Yalan mı?

Bu ülkenin verilmiş sadakası var… Bunca ayrılıkçı sefil, hain, alçak ülke sathına yayıldığı hâlde, biteviye ihanet içinde olduğu hâlde, bu aziz vatan hisar hisar yükseliyor ve dimdik ayakta. Anadolu’yu yurt tutan Alplerin, Erenlerin ve Gazilerin otağı olan bu güzel belde, her daim en güzel duaların ve dileklerin içinde nitekim bu topraklara ekilen irfan tohumları biteviye güzel kokulu çiçekler vermekte…

Merhum Adnan Menderes’in boynuna uzatılan ilmeği resimleyen görüntüler üzerine kıyamet koptu! Başı kapalı öğretmenin ders anlatması üzerine bazı medya kartları hayal kırıklıklarını ifade ettiler, hiç olur muymuş, küçücük, minnacık öğrencilere başı kapalı öğretmen ders verir miymiş?

Bu nasıl eğitimmiş?

Bu nasıl pedagojiymiş?

Güya bu minik öğrencilerden bazıları, ömrü hayatında hiç başı kapalı öğretmen görmemişler, bu çok yanlış olmuşmuş! Vah vah, ne büyük bir korku ama! Bu minik öğrencilere okutulan onca masal, hikâye kitabının içinde yıllarca pedagojik olmayan cinsel içerikli objeleri, çaktırmadan okuttular ama! Hele mecburi okuttukları kimi romanları saymıyorum bile…

Ailenin topluca ekran başında olduğu saatlerde yıllar yılı ekranlarda ne filmler seyrettirmişlerdi oysa… Ne idüğü belirsiz programlarla, sözde sanatçılarla o minnacık çocukların tertemiz dimağlarını öyle kirletip, öyle dumura uğrattılar ki hâlâ bu millet bunun cezasını çekiyor!

Başörtüsü, bu ülkede hemen herkesin ilk gözünü açtığında annesinin ve ninesinin başında gördüğü bir inanç göstergesidir, kimse hiç merak etmesin bu toprakların çocukları, başörtüsü gördüğünde şaşırmıyor, insan alışkın olduğu şeye şaşırmaz!

EBA, EBA TV, seçilen eğitim materyalleri kıyasıya eleştirildi, alay edildi, sosyal medyada goygoyu yapıldı. Efendim, ilahi dinletilmiş, Yunus gibi karanlık kimselerin şiirleri söylenmiş kabilinden yığınla tezvirat yapıldı…

Yunus Emre ki bu ak topraklara bizi biz yapan, geçmişten geleceğe Yesevi iklimini taşıyan ve yayan bir Anadolu dervişidir… Bu topraklarda Türk’e has, ne kadar erdem ve fazilet varsa onun sesi ve avazı olmuş bir akça gönül ehlidir…

Bir dil uzatmadığınız Koca Yunus kalmıştı, onu da başardınız!

Allah sizi ıslah etsin!

Millî Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk Beyefendi ve fedakâr ekibini bu çalışmalar için kutluyoruz zira az zamanda çok şey yaptılar. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bu muhteşem organizasyon için yürekten bir alkışı ve tebriği hak ediyorlar…

Ancak, Sayın Bakanın bu her şeye burun kıvıran, ön yargılı tayfanın menfi çığırtkanlığı üzerine yaptığı açıklama, açıkçası birçok insan gibi bendenizi de ziyadesiyle üzmüştür zira bu programları hazırlayan onca fedakâr insana haksızlık yapıldığını düşünüyoruz…

Bir hafta içinde hazırlanan bu programın hiçbir eksiği yoktu!

Zaten bu ülkede hayırlı olan her ne varsa bu tayfa onu en başta eleştirir, zira bunların güzel ve iyiye tahammülü yok! Dünyada böyle bir şey yok, bu bir ilk! Bu kadar kısa zamanda dev bir organizasyonla yirmi milyon öğrenciye ulaşan bir eğitim ağı ve televizyonu söyler misiniz hangi ülkede var? Yapmasalar yapmazlardı, işte bütün dünyada okullar kapalı!

Bugün bir lise öğrencisinin bilmediği ne var Allah aşkına! Bunu bilmiyor olamazlar, bunların derdi bu değil ki zaten, ne pedagojisi? Bunların derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!

Merhum Adnan Menderes, bu ülkenin karartılan bahtıdır!

Adnan Menderes’in darbeciler tarafından idam edilmesi acı bir gerçeğimizdir! Bunun pedagojik anlamda hiçbir mahzuru yoktur, olamaz da! Kaldı ki bu içerik lise öğrencileri için hazırlanmıştır. O vakit tarih dersinde hiçbir şey anlatmayalım! Yahu bu çocuklar uzayda mı yaşayacak?

Yine de bu tayfaya sormuş olayım:

Merhum Adnan Menderes, bir darbeyle aynen bu şekilde idam edilmedi mi?

Bu tarihî gerçeği inkâr edebilir misiniz?

Yalan mı?