İltifat mı iltimas mı?

A -
A +
Bizim için takvimdeki tarihin değiştiği bir durum sadece…
Ömür defterinden sayılı yapraklar düşerken, zaman hızla erirken, her gelen yeni senede biz ısrar ve inatla geçen yılları anarken çılgın kalabalıkların gelen her seneye coşku içinde serdettikleri “hoş geldin” serenatları bize ne kadar da yabancı oysa…
Çünkü bizim kaygımız ve hatta hüznümüz geçen güne, aya ve seneyedir dolayısıyla bizim yeni yıl tasavvurumuz vaktin tükendiği ile alakalıdır…
Sevinenler sevinsin lakin biz üzgünüz!
Geçen seneler içerisinde hayatımızdan neler geçmedi, neler azalmadı, neler tükenmedi… Nice güzel insan şimdi aramızda değil, nice güzel hasletler şimdi yok, nice güzel düşünceler kaybolup gitti.
Kimileri gelen seneye sevinirken kimileri de üzülüyor böyle. Geçen her senede zaman daraldıkça, gitme vakti yaklaştıkça insan yüreğinde bu burukluk daha da artıyor, hüzün adımlarını sıklaştırıyor.
İyi kötü, acı tatlı geçip gitti 2019 yılı… Çok çabuk geçti.
Her yıl sonunda kimi STK’lar, medya kuruluşları, meslek örgütleri “senenin en iyileri” adı altında özellikle de göz önünde bulunan ve mesleğinde başarılı olduklarını düşündükleri kimi insanları taltif ediyor. Bu özünde hakikaten çok güzel bir tavır. Nitekim şair bunu şöyle ifade etmiş:
“Marifet iltifata tabidir,
Müşterisiz meta zayidir.”
Ancak son yıllarda bu bahşedilen “iltifat” ne yazık ki bir “iltimas” arenasına dönüşmüş durumda.  Her yıl pek çok alanda çeşitli ödüller veriliyor, insanlar taltif ediliyor. Ödül verilecek kimseler, doğru ve nesnel göstergeler ışığında, hiçbir etki, yönlendirme olmaksızın dikkatle araştırılıp belirlendiği takdirde hem ilgili alanlarda hem de toplumsal hayatta çok faydalı ve yapıcı olur…
Fakat gözlemlediğimiz kadarıyla ne yazık ki bu kabilden ödüllerde siyasi yakınlık, çevre faktörü, dost, hısım akraba telkinleri, mevki ve makamın kattığı rüzgâr vb. hususlar etkili olmakta ve ortaya çıkan tablo bu ödülleri anlamsız ve işlevsiz kılmaktadır.
Açıkçası insanlar artık bu kabilden ödüllerle ilgilenmiyor. Öte yandan hakikaten çok başarılı işler yapan insanlar da bu yönüyle incitiliyor. Torpil burada da devreye girer mi diyor insan? Maalesef giriyormuş!
Sevgili kari, bu ödüllere bendeniz de güvenimi kaybettiğim için bu senenin en iyilerini bari kendim seçeyim dedim. Bazı dallarda birden fazla isim olabilir zira başarı tek kişi ile sınırlanamaz. İşte bu isimler de benim seçtiğim en iyiler:
Bilim Dalında: Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
Televizyon Haberciliğinde: TGRT Haber, NTV
Yılın Haber Spikerleri: Ekrem Açıkel, Başak Şengül, Gülden Kalecik
En Objektif Gazeteci: Fatih Selek
Yılın Romancısı: Ahmet Turgut
Hikâyede: Serkan Üstüner
Yılın Şairleri: Bestami Yazgan, Yusuf Dursun, Mustafa Özçelik
Yılın Muhabirleri: Canan Eraslan, Sultan Akten
En Sağduyulu Genel Yayın Yönetmenleri: İsmail Kapan, Hasan Öztürk, Osman Ateşli, Ercan Seki
En İyi TV Yorumcuları: Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Prof. Dr. Ersan Şen, Derya Yanık, Abdullah Çiftçi
THM Sanatçıları: Gülcan Kaya, Esat Kabaklı
TSM Sanatçıları: Nusret Yılmaz, Alp Arslan
Yılın Yayınevleri: Ötüken Neşriyat, Mihrabat Yayınları
Yılın Dergisi: Türk Edebiyatı Dergisi
Yılın Dizisi: Yok!..
Yılın Sinema Filmi: Tomris (Kazakistan çekti)
Yılın TV programı: Yok!..
Yılın Radyosu: TRT Türkü
Yılın Haber Sitesi: Haber7.com
Ve…
Senenin en sabırlı, en anlayışlı, en kibar, en dikkatli ve en özenli Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Tabii ki Ahmet Demirbaş Ağabey’imiz…
2020 senesi hayırlara vesile olsun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.