Hadi pandemiyi bitirin!

A -
A +
Dünya bir acaip olmuş gerçekten...
Doğruya yanlış, yanlışa doğru diyen insanlar hızla çoğalıyor, hakkı, hakikati ve doğruyu söyleyen insanlar azalıyor. Eşref-i mahlukat, yani yaratılmışların en şereflisi olan insan, kendi elleriyle dünyayı boğuyor, yaşanmaz hâle getiriyor.
Aşılılar ve aşısızlar, aşıya taraf olanlar ve olmayanlar, maske takanlar ve takmayanlar, pandemiye inananlar ve inanmayanlar, okullar açılsın diyenler ve demeyenler… Bütün bunlara bakarak insanın doğru ve yanlışlarının ne kadar farklı olabileceğini görmek mümkün.
İşte bugün okullar açılıyor.
Tam bir buçuk senedir okullar kapalı, sosyal hayat da kısmen kapalı ve bitmek bilmeyen salgın, toplumun sosyolojisini bitirmek üzere. Geçim derdinde olanlar, işini, aşını kaybedenler, eğitim hayatı sekteye uğrayanlar, virüsten yakınlarını yitirenler… Toplumsal hayatımız ne yazık ki ağır bir darbe aldı bu süreçte. En yakınları vefat edenlerin son görevlerini yapamadığı, cenaze namazına, taziyeevine gidemediği günleri yaşadık…
Ve aşılar bulundu, tek çarenin aşı olduğunu söyledi bilim insanları.
Devletin sağlık sistemini emanet ettiği insanlar “aşı tek çare” dedi ve insanları aşı olmaya davet ettiler. Ve bu noktada kimi insanlar bir anda klikleşmeye, topluca hareket etmeye başlayıp aşıya reddiyeler düzmeye, aşı olanlar korku biriktirmeye başladı.
İnsan hakikaten şaşırıyor. Bunlara, "madem aşıyı beğenmiyorsunuz, madem aşının öldürücü olduğunu düşünüyorsunuz o hâlde her gün sayıları 300’lere varan vefat eden insanlara bir çare bulsaydınız ya!.." demeden geçemiyor insan! "Hadi çözümü siz bulun, hadi pandemiyi bitirin!" diye seslenmek istiyorum…
Ateş düştüğü yeri yakar. Ailesinden birkaç kişiyi bu süreçte kaybeden insanlar daha iyi bilir bu acıyı… Konuşmak kolay, yapmak zordur. Eleştirmek dünyanın kolay işidir, her yapılana burun kıvırmak da…
Bugün okullar açılıyor. Ülkenin en kalabalık kitlesi olan öğrenciler, öğretmenler okullara gitti. Kimi servislerle, kimi özel, kimi de toplu taşıma araçlarıyla. Toplu taşıma araçları maalesef pandemi kurallarını hiç takmadı, takmıyor! İnsanlar balık istifi taşınmaya devam ediyor. Birdenbire mesafe kuralının kaldırılması çelişkidir. Okullarda her sınıfa en az 30 öğrencinin alınması da! Maske ve hijyen ile insanlar kendilerini korumayı başarabilir mi acaba?
Ders saatlerinin 40 dakika olarak kalması da insanları düşündürüyor. Zaman içinde bunun sakıncaları ortaya çıkacaktır. Çünkü özellikle liselerde günde sekiz saat ders yapıldığı düşünüldüğünde bir öğrencinin 40 dakika boyunca kalabalık bir sınıfta maske ile durması hakikaten zor olacak! Öğretmenin saatlerce maske ile ayakta ders anlatması ise çok daha zor bir durum. Ders saatlerinin 30 dakikaya çekilmesi bu süreçte daha yararlı olabilirdi.
Okulların açılmasıyla pandemi nasıl bir sürece evrilecek?
Hep birlikte göreceğiz lakin önemli olan okulların açılmasından ziyade ne kadar açık kalabileceğidir. Uzmanlar, virüsün yeni varyantlarının gençleri de etkilediğini söylüyorlar ve gençlerimizin büyük çoğunluğu aşısız ve korumasız. Okullarda gençlerin maske, mesafe ve hijyen konusunda titiz olduğunu söylemek ise maalesef mümkün değil…
Hasılı yine zor bir sene bekliyor bizi.
Bir taraftan pandeminin getirdiği kısıtlamalardan çok sıkıldık, bıktık. Üniversite ve okullardaki öğrenciler bundan çok ciddi anlamda etkilendiler. Eğitim hayatları sekteye uğradı, vakit kaybettiler. Dileriz her şey öngörüldüğü takvim üzerinden gider ve önemli sorunlar yaşamayız.
Bütün gençlerimize ve çocuklarımıza bu sürecin hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.