Tebriz, Bakü, Ankara/Biz hara, Farslar hara?

Güney Azerbaycan’da neler oluyor?

Can Azerbaycan’ın haklı mücadelesi Karabağ’da sürüyor.

Ermenistan’ın alçak, iğrenç, zavallı terörü ise bütün Azerbaycan sathına yayılmış durumda zira sivillere yönelik gerçekleştirdiği roket ve füze saldırılarıyla masum sivillerin ve kundaktaki bebeklerin şehadetine tanık oluyoruz.

Gerçi hiç şaşırmadık zira Ermenistan hep aynı katil ve barbar Ermenistan!

Azerbaycan’da “Karabağ Mücadelesi” pek çok veçhesiyle sürerken, Güney Azerbaycan’dan gelen sarsıcı haberler ise düşündürüyor zira bu coğrafya ani ve ilginç olaylara gebe...

Yaklaşık 30 ila 40 milyon Türk’ün yaşadığı ve maalesef İran sınırları içinde kalan Güney Azerbaycan dediğimiz coğrafya, özellikle Tebriz merkezli çok ciddi bir uyanışa geçen önemli bir Türk yurdu.

Bölgeden yazan bir okurumuz, “İran hem ırkçılık hem de baskı yapıyor” diyor. Araştırdığımızda bu coğrafyada okullarda Türkçe eğitim neredeyse hiç verilmiyor ya da çok kısıtlı. Devlet dairelerinde resmî dil Farsça! Türklerin Türkçe yayın yapmaları, mezar taşlarına bile Türkçe ifadeler koymaları yasak!

İran istihbaratı neredeyse Türk milleti için çalışıyor. Özellikle son günlerde Karabağ’ı desteklemeye çalışan Türkler arasından pek çok kişi göz altına alındı. Yine Ermenistan’a yapılan silah sevkiyatını engellemeye çalışanlardan yüzlerce kişi tutuklandı.

Güney Azerbaycan Türkleri arasındaki bu millî uyanış, slogan ve söylemlerine de yansımış durumda:

Özellikle ünlü Traktör takımının başarılarıyla kenetlenen Türkler arasında geçtiğimiz günlerde atılan “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sloganları büyük ses getirmiş ve İran yönetimini ciddi anlamda rahatsız etmişti.

Rusya’nın ve diğer Minsk grubu üyelerinin, Ermenistan’ın ve İran’ın Karabağ ve Azerbaycan’a yönelik tutumlarına karşı Güney Azerbaycan Türkleri büyük bir öfke ve tepki duyuyorlar. İran’ın ikircikli tavırları artık Türkler arasında galeyana gelecek boyutlara varmış durumda.

İran, himaye edip fonladığı Kürt terör gruplarını, ülkedeki Türklere karşı kullanıyor. Harekete geçen bu millî uyanışı baltalamak için asimilasyon, baskı, şiddet ve terör amaçlı olarak zaman zaman bu Kürt teröristleri harekete geçiriyor.

Kanlı terör örgütü PKK ve diğer versiyonları bu ülkede âdeta cirit atıyor. Her türlü legal, illegal, silah, teçhizat, terörist bu ülke vasıtasıyla Ermenistan’a giriş yapıyor!

Tarih boyunca Türk milletini bu kabil ikircikli, hile ve desise içeren oyun ve entrikalarıyla bölmeye, yok etmeye, baskı altına almaya çalışan İran’da yolun ucu görünüyor gibi. Kitlelerin düşüncelerini, hayallerini ve isteklerini ifade eden şu slogan ne manidardır!

Özellikle Tebriz, kültürel ve tarihî dokusunun yanı sıra ekonomik ve siyasi yapısıyla da Türk milletinin en kadim şehirlerinden birisi olarak bu anlamda millî  çizginin kalesi durumunda. Artık ok yaydan çıkmıştır lakin bu okun temreni nereye düşecek merak ediyoruz.

Bütün dünyanın malumudur ki Türkiye ve Azerbaycan, komşuluk hukuku gereği İran’ın iç işlerine hiçbir zaman karışmadı hâl böyle iken bu ülke tarih boyunca komşularının iç işlerinden elini çekmedi. Eline geçen her türlü argümanı allayıp pullayıp din üzerinden, mezhep üzerinden, itikat üzerinden bu milleti fikren, zikren bölüp parçalayıp hazır lokma hâline getirmek için her türlü kirli tezgâhı açmakta bir beis görmedi. Ancak milliyet üzerinden yükselen yeni dünya düzeninde ortaya çıkan bu tarihî gerçeklik, İran’ı eninde sonunda üzecek!

Güney Azerbaycan’dan esen rüzgâr böyle fısıldıyor!