BEDANKT (*) JOR BEY

Muhtemelen futbol tarihimizde ‘2016-2017 Spor Toto Süper Lig Turgay Şeren Sezonu’ kadar insanı futboldan soğutan, can sıkıcı ve hakem hatalarının tavan yaptığı bir sezon yaşanmamıştır.

On dokuzuncu hafta oynanan müsabakalarda aslında şimdiye kadar zirvedeki yerini puan farkını açarak sağlamlaştırmış olması gereken Beşiktaş, sezon başından beri istikrarlı futboluyla zirveden kolay kolay kopmayacağı intibaını veren Başakşehirspor (eski İstanbul BB) ve bu sene hiç ama hiç umut vadetmeyen istikrarsız Fenerbahçe, Galatasaray’a âdeta “Biz katiyetle şampiyon olmak istemiyoruz. İstirham ederiz, sen şampiyon ol” dercesine sürpriz denebilecek şekilde puanlar kaybetti.

Futbolla iştigal eden kahir ekseriyet, seyircinin ulaşmakta müthiş zorluklar çektiği dağ başındaki TT Arena’da Galatasaray’ın Kayserispor’u ne yapıp edip yeneceğini düşündü.

Başarılı bir ilkokul öğretmeninin Boğaziçi Üniversitesinde öğretim üyeliği yapmaya teşvik edilmesine benzer bir operasyonla kimsenin tasavvur bile edemeyeceği şekilde kendini patadak (ansızın, fücceten, larpadak, bedahaten, şırakkadak, şapadanak, şappadak, nagehan, vehleden, gürpedek vb.) (**) Galatasaray’ın başında teknik direktör olarak bulan Jan Olde Riekerink namıdiğer Riekering Bey onca menfi duruma rağmen asla sonradan görme insanlar gibi davranmayıp diğer takımların da çok kötü seviyede olmasından bilistifade (istifadeyle, faydalanarak) doğru dürüst kadro kuramamasına, oyuncu değişikliklerinde seyirciyi çıldırtacak derecede beceriksizlikler sergilemesine ve taktik bilgisinin kifayetsiz (yetersiz) olması gibi birçok faktöre rağmen ite kaka olsa dahi takımı zirvede tutmaya muvaffak oldu.

Bu aşamada kendisine kızılabilecek en son isim Jan Olde Riekerink’tir. Bilakis kendisine mütevazı hizmetlerinden ve nezaketinden ötürü teşekkür etmeliyiz.

Esas suçlu basiretsiz yönetimdir.

Acaba bu basiretsiz yönetim Riekerink’in yerine kimi getirecektir?

Hasan Şaş, Bülent Korkmaz ya da Fatih Terim gibi taraftarın çoğunluğunun artık pek de hazzetmediği isimleri telaffuz bile etmemeliler kanaatindeyim.

Herkes bir Igor Tudor tutturmuş ama hiç şüpheniz olmasın ki, alınacak ilk kötü neticede yine ekseriyet ağız birliği etmişçesine Tudor’u da tefe koymaktan geri kalmayacaktır.

Kim gelirse gelsin ilk icraat olarak artık taraftarın istemediği Sabri, Selçuk, Hakan Balta, Semih ve Yasin’i direkt olarak takımdan kesemeyeceğine göre fazla fark eden bir vaziyet de yoktur aslında.

İsteyen bizi de tefe koysun ama Riekerink’ten daha kötü olmaması hasebiyle an itibarıyla Galatasaray’ın tek ilacı sanki takım düşürmesiyle, hatta bir sezonda iki ayrı takımı bile küme düşürmeye muvaffak olmasıyla meşhur sempatik şahsiyet Yılmaz Vural’dır.

Böylece hem durağan Türk futbolu şenlenir, hem de futbolun magazin tarafı bol malzeme sebebiyle hareketlenir.

Vesselam.

(*) Flemenkçede “teşekkürler”.

(**) Hepsi “aniden” manasına gelmektedir.