaybediyoruz. Aile dediğimiz “kale” çökerse geriye bir şey kalmaz!
Gerekirse sosyal medyayı, interneti yasaklayın birkaç yıl! TV dizilerine kısıtlama getirelim, toplum bir kafasını dinlesin! Köydeki kadın Facebook’tan çıkıp da bahçesine maydanoz ekmiyor artık! Her saniye “an itibarıyla” diye canlı yayın yapan Nazife yengelerin ayağı yere değmiyor! Hayat böyle eğlenceli…
Herkes kendini gösterme, tanınma telaşında. Hadsiz ve hudutsuz bir öz güven ve özenti var. Dün arabasında ilahiden başka eser dinlemeyen bir arkadaşım baktım artık pop müzik dinlemeye başlamış! Bari Türk sanat musikisinden başlayaydın dedim. Cevabı aynen şöyleydi:
-Böyle relaks oluyorum!
Ben de diyorum ki:
Gidiyoruz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.