Kafkasya-Moskova yolunda trafik sıkışık!

Kafkasya yine hareketli…

İran, Ermenistan ve Rusya arasındaki trafik sıkıştı ve bu trafikte Türkiye ve Azerbaycan yok! An itibarıyla Ermenistan Meclis Başkanı Alen Simonyan Moskova’ya gitti. Yine İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Moskova’da temaslarını sürdürürken öte yandan Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da Tahran’da temaslarını sürdürüyor!

Yani baş döndürücü bir diplomasi fırtınası yaşanıyor. Azerbaycan ve Türkiye karşısında bir blok oluş/turul/maya başladı ve Karabağ’ı Suriye arenasına benzetmeye çalışan bir "üst akıl" devreye girmiş gibi.

Başta İran’ın hem Azerbaycan’a hem de Türkiye’ye gözdağı verip ardından Moskova’ya gitmesi Kafkasya’da bir tezgâhın kurulmakta olduğunun ön ayak sesleri gibi bir intiba uyandırıyor.

İran inanılmaz derecede tedirgin ve gergin!

Azerbaycan’ın Karabağ zaferi sonrası görülen öz güvenin 30 milyonu aşan Güney Azerbaycan Türklerine de sirayet etmesi karşısında İran birtakım korkulara kapılmış görünüyor. İran ordusundaki Azerbaycan Türkü subayların ve askerlerin varlığı, milliyetçi unsurların günbegün kendini daha fazla hissettirmesi, Türkiye ve Azerbaycan kardeşliğine binaen iki ülke arasında sık sık tekrarlanan askerî tatbikatlar İran’ı çok ciddi anlamda bir panik iklimine sürükledi.

Kafkasya’nın ısınması sadece İran eksenli değil elbette. Çok farklı ülkelerin istihbarat kaynaklarının bu bölgeyi ısındırma faaliyeti bütün hızıyla sürüyor. Kimi ABD’li subayların ve PKK’nın Ermenistan kırsalında Ermeni gençlere ve çocuklara eğitim verdiğini belirtelim! Aynı ABD’nin güneyimizde PKK/YPG’li teröristleri cesaretlendirirken doğumuzda da boş durmaması bizleri hiç şaşırtmadı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşme isteğini tekrarlasa da masada elinin çok zayıf olduğu çok açık zira sağlam hiçbir diplomatik argümanı bulunmadığı gibi Karabağ zaferi sonrası yapılan anlaşma hükümlerine de bütünüyle uymuş değil. Zikzak çizen Ermenistan, Tahran ve Moskova’da kendine destek arayışını sürdürüyor.

Ermenistan, İran ve Moskova’dan alacağı destek, telkin ve işaretler bağlamında Azerbaycan ile masaya oturmayı planlıyor. Azerbaycan’ın ise daha fazla tahammülü yok zira kısa zamanda siyasal sınırlarını resmî bir şekilde netleştirip güvenliğini sağlayarak, çevre ülkeler ile ekonomik, siyasal ve kültürel anlamda iyi ilişkiler kurmayı hedefliyor.

Peki İranlı mollaların derdi nedir?

Azerbaycan’ın İsrail’den askerî teçhizat almasına ve iyi ilişkiler geliştirmesine alınganlık gösteren ve bunu kendileri için tehdit olarak algılayan İran “beni kızdırmayın ha!” kıvamında açıklamalar yapınca Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cebrayil kentinde İran’a “haddini bil!” kıvamında şu cevabı verdi:

“Geçenlerde İran'ın bir mollası konuştuğunda cevap vermeyi lüzumlu görmedik. Ama şimdi yetkili şahıslar, asılsız iddialar dile getiriyor. Güya buraya İsrail'i getirmişiz. Gözlerini açıp baksınlar, burada neredeymiş İsrail? Burada bina yok, yaşayan kimse yok. Kanıtın var mı? Yok! Bize hiç kimsenin iftira atmasına müsaade etmeyiz. Hangi ülkeyle nasıl ilişki kuracağımıza ancak biz karar veririz. Kimse işimize karışmasın. Azerbaycan, dış ve iç işlerini kendi bildiği şekilde planlamaya devam edecektir. Kimse bizim işimize burnunu sokmasın..."

İlham Aliyev’in bu kararlı sözleri Cebrayil kentinde söylemesi oldukça anlamlı ve önemlidir. Azerbaycan’a bu karışık zamanlarda Kazakistan başta olmak üzere bütün Türk Cumhuriyetlerinin siyasi anlamda destek olması gerek.

Rusya’nın atacağı adımlarda bu desteğin çok anlamlı olduğu açıktır...