Turan Koridorundan TÜRKİSTAN’a!

A -
A +
Önceki gün Türk Konseyi Zirvesi yapıldı. Kazakistan’ın Türkistan şehrinde yapılması öngörülen zirve pandemi nedeniyle çevrimiçi gerçekleşti. Zirveye Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan devlet başkanları ve Macaristan Başbakanı katıldı. Gayriresmi olarak toplanan bu zirvede peki ne konuşuldu?  İşte ayrıntılar…   Nazarbayev “Turan Koridoru” dedi! "Türk Konseyi" gibi önemli, uluslarüstü olmaya namzet bir çatı kuruluşun fikir babası, kurucusu, Türk Dünyasının Aksaçlısı Kazakistan 1. Cumhurbaşkanı Elbası Nursultan Nazarbayev, zirvede yaptığı konuşmada "uran Koridoru" adını verdiği Trans-Hazar Uluslararası Ulaşım Koridoru'nun önemine vurgu yaptı ve şunları söyledi: "Bakü ile Erivan arasındaki barış anlaşmaları Büyük İpek Yolu’nu canlandıracak ve Hazar Denizi’nin rolünü artıracaktır. Bu durum, Çin’in 'Tek Kuşak, Tek Yol' girişiminin faydalarını ülkelerimiz tarafından etkin bir şekilde kullanmaları için yeni fırsatlar açacaktır. Trans-Hazar Uluslararası Ulaşım Koridoru veya Turan Koridoru, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan en güvenli ve en kısa ticaret yolu haline gelmektedir."   Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk Dünyası KKTC ile dayanışma içinde olmalı! Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan, İstanbul’da Vahdettin Köşkünden katıldığı zirvede yaptığı konuşmada özellikle Türkmenistan’a Türk Konseyi’ne gözlemci üye olması çağırısında bulundu. Erdoğan "Aile Meclisimiz Türk Konseyi’nin gayriresmi Türkistan Zirvesi’nde çevrimiçi de olsa sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığı içindeyim" dedi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Dünyasının Nevruz Bayramını kutladı ve özellikle Karabağ Savaşı ve Zaferine geniş yer verdiği konuşmasında Ramazan Bayramı sonrası Şuşa’ya yapacağı ziyaretten söz etti. Erdoğan, Türk Keneşi Üyesi liderlerine özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile dayanışma içinde olmanın önemini hatırlattı ve KKTC ile dayanışma içinde olmanın kardeşlik hukukunun bir gereği olduğunu vurguladı. Erdoğan, ayrıca Türk Konseyi’nin önemine değindi. Özellikle Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a, Budapeşte’de açılan "Türk Konseyi Avrupa Temsilciliği Ofisi" için teşekkür etti ve Türk Konseyi’nin uluslararası itibarının yükseldiğini ve anlamda Konsey’i artık “Uluslararası Örgüt” olarak adlandırmanın vaktinin geldiğinin altını çizdi.     Tokayev: Ulu Türkler Eğitim Fonunu kuralım! Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in konuşması merhum İsmail Bey Gaspıralı’nın "dilde, fikirde, işte birlik" düsturunun eke kemiğe bürünmüş ve sanırım zirvenin en önemli cümleleriydi belki de şu oldu: "Amacımız, Türk Dünyasını 21. Yüzyılın en önemli ekonomik, kültürel ve insani merkezlerinden biri haline getirmektir. Türk medeniyetinin canlanmasını öncelikle Yesevi mirasının ve kutsal Türkistan’ın dünyaya tanıtılmasıyla başlatmamız gerekiyor. Bu nedenle bugünkü zirveye “Türk Dünyasının Manevi Başkenti Türkistan” başlığını verdik!"  Tokayev, konuşmasında öyle bir noktaya değindi ki bize göre zirvenin en zirvesi işte bu sözlerdi: "Ortak bir kültür, eğitim ve bilim sahasının oluşturulması gereklidir. Bu “Ulu Türkler” eğitim fonunun oluşturulması ile hayata geçirilebilir. Bizim sesimiz güçlü ama net çıkmalıdır!"   Mirziyoyev: Kendi Kalkınma Bankamızı kuralım! Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirziyoyev, gerçekten de her zamanki sıcak yaklaşımını sürdürerek zirveye pek çok anlamda görüşler sundu. Kardeşlik hukukundan, kültüre, ekonomiye, sanata, ortak dil hedefine kadar geniş bir perspektiften oluşan konuşmasının önemli satırları şu şekildeydi: “Özbekistan, Dağlık Karabağ’daki eski anıtların kültür ve eğitim alanlarının restorasyonuna katkıda bulanmaya hazır. Ortak bir dil ve ortak bir din, tarihi ve kültürel bağlar temelinde oluşturulan Türk Konseyi, bölgesel iş birliği için etkili bir mekanizma haline geliyor. Türk Konseyi’nin kendi Yatırım Fonu ve Kalkınma Bankası’na sahip olma fırsatı gelmiştir. Bununla ülkelerimiz arasındaki endüstriyel iş birliğini güçlendirme ve büyük yatırım projelerini hayata geçirme imkânı güçlenecektir." Özbek liderin sıklıkla "din" vurgusu yapması, Türk Milletinin ortak mirasını hatırlatması ise bence büyük bir alkışı hak ediyordu. Konuşmasının ilgili bölümü aynen şöyleydi: “Dinimizin tarihinde eşsiz eserler bırakan büyük atalarımızın mirası hakkında kamuoyunu bilgilendirmek önemlidir. Bu bağlamda ülkelerimizin topraklarında bulunan yerleri kapsayan “Kutsal Ziyaretler” projesini uygulamayı öneriyoruz. Bu amaçla Konsey bünyesinde inanç turizminin geliştirilmesine yönelik bir programın kabul edilmesi yerinde olacaktır.  Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, Türk Konseyi kapsamında "Uluslararası Edebiyat ve Sanat Ödülü" verilmesi hususunu yeniden hatırlattı ve bu ödüle “Ali Şir Nevai “adının verilmesini desteledikleri için üye ülkelere teşekkür etti.    Aliyev: Erdoğan’ın açıklamaları Karabağ sorununun çözümünde önemli rol oynadı. Zirvede Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhan Aliyev daha çok Karabağ Savaşı ve akabinde alınan zaferden söz etti ve liderlere ayrıntıları anlattı. Konuşma aralarında sık sık Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şükran borcu olduğunu söyleyerek teşekkürlerini yineledi. Türk Konseyi’nin yaptığı destek açıklamaları için de ayrıca teşekkür etti ve sürecin evrildiği noktayı şu şekilde anlattı: “Nahcivan’daki zirvede geçmişte Zangazur’u Azerbaycan’dan alıp Ermenistan’a katmanın Türk Dünyasının kalbine saplanmış bir hançer olduğunu söylüyordum. Zangazur artık Türk Dünyasını birleştirme rolünü oynayacak. Çünkü Zangazur’dan geçen ulaşım, iletişim ve altyapı projeleri tüm Türk Dünyasını birleştirecek ve Ermenistan dahil diğer ülkeler için de ek fırsatlar oluşturacaktır.    Caparov: Türk Konseyi “Türk Devletleri Örgütü” olarak adlandırılmalı! Kırgızistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sadır Caparov da zirvede önemli fikirleriyle öne çıkan liderlerden biriydi. Elbası Nazarbayev’in “Turan Koridoru” adını verdiği koridor hakkında bütün liderlerin hemfikir olduğunu da belirtmek lazım. Caparov’un konuşmasındaki önemli başlıklar şu şekildeydi: "Kırgızistan, Türk Dili Konuşan Ülkeler İş birliği Konseyi’nin Türk Devletleri Örgütü olarak yeniden adlandırılmasını tamamen desteklemektedir. Türk dünyası her şeyden önce Türk medeniyetidir.  Bu nedenle turizmi, dünya tarihinde özel bir rol oynayan Türk medeniyetinin tarihi ve mimari anıtlarını, doğasını, geleneklerini ve kültürünü göstermenin yollarından biri olarak görüyoruz. Güç, ruhumuzda, zengin kültürümüzde ve tarihi mirasımızda yatıyor.  Kırgızistan bir “Türk Yatırım Fonu” oluşturma fikrini destekliyor.   Berdimuhammedov: Türk Konseyi ile ilişkilerimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz! Toplantıya konuk Cumhurbaşkanı sıfatıyla katılan Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhammedov ise bundan böyle üye ülkeler ile daha güçlü iş birliği içinde olmayı hedeflediklerini belirtti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Berdimuhammedov ’un konuk olarak geldiği zirvede en kısa zamanda Türkmenistan’ın da Türk Keneşine üye olmasını umduğunu söyledi. Bunun bir nevi teklif olduğunun altını çizelim.    Ambrayev: Geçen yıl Türk Dünyası için Zafer Yılı idi! Türk Konseyi Genel Sekreteri Bağdat Ambrayev, zirvede yaptığı konuşmada, "10’dan fazla ülkenin Türk Konseyi’ne gözlemci statüsü kazanmakla ilgilendiğini söyledi. Türk Konseyi, Ekselansları adına Azerbaycan’ı her şekilde destekledi" dedi.  Zirvede konuşulanlar elbette sadece bunlar değildi.  Zirve, bilenler, görenler ve anlayanlar için gerçekten de çok önemli mesajlar içeriyordu. Adriyatik’ten Altay Dağlarına kadar uzanan devasa bir coğrafyada Büyük Türk Milletinin yükselişini gördük, umutlarımız arttı. Kardeşlerin el ele, gönül gönüle verişini, ayağa kalkışını gördük.  Keşke bu zirveyi 300 milyonluk Türk Dünyası izleyebilseydi! Keşke birbirinden değerli, 6 Türk Devlet Başkanının yanısıra Elbası Nursultan Nazarbayev’in bu heyecanlı, bu anlamlı ve umut vadeden konuşmalarını bütün Türkiye ve Türk Dünyası seyredebilseydi!   Televizyon kanallarının bu zirveyi canlı yayınlamasını ve liderlerin konuşmalarını tercüme ederek vermesini bekledik açıkçası.  Lakin bizim televizyon kanallarının her zaman daha önemli işleri vardı zaten… Bu güzel organizasyon için teşekkürler Türk Konseyi!          
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.